TMMOB Ankara Şube Başkanı Bülent Tatlı: Ankara'da kentsel dönüşüm adına hamle yok

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanı Bülent Tatlı, Ankara’da kentsel dönüşüm çalışmaları üzerine değerlendirmede bulundu. Bülent Tatlı, “Ankara’da bu işe başlamak için görüşüyorlar ama hamle yok. Dengesel anlamda problemler var” dedi.
Ankara’da kentsel dönüşüm sürecine girmesi gereken semtler ve bina sayısında kendileriyle paylaşılan bilimsel bir veri olmadığının altını çizen TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Tatlı, Demetevler bölgesinde 1980 yılından önce yapılmış binalar ile imar affından yararlanmış, denetime girmemiş ve ruhsatsız binaların risk taşıdığını söyledi. Kentsel dönüşümde atılması gereken adımlara da değinen Tatlı, “Ankara’da bu işe başlamak için görüşüyorlar ama hamle yok. Dengesel anlamda problemler var” dedi.

İLK HAMLE EN RİSKLİ ALANDA

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Tatlı, gazetemize yaptığı açıklamada “Ankara’da kentsel dönüşümle ilgili bilimsel anlamda paylaşılmış bir veri yok. Demetevler bölgesinde çok eski yapılar var. Burada 5-7 kata kadar ama 1980 yılı öncesinde yapılmış binalar riskli denilebilir. Kaçak olarak yapılmış sonradan imar affından yararlanmış ve denetime girmemiş yapılar risklidir. Bunları sadece Ankara değil, tüm Türkiye’deki belediyelerin araştırması lazım. İvedilikle envanterdeki asıl binaların mevcut durumunun (yaşı, kat sayısı, projesine uygunluğu gibi) olduğu kartlar oluşturulmalı. Böyle sınıflandırma yapılıp risk analizi belirlenmeli. En riskli alanı bölgeyi belirleyip ilk hamleyi orada yapılmalı” dedi.

BİRLİKTE HAREKET ETME ÇAĞRISI

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası olarak konuyu birçok kez dile getirdiklerini vurgulayan Bülent Tatlı, “Ankara’da bu girişimleri hayata geçirmeye çalışıyoruz. Ama bir türlü bir hareket tarzı geliştiremedik. Bir hamle bekliyoruz. Bu işe başlamak için görüşüyorlar ama hamle yok. Dengesel anlamda problemler var. Hatta kamu binaları ve köprüler üzerinden başlayalım diyerek bir kitapçık hazırladık. 2 yıllık bir çalışma ama beklemedeyiz.

Çünkü bir afet durumunda ulaşım yolları da çok önemli. Konuya siyaset üstü bakılarak, herkesin bir arada tam destek ve belediyelere kaynak vermeleri lazım. İMO olarak söylediklerimiz 20 bin sayfayı geçer. Söylenmedik hiçbir şey, yapmadığımız hiçbir panel kalmadı. Kurullarımız, komisyonlarımız ve hocalarımız var. Yıllardır bu mesleğin içinde olan ekiplerle değerlendirilir. Bu konuda birlikte hareket edilebilir” ifadelerini kullandı.

SAĞLAM MI BELLİ DEĞİL

Binaların etriye (halk dilinde binadaki en fazla gücün oluştuğu alan) kısmının açığa çıkan yerlerinde paslanmalar gördüğünü ve bunların sıkılaştırılması gerektiğini belirten Tatlı, “Eğer açığa çıktıysa bunları göremiyoruz. Çünkü denetimi yapılmamış, projesi var mı yok mu, sağlam mı değil mi belli değil. Çünkü mühendislik hizmeti almamış. Burada envanterlerin oluşturulup hangi lokasyonlara ne zaman yapıldıklarıyla ilgili ön inceleme yapılmalı. Örneğin ön değerlendirmede aynı lokasyondaki 10 tane binada bu görüldü. Burayı önceliğe alarak performans analizi yapılması gerekir. Bu şartlarda örnekler alınıp laboratuvarda incelenip projesini tekrardan bilgisayar sisteminde; yapısal hesapları yaptığımız sisteme entegre edip bunun hesapları yapılır. Nerelerin problemli olduğu şartnameye göre görülüp; eğer oraları güçlendirilebiliyorsa güçlendirilmeli. Güçlendirme maliyeti, binanın yeniden maliyetinin yüzde 60’ının üzerine çıkıyorsa da yıkım kararı verilir. Bu da ikinci aşama” diyerek sözlerini noktaladı.