Tiyatro eğitmeni Altan Alkan, 'Sanat toplum için'

Tiyatro eğitmeni Altan Alkan, 'Sanat toplum için'

Tiyatro eğitmeni Altan Alkan, sanatın belli bir zümrenin tekelinde olmadığını belirterek, “Sanat sadece lüks mekânlarda elit kişilerce gerçekleştirilmez. Tarlada çalışan bir kişinin de sanat icra etme hakkı var” dedi.

Başkentli tiyatro oyuncusu ve eğitmen Altan Alkan sanatın eğitimdeki rolü üzerine gazetemize açıklamalarda bulundu. Yapılan araştırmalarda sanat ile uğraşan bireylerde empati ve yapıcı eleştiri yapma yeteneğinin geliştiğini, öğrencilerin sınav performansını artırdığını ve okullardaki disiplin sorunlarını azalttığını belirtti. Alkan, “Gençken sanat eğitimi alan bireyler yetişkin olduklarında kendi toplumlarında kalıp ekonomik ve kentsel gelişime katkıda bulunuyorlar. Böylece sanat beyin göçüne engel oluyor” dedi.

SANAT; İNSANI EVRENSELLEŞTİRİR

Tiyatro oyuncusu ve eğitmen Altan Alkan son zamanlarda maddi korkulardan dolayı genç neslin sanattan uzak durduğunu belirterek, genç neslin daha verimli bir hale gelebilmesi için sanatla uğraşması gerektiğini söyledi. Sanatın insanın kişiliğini oluşturduğunu söyleyen Alkan, sanatın insan kişiliğini oluşturduğunu, sanatın insanı evrenselleştirdiğini ifade etti. İyi bir sanat eğitimi alan bir kişide yurt ve millet sevgisinin ön plana çıktığını, ulusal çıkarları gözettiğini ve insanın empati duygusunu geliştirdiğini belirtti.

TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞINDAN KURTARMALIYIZ

Gelişen teknoloji ile birlikte çocuklarda artan teknoloji bağımlılığına da değinen Alkan, “Okul öncesi sanat eğitimi çok önemlidir. Çocukları teknoloji bağımlılığından kurtarıp tiyatro gibi sanat alanlarına yönlendirmeliyiz. Tiyatronun ihtiyaç olduğunu çocuklar hissetmelidir. Artan betonlaşma ile birlikte çocuklarımız doğadan uzak kalıyorlar. Birde bunların üstüne teknoloji eklenince çocuklarımız sanattan uzak kalıyorlar. Her okulda bir bilişim salonu var fakat bir tiyatro salonu yok. Çocuklara empati kurmayı öğreten tiyatrodur. Çocuklar tiyatronun bir ihtiyaç olduğunu hissetmeliler” dedi.

SANATIN EĞİTİCİ ROLÜNDEN FAYDALANILMALIDIR

Tiyatronun eğitici rolünden yararlanarak çocukların zihninde toplumsal sorunlarla ilgili farkındalık oluşturulması gerektiğini belirten Alkan şu ifadeleri kullandı, “Okullarda tüm sanat dalları ile ilgili eğitim verilmelidir. Tiyatronun eğitici rolünden faydalanılmalıdır. Bize gelen bilgiler doğrultusunda okullardaki resim ve müzik gibi derslerde öğrenciler sınava hazırlık için soru çözüyorlar. Yarış odaklı bir sistem içinde yaşıyorlar. Bu yarış odaklı sistemden kurtulmalıyız. Veliler dahi öğretmenlere baskı yaparak resim ve müzik gibi derslerde öğrencilerin soru çözmesini, ders çalışmasını istiyor. Buda öğrencinin tek yönlü gelişmesine neden oluyor” diye konuştu.

SANAT, SADECE ELİT KESİMİN DEĞİLDİR

Sanatın duyarlılığı artırdığı ve hayatımızın her alanına giren makinelerin yok ettiği eksiklikleri geri getirdiğini söyleyen Alkan, sanat eğitiminin toplumdaki aksaklıklara dikkat çektiğini de belirtti. Sanatın sadece elit kesimin olmadığının altını çizen Alkan şunları kaydetti, “Bizde en çok ihmal edilen konu, sanatı sadece toplumun belirli bir kesimi icra eder algısıdır. Sanat elit kesimin değildir. Anadolu’nun bir köyünde tarlada çalışan bir kişinin de sanat icra etme hakkı var, kentteki bir kişinin de. Sanat sadece lüks mekânlarda gerçekleştirilmez. Sanat sokakta, tarlada, her yerde olur. Bunu fark ettirmemiz lazım” 

“SANATI YAŞADIĞIMIZ ÇEVREYE YANSITMALIYIZ”

Sanayileşme ile birlikte toplumun tek düze olduğunu söyleyen Alkan, bireydeki sanat duygusunu geliştirebilmek için bireyi doğayla tekrar buluşturmak gerektiğini ifade etti. Sanatı yaşadığımız çevreye yansıtmamız gerektiğini ifade eden Alkan, “Yol yaparken de park yaparken de estetik bir biçimde yapmalıyız. Örnek verecek olursak park yapıyoruz her tarafı taş ve betondan oluşuyor. Parklara çocuklar için konulan karakterler dahi tek düze ve sıradan yapılıyor. Neden çocuklarımız yabancı ülkelerin ürettiği çizgi film karakterleriyle iç içe büyüyor. Her parkı kendi sanatçılarımıza emanet etsek, yerli ve milli karakterlerimizi yansıtarak düzenleme yaparlar” dedi.

ETKİLİ İLETİŞİM VE YAPICI ELEŞTİRİ YAPMAYI ÖĞRETİR

Sanatın okullardaki disiplin sorununu azalttığını da vurgulayan Alkan, sanatın kendini ifade edemeyen öğrencilere kendini ifade etme yeteneği kazandırdığını belirtti. Öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmada sanat ile uğraşan öğrencilerin daha iyi etkili iletişim kurduğunu ve daha iyi bir dinleyici olmayı öğrendiklerini söyleyen Alkan, aynı zamanda öğrencilerin yapıcı eleştiri yapabilmeyi öğrendiklerini ve becerilerini geliştirdiklerini belirtti. 

SANAT BEYİN GÖÇÜNÜ ÖNLÜYOR

Gençken sanat eğitimi alan bireylerin yetişkin olduklarında kendi toplumlarında kalıp ekonomik ve kentsel gelişime katkıda bulunduklarını söyleyen Alkan, bu sayede beyin göçünün önlendiğini belirtti. Gerçek sanatçının ülkesine sahip çıkan birey olduğunu vurgulayan Alkan, “Gerçek sanatçı ülkesine sahip çıkar. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki sanat sınavlarda başarıyı artıyor. Müzik eğitimi ikinci bir dil öğrenimin yerine geçiyor. Matematikteki başarıyı artıyor. İş yeri performansını artıyor. Bu yüzden sanat beşikten mezara herkes için gereklidir” diyerek sözlerini noktaladı.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.