Psikolojik Danışman ve Rehber Bayraktar: Rutine devam edilmeli
Psikolojik Danışman ve Rehber Ayça Bayraktar, 4 Haziran’da yapılacak olan LGS sınavı öncesi gazetemize önemli açıklamalar yaptı.
LGS’ye (Liselere Geçiş Sınavı)10 gün süre kala öğrenci ve ebeveynlerde stres ve kaygı düzeyinde artış gözleniyor. Artan kaygı düzeyi ebeveyn ve öğrencilerin sınav öncesinde uyguladığı yöntem ve davranışlarından kaynaklanıyor. Psikolojik Danışman ve Rehber Ayça Bayraktar yaptığı açıklamada sadece sınav için değil birçok durumda dengeli düzeyde kaygının gerekli olduğunu dile getirdi. Ebeveyn ve öğrencilerin sınavın yaklaştığı günlerde hatalarına da değinen Bayraktar, sınava girecek çocukların rutinlerinin bozulmaması gerektiğinin altını çizdi.
KAYGI KAYNAĞI KEŞFEDİLMELİ
Psikolojik Danışman ve Rehber Ayça Bayraktar, sınav kaygısının sebebi olarak ebeveyn faktörünün istemsiz şekilde öğrencinin sınava aşırı anlam yüklemesini ve kendini kanıtlama ihtiyacı hissettirmesinden kaynaklandığını dile getirerek, “ Bunun da şu gibi olumsuz sonucu oluyor aslında var olan performansını da çocuk o sınavda onu gösteremiyor. Çünkü bir kaygı var ve bu kaygı bizim beklediğimizin çok üstünde haliyle çalışmış olduğu, hafızaya atmış olduğu bilgileri de sınav anında tekrar getiremiyor aklına. Kaynağında ne var onu keşfetmek çok önemli. Örneğin anne babanın farkında olmadan çok fazla beklentisi mi var bunun önüne geçmek gerekiyor. Eğer çocuk bunu fark ederse gerekiyorsa ebeveynleri ile bu konu hakkında görüşebilmeli” dedi.
NE İLE MÜCADELE EDİLDİĞİ BİLİNMELİ
Ayça Bayraktar sınav kaygısına yönelik olarak, “Adım adım bir yöntem belirleyemeyiz aslında ama şöyle bir yönlendirme yapabilirim bu konuyla ilgili. Şimdi biz çocuklarla çalıştığımız zaman görüyoruz ki daha çok olumsuz inanca sahip çocuklar. Bunlar farkında olmadıkları olumsuz inançlar ve sınava yüklenen büyük anlamlar görüyoruz. ‘Ben kendimi bu sınavda kanıtlamalıyım, sınavı kazanamazsam benim için felaket olur, aileme ne derim benimle dalga geçerler’ gibi. Bunlar zaten çocuklarda kaygıyı oluşturan şeyler biz öncelikli olarak ne ile mücadele ettiğimizi bilirsek onunla baş etmemiz çok daha kolay olur” ifadelerini kullandı.
KAYGIYI DENGEDE TUTMAK ÖNEMLİ
Bayraktar, kaygı düzeyinin aşırı veya çok az olduğu durumların olumsuz sonuçlar yarattığını belirterek, “Biz öğrencilerden hiçbir zaman kaygıyı tam anlamıyla bitirmesini istemiyoruz. Bu istenen bir şey değil çünkü kaygı aynı zamanda insanı harekete geçiren, motivasyon sağlayan, performans yükseltmeye yönlendiren bir güçtür. Bizim isteğimiz çocukların kaygıyı baş edebilecekleri seviyeye indirgemesi ve stresle baş etme becerilerini kazanabilmesidir. Tamamen kaygıyı ortadan kaldıralım bu çocuklar sınav kaygısı yaşamasın der isek ne olur çocuklar sınava hazırlanmaz. Çok fazla olduğunda kişiyi kilitler, çalışma ve motivasyonunu engeller. Az olduğu zamanda motivasyon bulamaz, sınav onun için anlamsız hale gelir, çalışma, performans gösterme kesinlikle göremeyiz” şeklinde konuştu.
KAYGIYI DENGEDE TUTMAK İÇİN GEREKENLER
Bayraktar, “Psikolojide eğer bir şey bizim gündelik hayatımızı etkilemeye başlıyorsa buna artık müdahale etmek gerekir. Planlı bir çalışma, uyku düzeni, günlük hayattaki rutin şeyleri aksatmama, sağlıklı beslenme ve uyku bunlar zaten mutlaka olması gereken şeyler. Bir insanın mutlaka dengede olmasını önemsiyorum. Bu ne anlama geliyor kişi merkezine sadece sınavı koymamalı. Ailesi ve sosyal çevresine de yeterince zaman ayırmalı. Onlara yarım saat ayırıyorsa günün büyük bölümünü de sınava ayıracak ama o bölümleri tamamen ihmal etmemeli. Çünkü onları ihmal ettiği zaman da biz öğrencide olumsuz sonuçlarını görüyoruz” dedi.
SINAV ÖNCESİ BÜYÜK HATALAR VE ÖNERİLER
Bayraktar, ebeveyn ve öğrencilerin sınavdan önce yaptıkları en büyük hatalara değindi: Öğrenciler için; son güne kadar ders çalışma, daha önce yemedikleri sıradan bir yemek (Örneğin hamburger, bunun vücudunda olumsuz bir etkisini gördü ama bundan mı kaynaklı emin de değil). Ebeveynler için; çocukları sınava kısa bir süre kala uzun süredir yapmadığı aktivitelere yönlendirmeleri, sınav öncesi günlerde erken uyumasına yönelik telkinleri.
Bayraktar, konu ile ilgili olarak şu önerilerde bulundu. “Çocukları işte alışveriş merkezine götürmek sinemaya götürmek farklı bir aktivite yapsın şeklinde yönlendirmeler oluyor. Biz daha çok açık ortamlarda vakit geçirmelerinin gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü o kapalı ortamlar çocukları iyice böyle rahatsızlık verebilir. Aksine o stresi atmak için doğa ile biraz daha iç içe olmaları son günlerde çok daha faydalı olacaktır. Sınavla ilgili konuların, çocuğun bu konuda konuşma isteği olmadan konuşulmaması, kapalı ortamlarda vakit geçirmek ya da son güne kadar ders çalışmak bunlardan uzak durmalarını tavsiye ederim. Her zaman yediği kendisine bir şey olmayacağından emin olduğu gıdaları tüketmeli. ‘Yarın sınav var erken kalkmamız lazım kahvaltı yapmamız lazım.’ Bu tarz panik ve endişe unsurlarını ebeveynlerin çocuklara yüklememesi gerekiyor. ‘Yarın sınav var ne yapacağım’ kaygısı stres endişe orada o karanlık odada çocuğun başına üşüşüyor, verimli uyuyamıyor”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.