Tarım bir güvenlik meselesi: Kurul oluşturulmalı

Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu Genel Başkanı Hakan Yüksel gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Başkan Hakan Yüksel, tarımın bütün ülkeler için bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak “Milli Tarım Kurulu oluşturulmalı” dedi.

TARIMKON Genel Başkanı Hakan Yüksel “Tarım gıda ve gıda hammaddesi üreten bütün ülkeler için aslında milli güvenlik meselesi olan bir sektördür” diyerek Milli Tarım Projesi’nin tekrar gündeme alınması gerektiğini söyledi.

Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu(TARIMKON) Genel Başkanı Hakan Yüksel tarım sektöründe gündemde ki konular hakkında açıklamalarda bulundu. 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Milli Tarım Projesi’nin tekrar gündeme alınarak, proje kapsamında bir Milli Tarım Kurulu oluşturulması gerektiğini söyledi. Tarımın, gıda ve gıda hammaddesi üreten bütün ülkeler için bir milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayan Yüksel, nüfusun kırsala yerleşmesi, genç çiftçilerin olması ve artırılması konusunda bütün bakanlıklara görev düştüğünün altını çizdi.

“TARIM OLMADAN HİÇBİR ŞEY OLMAZ”

Uluslararası Tarım ve Gıda Konfederasyonu Genel Başkanı Hakan Yüksel, 2016 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Milli Tarım Projesi konusunda atılacak adımlar için sevinç ve heyecan duyduklarını belirterek, “Ama gördük ki 2-3 toplantının dışında bu proje devam etmedi. Projeye dahil olan bakanlıklar ve kamu kurum kuruluşları konunun sadece Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait olduğunu düşünerek projeye çok sahip çıkmadıklarını düşünüyorum. Oysa tarım, gıda ve gıda hammaddesi üreten bütün ülkeler için aslında milli güvenlik meselesi olan bir sektördür. Tarım olmadan hiçbir şey olmaz. Ülkemiz sanayisinin yaklaşık yüzde doksanı tarıma dayalı alt sektörlerden oluşuyor. Çünkü tarım onlara hammadde üretiyor. Bu tarımın çok daha gelişmesi, refahının artırılması, üretimde kalite ve sürdürebildiğin sağlanması aslında çok önemli demek. Bu bir milli güvenlik meselesi. Çünkü her devlet halkının gerekli nitelik ve nicelikte gıda ve suya ulaşmasını sağlamakla yükümlü. Bunu yapabilmek için de tarımsal kalkınma ve refahın arttırılması lazım. Bu yüzden proje tekrar gündeme alınmalı” dedi.

“BİR KURUL LAZIM”

Yüksel, sürekli gündeme getirilen gençlerin tarıma dahil ettirilmesi ve yerli gıda ürünlerinin üretiminin artırılmasının Milli Tarım Projesi kapsamında oluşturulacak Milli Tarım Kurulu ile mümkün olabileceğini vurgulayarak, oluşturulacak kurulu şöyle açıkladı; “Tarım ve kırsalı ilgilendiren bütün kamu kurum kuruluşlarından uzmanların, yetkililerin olacağı bir kurum. Bir genci tarıma dahil etmek istersen, tarım yaptığında bunu katma değerli bir ürün haline getirilip bunun pazara ulaştırılması zincirinde hemen hemen konuyu ilgilendirmeyen bir bakanlık yok.

Örneğin size diyorlar ki Kırşehir’in bir köyüne geri dön tarım yap. Döndüğünüz andan itibaren eğer evliyseniz sizin eşinizin orada tek başına götürmeniz mümkün değil. Çünkü orada bir sosyal altyapı ve çevre yok. Şu anda önümüzde kış var, kışın burada kimse kalmayacak. Bunu kabul etti diyelim ki bir de çocuğunuz var. Okula gidecek. Köyde okul yok, eğitim lazım öğretmen lazım. Hastalandı diyelim sağlık hizmeti için şehir merkezine gitmeniz gerek, çünkü sağlık ocağı yok. Yani kısaca milli eğitim ve sağlık bakanlıklarına görev düşüyor. Daha bunun gibi 17 bakanlık toplamında bir kurul oluşturulmalı, bu bakanlıklardan yetkililer uzmanlar, üniversiteler, STK’lar, hatta tüketici temsilcilerine kadar zinciri tamamlayan bütün kamu kurum kuruluşlarından oluşan bir kurul oluşmalı.”

“50-100 YILLIK PLAN YAPILMALI”

Yüksel, oluşturulacak kurulun Bilim Kurulu niteliğinde olup, alınan kararların değiştirilemez, uygulanabilir ve denetlenebilir olması gerektiğini ifade ederek sözlerini şu şekilde noktaladı; “Bugünü kurtarmanın peşinde değil, 50-100 yıllık planlar yapılmalı. Bu yüzden böyle bir kurula ihtiyaç var. Daha önce nasıl bir Devlet Planlama Teşkilatı vardı. Buranın stratejisine göre planlama oluyordu, bana göre bu Milli Tarım Kurulu‘da ülkenin gıda arzının güvenliğini sağlayabilecek bir planlama teşkilatı olmalı. Aksi takdirde şu anki bu iklim değişikliği, çiftçi varlığının yok olmasının ilerde bize çok ciddi güvenlik sorunu çıkartacağını düşünüyoruz. Biz de bunun için böyle bir öneride bulunuyoruz. Devletimizde yetkin olan kişiler var bunları toparlayıp, daha etkin ve elverişli bir yapı kurarlar diye umut ediyoruz.”