Sofralarına Yetişemedi! Padişahların Hiç Yiyemediği O Yiyecekler

Osmanlı İmparatorluğu'nun ihtişamlı padişahları, birçok lezzeti denediler ve özenle seçtikleri yemekleri sofralarına taşıdılar. Ancak bazı yiyecekler, padişahların sofralarına hiçbir zaman ulaşamadı. İşte, Osmanlı padişahlarının tadına varamadığı o yiyecekler:

Patates

Dünya, patatesi Amerika'nın keşfinden sonra tanımıştır. Atını denize süren ve döktürdüğü devasa toplarla İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet gibi büyük bir imparator, günümüz diyetlerinin sıradan yiyeceği olan patatesin tadını bilmiyordu. Ancak Osmanlı mutfağının muhteşem şerbetleri ve helvalarıyla bu boşluğu doldurduğu kesin.

Domates

Domates de patates gibi Amerika kökenli yiyeceklerden. Amerika'da keşfinden sonra Avrupa'ya gelen domates, uzunca bir süre zehirli olabileceği korkusuyla çok rağbet görmemişti. Domatesi Osmanlı'ya tanıtan ise, Halep'te 1799-1825 arasında görev yapan İngiliz Konsolosu John Barker. Barker'ın, İngiltere'den gelirken yanında getirdiği domates tohumlarıyla Türk mutfağı domatesle tanışıyor. İhtiyatla bilge bir lider olan Yavuz Sultan Selim Han'ın, bizim için günlük bir yiyecek olan domatesin tadını bilmeden bu dünyadan ayrılması hakikaten şaşırtıcı.

Kakao

Kakaonun Türk topraklarına girişi 1693 yılında gerçekleşti. Gezgin Gemelli CARERİ, İzmir'e yaptığı seyahatte Türk misafirperverliğinden çok etkilendi ve yeni dostlarına o zamanlar sadece içecek olarak tüketilen sıcak kakao ikramında bulundu.

Yeşil Ve Kırmızı Biber

Güney Amerika kökenli olan bu bitkinin Türk mutfağına girişi 16. ve 17. yüzyıl olarak kabul ediliyor. Salatalardan kahvaltılara kadar hem tadıyla hem de rengiyle bizi mutlu eden bu lezzet de uzun bir süre padişahların sofralarında yer almadı. Koskoca Saray'ın mutfağında yüzlerce yıl boyunca soğanla birlikte kavrulmuş biber kokusu eksikti, insan gerçekten şaşırtıcı buluyor. Oysa bilinseydi, salatalardan yemeklere kadar bol bol kullanılacağından hiç şüphemiz yok.

Yer Fıstığı

Yer fıstığı da kökeni Güney Amerika olan yiyeceklerden birisi. Bazen film izlerken tükettiğimiz, bazen de tatlılarda kullandığımız bu harika yiyecek, padişah sofralarında kendisine yer bulamamıştır. Yer fıstığının zengin bir yağ kaynağı olduğu göz önüne alındığında, Osmanlı mutfağında muhtemelen yağ olarak kullanılırdı, diye düşünmemek elde değil. Elbette, yer fıstığı eksik olsa da Osmanlı mutfağındaki badem ve diğer kuruyemişlerle bu açık kapatılmıştır.