Topraksız tarım artık mümkün: Dikey tarım üniteleri hayatımızda

Dikey tarım, geleneksel toprak tarımından daha farklı özellikler barındırıyor. Bu yöntemde, bitkiler toprak yerine dikey ünitelerde yetiştiriliyor. Bu üniteler, genellikle kapalı bir ortamda, özel ışıklandırma ve sulama sistemleriyle destekleniyor. Dikey tarım üniteleri sayesinde, arazi kullanımı sınırlandırılırken daha sağlıklı ürün elde etmek ve geleceğimizi tehdit eden su kıtlığının önüne geçmek amaçlanıyor. Kurulan özel ışık sistemleri sayesinde bitkiler topraktan alacağı minareleri bu ışık kaynağından karşılıyor.

DİKEY TARIM ÜNİTELERİNİ TANIYALIM

Dikey tarım üniteleri, nüfusun artışı ve kaynakların azalması gibi gelecekte hayatımızı zora sokacak durumlara önlem olarak geliştiriliyor. Bu teknoloji, gelecekte geleneksel tarımı daha verimli kullanmak için insanlara yeni bir alternatif sunuyor. Tüm bu bilgiler ışığında dikey tarım ünitelerini gazetemize anlatan Ahmet Kalender, ‘’Bu teknolojinin en büyük avantajı topraktan ve dış etkenlerden bağımsız olarak çalışabilmesidir. Alanları verimli kullanmak ve su krizinin önüne geçebilmek bu teknolojinin en büyük amaçlarından. Bu alanda yetiştirdiğimiz bitkileri normal toprak üzerinde yetiştirmeye kalksak 750 metrekarelik bir alanda üretim yapacaktık. Ama bizler burada 25 metrekarelik bir alanda bu üretimi yapıyoruz. Bu da bize alan olarak avantaj sağlıyor’’ ifadelerinde bulundu.

BESİN DEĞERLERİ AYNI

Ahmet Kalender, sorduğumuz ‘’Dikey tarım ünitelerinde yetiştirilen bitkilerin toprakta yetiştirilen bitkilerle besin değerleri aynı mıdır?’’ sorusunu ise şu şekilde cevapladı: ‘’Bu sorunun cevabını biyo teknoloji laboratuvarlarımız kurulduğunda daha detaylı analizlerini yapacağız fakat yazılan makalelerde besin değerleri aynı hatta daha iyi sonuçların gözlemlendiği görülmüş. Çünkü bitkinin ihtiyacı olan tüm makro ve mikro elementlerin tamamını biz kendimiz sağlıyoruz. Aynı zamanda geliştirilen otonom sistem sayesinde bitkiler üzerinde sürekli pH değeri ölçümü yapılıyor. Genelde yeşil salata gurubu üzerinde çalışıyoruz. Bunlar: Kıvırcık, salatalık, marul gibi bitkiler. Bunların yanında tıbbi ve aromatik bitkiler üzerinde ve süs bitkileri üzerine de çalışmalar mevcut. Bizler de bu çalışmaları örnek alarak çeşitli ARGE çalışmalarında bulunacağız’’ şeklinde konuştu.

ÜRETİM SÜRESİ DAHA KISA

Dikey tarım teknolojisi ile birlikte ürünlerin yetiştirme sürelerinin kısaldığını belirten Kalender, ‘’Bunun sebebi yetişen bitkilerin dış etkenlere maruz kalmamasıdır. Buradaki özel ışıkların dalga boylarını biz ayarlıyoruz. Normalde bitki dış etkenlerde yetiştiği zaman, gece ve gündüz sıcaklık farklarından dolayı, güneşin ışınlarının gelme açısı gibi durumlara bağlı kalıyor. Bu ünitelerde dediğim gibi dalga boyunu, ısıyı biz ayarladığımız için bitkinin ne kadar sürede yetişip yetişmeyeceği konusuna yine biz karar veriyoruz diyebilirim. Bu sistemleri kapalı alanların yanında seralarda da kullanabileceğiz. Fakat seralarda az da olsa bir güneş ışığına maruz kalma gibi durumlar olabiliyor. O nedenle kapalı alanlar daha da rağbet görecektir. Teknoloji ve tarım sektörü aynı anda çalışarak inşallah ülkemizin geleceğini kurtaracak’’ diyerek cümlelerini noktaladı.

Dikey tarım üniteleri, geleneksel tarım yöntemlerine yenilikçi bir alternatif sunarken, sürdürülebilirlik ve verimlilik açısından tarım sektörünü dönüştürmeye devam ediyor. Bu teknolojilerin yaygınlaşması, gelecekte bizleri tehdit eden su kaynakları sorununa da büyük katkıları olacak gibi görünüyor.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com