Mimar Sinan'ın yadigârı mevlevihane bugün açılıyor
Mimar Sinan’ın Başkent'teki tek eseri Cenab-ı Ahmet Camii’nin avlusuna inşa edilen; ancak 1950’lerde yıkılan Mevlevihane, Altındağ Belediyesince yeniden ayağa kaldırıldı.
Dünyanın en iyi mimarı olarak bilinen ve 300'den fazla eşsiz esere imza atan Mimar Sinan’ın Başkent'teki tek eseri olan Cenab-ı Ahmet Camii’nin avlusuna inşa edilen; ancak 1950’li yıllarda yol geçme bahanesi ile Mevlevihane, eski yerine çok yakın bir noktada Altındağ Belediyesi tarafından yeniden ayağa kaldırıldı. Başkentin tarihi mekanı Hamamarkası'nda taş ve ahşap malzemeler kullanılarak yapılan Ankara'nın tek Mevlevihane'sinin bugün açılışı yapılacak.
KÜLTÜR- SANAT ETKİNLİKLERİ DÜZENLENECEK
Altındağ Belediye Başkanı Tiryaki resmi açılış öncesi Mevlevihane'yi, basın mensuplarına gezdirdi. Tiryaki, 1566 yılında yapılan Mevlevihane'nin tüm süsleme ve iç dizaynının Rusya'nın St. Petersburg Sanatçılar Birliği'nin sanatçıları tarafından yapıldığını belirterek, "Hem belediye hem de diğer sivil toplum kuruluşları burada programlar yapabilecek" dedi. Aralarında Rus, Özbek, Azeri ve Türk sanatçılarında yer aldığı ekibin yoğun çalışmalarının ardından tamamlanan Mevlevihane'de Mevlevi kültürünün yanı sıra çeşitli sanat etkinlikleri de düzenlenecek.
ANKARA'NIN TEK MEVLEVİHANESİ
Başkan Tiryaki, Mevlevihane'nin geçmiş yıllarda yol açma bahanesiyle yıkıldığını bunun üzerine tekrar ayağa kaldırmak üzere bir çalışma yürüttüklerini belirterek, “Cenab-ı Ahmet Paşa Camii bahçesinde yer alan Ankara’daki tek Mevlevihane ne yazık ki korunamamış. Geçmiş yıllarda yol açma çalışması nedeniyle yıkılmış" diye konuştu.
MEVLEVİLİK NEDİR?
Mevlevilik; tamamen sevgi ve hoşgörü üzerine kurulmuş bir müessesedir. Mevlânâ Celâleddin Rûmi, hayatı boyunca ilahi aşkı aramış, sohbet ve eserlerinde bu aşktan, insan sevgisinden ve hoşgörünün öneminden bahsetmiştir. Başlarda yakın çevresiyle yaptığı sohbetler, Mevlâna’nın öğütlerinin kulaktan kulağa yayılmasıyla geniş kesimlerin katılımıyla gerçekleşmeye başladı. Ancak Mevlana’nın yaşadığı dönemde Mevlevilik diye bir kavram yoktu. Mevlana'nın ölümünden sonra öğretilerini gelecek nesillere aktarmak üzere oğlu Sultan Veled tarafından kuruldu. Zamanla bir tören niteliği kazanan bu toplantılar belli kurallara, belli görüş ve düşünce ilkelerine bağlandı. Toplantılarda ney, kudüm ve benzeri çalgılar çalınmaya ve sema gösterileri yapılmaya başlandı.
Osman AKDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.