Ayça Bayraktar: Sınav gününü normalleştirin

Psikolojik Danışman ve Rehber Ayça Bayraktar, 4 Haziran’da 1 milyon 200 binden fazla öğrencinin katılacağı LGS sınavına yönelik öğrenci ve ebeveynlere önerilerde bulundu. Ayça Bayraktar çevreden sınav gününün önemli bir gün olduğuna yönelik bilinçaltına mesajlar verildiğini ifade ederek, sınav gününün normalleştirilmesinden yana olduğunu söyledi. Bayraktar, “ Sıradan bir gün gibi, sanki okulda herhangi bir yazılıya giriyor gibi” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUĞA GÜVEN VERİR”

Psikolojik Danışman ve Rehber Ayça Bayraktar, sınav gününün öğrenci için yeterince stres ve kaygı unsuru olduğunun altını çizerek, “Çünkü kimisi 1 sene boyunca çalıştı kimisi yarım yamalak çalıştı bu önemli değil ama ortadan verilen bir emek var ve çocuk üzerinde bir şekilde baskı hissediyor. Çocuk için yeterince zor olan bu süreçte ben mümkün olduğunca ebeveynler tarafından sınavın normalleştirilmesinden yanayım. Sınava gidecekler sabah uyandılar anne baba etrafta pervane anne bin bir reçel koymuş reçel bal okunmuş lokum. Her zamankinden farklı bir kahvaltı ve telaş var. Buna gerek yok. Sıradan bir gün gibi, sanki okulda herhangi bir yazılıya giriyor gibi, eğer rutininde devam ederse bu çocuğa güven verir” dedi.

“BUNLARA GEREK YOK”

Ayça Bayraktar sınav gününe yönelik ebeveyn davranışlarına örnek vermeye devam etti. Ebeveynlerinde çocuklar kadar heyecanlı ve gergin olduğunu söyleyen Bayraktar, “Gözlemlerim sonucu şunu görüyorum. Çocuğa okula gidene kadar gayet hani iyiler, moral motivasyon bozulmasın. Ama işte arabaya biniyorlar anne baba da gergin. Gerginler trafiğe çıkıyorlar çocukla diyalog gayet iyi ama en ufak bir şeyde şoför koltuğunda oturan anne baba gerginliğini diğer şoförlerden çıkarıyor. Hayır, bunlara gerek yok akışta kalacağız normalleştireceğiz bu süreci” şeklinde konuştu.

NE ÇOK GEÇ, NE ÇOK ERKEN

Ebeveynlerin bu tip davranışlarının çocuğa bugünün önemli bir gün olduğuna yönelik bilinçaltına mesajlar verdiğini dile getiren Bayraktar, “ Her zaman şöyle söylenir, sınava çok erken gidin aman önden gidin okulun yerini bulamazsınız, zaten okulun yerine birkaç gün önceden teyit edilmiş olmalı. Sınav yerine ne çok geç gidilmeli ne çok erken, sınav salonuna da erken girilmemeli. Çok erken girildiğinde şunu görüyoruz. Ben öğrenci olarak kaygılı değilim aslında kaygımı kontrol edebiliyorum. Ama bahçeye girdim, sınava girecek herkes bekliyor velisiyle. Benim gibi öğrenciler var ama zangır zangır titriyorlar. Ben yine o negatif mesajı alıyorum çevremden. Bugün önemli bir gün bugün herkes çok kaygılı benimde kaygılanmam lazım. Bilinçaltı bu şekilde işliyor aldığı mesajlardan dolayı. Çocuğun çok fazla ortamda bulunmasına gerek yok o yüzden mümkün olduğunca geç kalmayacak ve çokta beklemeyecek şekilde okula gitmeliler” ifadelerini kullandı.

SINAV ESNASINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

Bayraktar sınav esnasında dikkat edilmesi gerekenleri şu şekilde sıraladı; “ Doğru nefes alabilmek öğrenilmeli, kaygı pik yaptığı noktada kalp atışlarının hızlandığı, ateş basmalarının olduğu zamanda. Kitapçık önlerine geldi ama daha sınava başlamadılar o esnada nefes egzersizleriyle kaygıyı azaltabilirler. Burada çok panik oluyorlar. Sınava ilk 3 soruda kendilerine fırsat versinler anlamayabilirler bir yudum su alsınlar doğru nefes alsınlar şöyle iki üç tane ondan sonra kaldıkları yerden devam etsinler. İlerledikten sonra zorlandıkları yapamadıkları sorularla karşılaştıkları zaman hiçbir şekilde inatlaşmasınlar. Zaman kaybı yaşamasınlar sorunun kenarına ufak bir tekrardan dönüp bakacakları anlamına gelen işaret bıraksınlar. Sınavları bittikten, tüm soruları gördükten sonra o işareti sorulara dönüp baksınlar. Bu zaman kaybetmediği için ilk tüm soruları görmüş ve yapabileceği bütün soruları işaretlemiş olacak kalan vakitte de daha çok uğraşması gereken sorulara zaman ayırmış olacak.”