Pilavoğlu Han'da mozaik sanatının günümüze uzanan yolculuğu

6 yıl önce hobi olarak başlamış olduğu mozaik sanatı sayesinde birçok tablo ve kullanılabilir eşya yapan Sonay Tezcan, Ulus’ta bulunan tarihi Pilavoğlu Han’da açtığı atölyesinde mozaik sanatını devam ettiriyor. Antik çağlara kadar uzanan mozaiğin günümüzde nasıl geldiği ve nerelerde kullanıldığı hakkında mozaik sanatçısı Sonay Tezcan, gazetemize konuştu.

BİRÇOK MALZEME KULLANILABİLİR

Mozaik sanatında farklı teknik ve malzemeler kullanarak benzersiz ve estetik eserler ortaya koyan mozaik sanatçısı Sonay Tezcan, “Mozaik farklı materyallerin bir araya getirilmesiyle yapılan resim diyebiliriz. Farklı parçaları bir araya getirmek hoşuma gidiyor, zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Bu taş olur cam olur, kumaş olur, deniz kabuğu olur. Bunlar gibi birçok çeşit malzeme kullanılabilir. Bunların yanı sıra deniz kıyısından topladığımız, yolda bulduğumuz taşlarla da yapıyoruz. Önemli olan elindeki malzemeyi ne şekilde kullanacağını iyi bilmek. Günümüzde insanlar daha çok evinde kullanabileceği sehpa, ayna, tablo, dekoratif süs eşyaları tarzında ürünleri daha çok tercih ediliyor. Mozaik çağdaş sanat olduğu için sadece tablo olarak da değil 3 boyutlu heykel çalışmaları da yapılabiliyor” şeklinde konuştu.

“GELENEKSEL YÖNTEMLERLE YAPIYORUZ”

Çoğunlukla geleneksel yöntemlerle çalıştıklarını dile getiren Tezcan, “Biz mozaik sanatını elmas uçlu kerpetenlerimiz, örs çekik kullanarak geleneksel yöntemlerle yapıyoruz. Materyalimiz neyse önce istediğimiz büyüklükte parçalara ayırıyoruz. Bu işlemi örs çekiçle veya elmas uçlu kerpetenlerimizle yapıyoruz. Yapmak istediğimiz desene göre onu yüzeye yapıştırıyoruz. Bu bir ahşap olabilir, kâğıt olabilir üzerine yerleştiriyoruz. Duruma göre iç mekânda mı kullanılacak dış mekânda mı kullanılacak ona göre malzemeyi seçiyoruz. Onun üzerine yapıştırıyoruz. Ardından kalıcı olması için üzerinden derz atıyoruz. Bu işlem çalışmadaki araları dolduruyor. Dış mekâna uygun olsun dersek veya sehpalar da kullanılacaksa yüzey düz olsun dersek derz atıyoruz. Taş cilası ile uzun süre de hem dayanıklı olması hem de taşın kendi rengini vermesi için cila atıyoruz” ifadelerine yer verdi.

“ÜRÜNLERİ BİRÇOK YERDEN TEMİN EDİYORUZ”

Doğada birçok çeşit işlenebilecek taşın olduğunu ifade eden Tezcan, “Artık eskisi kadar ürünlere ulaşmak zor değil, birçok yerde üreticisi var. Antalya da cam üreticileri var. Bazı camları buradan temin diyoruz. Yurtdışından gelen plaka ve opal camlar var. Bu camları elmas uçlu kerpeten yardımı ile kesiyoruz. Taşları da Bursa’dan alıyoruz. Bu taşları Türkiye’nin Burdur’dan, Ankara’dan, Söğüt’ten Egeden gibi değişik yerlerinden temin ediyoruz. 90 küsür renk doğal taş var. Ben bu işin içine girmeden önce doğada bu kadar fazla çeşit taş olduğunu bilmiyordum” ifadelerini kullandı.

“MOZAİK FARKLI KİTLELERE DE ULAŞMIŞ OLUYOR”

Yaptığı çalışmaları aynı zamanda çeşitli yerlerde sergileyen Tezcan, “kurs için gelen de oluyor. Çocuklara ve gençlere yönelik workshop’ta yapıyorum. Yaptığım işi aynı zamanda öğretiyorum da. Buraya gelip merak edenler, hoşuna gidenler oluyor. Burada birlikte hem keyifli zaman geçiriyoruz hem de ben bildiklerimi aktarıyorum. Bu sayede mozaik farklı kitlelere de ulaşmış oluyor. Sergilere de katılıyorum. Karma sergilere katılıyorum. Daha önce Ankara’da ‘cumhuriyet’ sergisine katıldım. Bunun dışında Bursa’da bir sergiye katıldım. Geçtiğimiz sene Ankara’da ‘Art Ankara’ya katıldım. Önümüzdeki dönemde İstanbul’da bir çalıştay var ona katılacağım. Bunun yanı sıra Bodrum’da bir sergi olacak ona katılacağım. Katılacağım sergilere herkesi bekliyorum” diyerek sözlerine son verdi.