“Tarım ve meteoroloji birlikte hareket etmeli”

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, geçtiğimiz son 20 yılın Dünya’nın en sıcak 20 yılı olduğunu söyledi. Bunun nedeninin küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili olduğunu belirten Çukurçayır, “Kırlangıç fırtınası, kocakarı soğukları, pastırma yazı gibi tabirler geçmişte kaldı. Hiçbir şey eskisi gibi değil. Yağışlarda aynı şekilde. Kırkikindi yağışları denilen Nisan ayında gördüğümüz kararsızlık yağışları adını verdiğimiz yağışlar artık yok ötelenerek son 10-15 yıldır Haziran ve Temmuz ayına kadar sarkıyor” dedi.

HAVALARIN ROTASI SAPIYOR

Başkan Fırat Çukurçayır, Türkiye’yi etkileyen belirli hava sistemlerinin olduğunu ifade ederek bunların rotalarında sapmalar olduğunu belirtti. Çukurçayır, ”Bütün meteorolojik hava sistemleri okyanuslardaki nem ve yüzey sıcaklığından beslenir ve belirli rotada dünyayı dolaşır. Fakat bunların rotalarında artık sapmalar var. Örneğin bizi Ocak ayında etkilemesi gereken sistem bir bakıyorsunuz gelmiyor daha kuzeyde kalıyor aşağıya inmiyor. Çünkü sıcak hava ve soğuk hava Dünya’da terazinin kefesi gibi. Son yıllarda kefedeki hareketler artık dengeli değil. Dolayısıyla istediğiniz atmosferik koşulları yakalamıyorsunuz. Yağışlarda da durum böyle. Bu mevsim geçişi dediğimiz olayda bunların bir sonucu. Hava sistemleri eski rotasında periyodik olarak izlemesi gereken zamanı izleyemediği için maalesef bu geçişler daha hızlı oluyor. Bunlar hava sistemlerinden kaynaklı onları da iklim değişikliği dediğimiz olay tetikliyor” dedi.

“PORTAKAL BAHÇESİ GÖRÜRSENİZ ŞAŞIRMAYIN”

Çukurçayır, insanların var olduğu ilk günden beri tarım ve meteorolojinin iç içe olduğunu dile getirerek Dünya’nın kuzey ülkelerinde iklim değişikliğinden dolayı bazı arazilerin tarıma açıldığını söyledi. Çukurçayır, Türkiye için şu şekilde konuştu: “Türkiye’de de hava sıcaklıklarının artması ve yağışın azalması aleyhimize olabilir. Mesela diyelim Ankara’da yakında portakal bahçeleri görürseniz şaşırmayın. Buna benzer birçok ürün sıcaklıkların artması nedeniyle yapılabiliyor bir taraftan da daha düşük sıcaklık isteyen ürünleri de terk etmek zorunda kalıyorsunuz. Hava sıcaklıklarının artması, havada ki nem miktarının ciddi anlamda değişmesi nedeniyle daha az su isteyen ve daha yüksek sıcaklıklara dayalı bitki türleri yetiştirilebilecek ortamları yakalayabiliyoruz. Çünkü tarım bitki deseni meteorolojik koşullara uygun olmak zorunda.”

DAHA AZ SU İSTEYEN ÜRÜNLER EKİLMELİ

Türkiye’de suyun yüzde 75’inin tarımda kullanıldığının altını çizen Çukurçayır, sözlerini şu şekilde noktaladı: ”Adı ve ekonomik değeri ne olursa olsun bir ürün daha az su istiyorsa onu tercih etmek zorundayız. Su çok ciddi bir problem dolayısıyla çok su isteyen ve hava sıcaklıklarına daha az dayanıklı ürünler artık bu ülkenin ürünleri olmaktan çıkmak zorunda. Mevcut su kaynaklarımız bu gidişatı döngüyü sürdürecek boyutta değil. Ama kamu spotlarında hep içme suyuna yönelik tavsiyeler var. Bunlarında olması gerek itiraz etmiyorum ama burada yapacağınız tasarruflar tarımda yapacağınız tasarrufların yanında çok daha ihmal edilebilir boyutta onun için öncelikle bizim hedefimiz tarım olmalı tarımda daha az su kullanan ve suyu efektif kullanan ürün ekseniyle yeni bir rota çizmek zorundayız.”