Ok ve yay öz kültürümüz
Geleneksel Türk yayı ve okları üzerine mağaza ve talimhane olan Türk Pusat kapılarını gazetemize açtı. Ok ve yay ustası Muhiddin Uyanık amaçlarının öz kültürümüzü başkalarının değil kendimizin yaşatması ve gelecek kuşaklara aktarması olduğunu belirtti.
Kendini Türk Okçuluğu mirasçısı olarak tanımlayan Muhiddin Uyanık okçuluk üzerine yaptığı çalışmalarla ve kendin açmış olduğu Ulus Akşemseddin Bedesteni içerisindeki Türk Pusat Talimhanesi kültürü tanıtmada ve yaşatmada önemli bir yer haline geldi. Son günlerde televizyonlarda tarih temalı diziler de vatandaşta geçmişe ait alet ve giysilere merak uyandırırken Türk Pusat’a gelenler kıyafet, ok, yay ve miğferleri deneyebiliyor.
Kültürümüzü Biz Yaşatalım
Geçmişte geleneksel Türk yayı almak istediğini fakat ancak yurtdışında bulabildiğini söyleyen Uyanık, “Ülkem adına ülkemde olmayan değerleri kazandırmak adına bir çalışma yapmak istemiştim. 2012 yılında bir yay almak istemiştim hemen hemen Türkiye’nin her yerini gezdim fakat bulamadık. Sonra yurtdışına çıktım orada da arama süreci oldu en sonun da Macaristan’da bulabildik. Orada dedik ki bizim ecdadımızın eserleri orada olmasın biz yapalım ve aldık getirdik burada çalışmalara başladık. Dahası Amerikalı bir doktor 1999 yılında Topkapı Sarayı’nda gezerken gördüğü Türk yayları ve oklarını görüyor ve Amerika’ya gittiğinde üzerine araştırmalar yaparak orada üretime başlıyor. Burada üzücü olan şu ki bizim öz kültürümüz olan dünyanın okçu millet olarak tanıdığı bir toplumun değerlerini yabancı ülkeler üretiyor. Bende kendimi Türk Okçuluğu mirasçısı olarak görüyorum ve amacımız bunu yaşatmak gelecek kuşaklara aktarmak” dedi.
İşin Ehli Olmayana Satış Yapmıyoruz
Satışa uygun olan ürünlerin herkesin alamayacağını belirli bir kurstan geçmesi gerektiğini bildiren Uyanık, “ Bizim burada satış politikamız biraz farklı. Bu mağazadan kesinlikle kullanmayı bilmeyen birine ürünü vermiyoruz. Bu sattıklarımız gerçek bir silah bunun bir eğitimi gerekiyor. Gerçekten öğrenmek istiyor ve hevesi var ise bir aylık eğitim sürecimiz ve eğitimi veren kişide benim ancak onun sonunda ürünü teslim edebiliriz. Aslında kültürü, terimleri yani felsefesini bilmeyen birisinin elinde de bu ok ve yayın olmasının bir ehemmiyeti olmuyor bizim amacımız yalnızca satış yapmak değil bu kültürü aynı zamanda yaşatmak” dedi.
Eğitim 2 ay sürüyor
Uyanık, “ Eğitim toplam 8 dersten oluşuyor toplam 2 ay sürüyor. Kişi 1 ayın sonunda yay üzerine tüm teorik eğitimi tamamlayıp atış yapma konumuna geliyor. Bu süreçlerden sonra kendi yayını kurabilir kendi atışlarını yapmaya başlıyor. Eğitim tamamlandıktan sonra eğer isterse bizim kulübümüz de okçuluğa başlıyor ve etkinliklerimize katılıyor” bilgilerini verdi.
Tematik Kafemiz Hazırlanıyor
Tarihi yansıtan değil yaşatan bir konsepte sahip olacak kafe projelerinin de devam ettiğini söyleyen Uyanık, “ Çocukluğumuz Tarkan filmleri ile geçti en çok hoşlandığım han sahneleriydi. Atını dışarı bağlar ve içerde bir şeyler yer içer ve masaların ahşap olması bardakların ahşap ya da metal olması böyle bir yeri açma hayali oluşturdu. Ülkemizde pek tematik kafe yok bizde bunu gerçekleştireceğiz. İçerisini tamamen kendimiz yapıyoruz eski Türk yemekleri içecekleri olacak, garsonlar eki kıyafetler ile servis yapacak. Aynı zaman da kitaplar yer alacak insanlara burada okçuluk veya başka araştırmalarını yapabilecekler. Ocak ayının sonlarına doğru inşallah açmış olacağız” şeklinde konuştu.
Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.