O kulüp, Atatürk’ün “27 Aralık ruhunu yaşatın” talimatıyla kurulmuş

Ankara Kulübü Genel Başkanı Dr. Metin Özaslan, Seymenlik, Seymenlik kültürü ve Bacıerenler hakkında www.gazeteilksayfa.com’a konuştu.

Seymenliğin Orta Asya’dan getirdiğimiz çok eski ve köklü bir gelenek olduğunu söyleyen Dr. Özaslan, derneğin kuruluşunda Seymenlik kültürünün önemli bir yere sahip olduğunu ve 1932 yılında Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘’Seymenlik Geleneğini ve 27 Aralık Ruhunu Yaşatın’’ talimatıyla kurulduğunu söyledi.

SEYMENLİK SADECE BİR GELENEK DEĞİLDİR

Seymenliğin dışarıdan bakıldığında sadece bir folklor olarak görülmesinin yanlış olduğunu dile getiren Genel Başkan Dr. Metin Özaslan, ‘’Seymenlik geleneğinin bu memleketin kuruluşuna çok katkısı olmuştur. Gerek Milli Mücadele’de, gerekse Kurtuluş Savaşı’nda Seymenlerimiz, Bacıerenlerle beraber cephenin en önünde yer almış, göğsünü mermiye siper etmiş ‘’Ankara Önderleri’’dir. Tarihi kaynaklarda adı ‘’Sökmen’’ olarak geçen; kahraman, yiğit, savaş saflarını yaran öncü kuvvetler veya kervanları koruyan muhafızlar manasına gelen seymenlik geleneğinin kökü, Orta Asya’ya kadar uzanmaktadır’’ dedi.

‘’ATALARIMIZDAN ALDIĞIMIZ BU MİRASI YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ’’

Geçmişten gelen geleneklerin özellikle şu dönemde yaşatılmaya çalışmasının gayretini de verdiklerini belirten Dr. Özaslan ‘’Şu anda Ankara’mızda çeşitli etkinlikler düzenlemekteyiz. Büyük Seymen Alayı ve Kızılca Gün Geleneği gibi Ankara’nın ve Anadolu’nun en köklü geleneklerini yaşatmaya çalışmaktayız. Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya geldiği tarih olan 27 Aralık 1919’da Mustafa Kemal Atatürk’ü Ankara’da 3000 atlı ve 700 yaya Seymen karşılamış, karanlık bir dönemi kapayıp aydınlık bir geleceğin kapılarını açtığı için o güne ‘’Kızılca Gün’’ adı verilmiştir’’ İfadelerini kullandı.

CEPHEYE MERMİ TAŞIYAN BACILAR, BACIERENLER

Anadolu Bacılarının oluşturduğu örgütlenmeden de bahseden Dr. Özaslan, ‘’Fedakar Anadolu Kadınlarımızın, Bacılarımızın, Milli Mücadele dönemindeki sarf ettiği çabayı, evinde diktiği çarıktan, cepheye taşıdığı mermiye kadar savaşın seyrinin değişmesinde çok büyük önemi vardır. Bu kadınlar geleceğe yön veren fedakar ve savaşçı Türk kadınlarıdır. Şu anda Ankara Kulübü Derneği olarak bu geleneği devam ettirmek adına Bacıerenler Kolu’nu oluşturduk. Topluma katkı sağlama noktasında derneğimiz, halk müziği ve halk oyunları başta olmak üzere tüm toplumsal-kültürel boyutlarıyla bu köklü gelenekleri araştırmayı, geliştirip gelecek kuşaklara aktarmayı da kendisine bir misyon edinmiştir’’ diye belirtti.

KULÜP AYNI ZAMANDA BİR KENT MÜZESİ

Seymenlik Geleneği ve 27 Aralık Ruhu’nu yaşatabilmek adına Ankara Kulübü Derneği Genel Merkezi’nde bir Kent Müzesi bulunduğunu söyleyen Dr. Metin Özaslan, ‘’Ankara’mızın ve Ankaralıların tarihi değerleri, yerel özellikleri, gelenek-görenekleri, etnografyası, el sanatları, mutfak kültürü bu mekanda yaşatılıyor ve tanıtımı yapılıyor. Farklı ilçelerden getirilen bir çok değerli eşya bu kent müzesinde sergilenmekte’’ dedi.

Haber Merkezi / www.gazeteilsayfa.com