Marketlerden, lokantalardan sorgusuz sualsiz alıp, yiyip içtiklerimiz HELAL Mİ?
Helal Dünya Marketleri İşletmecisi Mehmet Topçu, ‘‘Müslüman, tükettiği gıda ürünlerinin helal mi yoksa haram mı olduğunu bilmeli’’ diyerek, ‘‘Sorgusuz sualsiz gıda tüketmeyelim’’ uyarısında bulundu.
Helal Dünya Marketleri İşletmecisi Mehmet Topçu, maneviyatımıza ve sağlığımıza zarar veren bu gıdaları tüketmememiz gerektiğini dile getirirken, Müslümanın yediği ve içtiği gıdalardan sorumlu olduğunu bu yüzden helal gıdaları tercih etmemiz gerektiğini açıkladı.
Müslüman araştırmalı ve sorgulamalı
Tüketilen gıda ürünlerin birçoğunun içinde dinen tüketilmesi uygun olmayan maddeler olduğunu bir Müslümanın bu konuda hassas olması gerektiğini belirten Mehmet Topçu, sağlığımıza ve maneviyatımıza etki eden bu gıdaları tüketmememiz gerektiğini belirtti. Tükettiğimiz ürünlerin içerisinde isimlerini dahi bilemediğimiz katkı maddeleri ve koruyucuların olduğunu söyleyen Topçu, “Evimize ve mutfağımıza kadar giren ürünlerin içerisinde neler olduğunu bilmiyoruz ve buna dikkat etmiyoruz. Birçoğunda dinimizin yasakladığı maddeler adları değiştirilerek kullanılıyor. Bir Müslüman bunlardan sorumludur ve araştırmaktan mükelleftir. Toplumda helal gıda bilinci artırılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Haram kılınanı helal diye tüketemeyiz!
Yurt içinde üretilen ve ithal olarak gelen birçok üründe bu yönde sıkıntılar olduğunu belirten Topçu, çocuklarımıza yedirdiğimiz ürünlerden de ebeveynlerin sorumlu olduğunu söyledi. Ürünlerin raf sürelerini artırabilmek adı altında katkı maddesi ve koruyucu madde kullanıldığını belirterek, “Gıda içerisine koruyucu olarak E322 konuluyor, bu hayvansalda olabiliyor bitkiselde olabiliyor, bunun hangisi olduğunu kim nereden bilecek. Hayvansal ise yurtdışından geliyorsa domuz kökenli olması çok yüksektir. Bunlara bir Müslüman olarak halkımızın dikkat etmesi gerekiyor. Allah’ın (c.c.) haram kıldığını biz helal diye tüketemeyiz. Bilmeden bile yesek bu bizim bahanemiz olmamalı, araştırmaktan sorumluyuz.” dedi.
Sağlıksız bir nesil ortaya çıkacak
Özellikle çocuklarımızın tükettiği birçok üründe sağlığa zararlı ve ne olduğu bilinmeyen maddeler olduğunun altını çizen Topçu, “Çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimini etkileyecek olumsuz maddeler bulunuyor. Bunlara dikkat etmezsek toplum olarak sağlıksız bir nesil ortaya çıkmış olacak.” dedi. Helal gıda sertifikalı ürünlerin en çok dikkat ettiği 2 maddeyi belirten Topçu, içerisinde domuzdan elde edilmiş katkı maddesi olmaması ve insan sağlığına zararlı katkı maddesi ile koruyucu madde olmamasının dikkate alınan konular olduğunu söyledi.
İthal gelen jelatin sakıncalı olabilir
Kur’an’ın birçok yerinde Allah’ın (c.c.) yeryüzündeki helal ve temiz şeylerden yiyin, haram kılınanlardan uzak durun diye emrettiğini hatırlatan Topçu, birey olarak ürünleri tüketirken sorgulayıp içerisindeki maddeleri araştırmalıyız. Birçok üründe domuz geçmiyor E kodları ile ya da başka kodlar adı altında geçiyor. Örnek verecek olursak jelatin ithal olarak ülkemize getiriliyor. Yılda 4 bin ton civarında ithal ediliyor. Burada üretilmiyor. Bu Türk Gıda Kodeksine aykırı olmadığı için serbesttir. Jelatin domuzun kemiklerinden ve derisinden elde edilir ve bu ürün bize yurt dışından geliyor. Orada en çok tüketilen hayvan domuzdur. Biz bilmeyerek de olsa bu hayvanın bir parçasını yemiş oluyoruz ve bundan mesulüz.” dedi.
Halkı bilinçlendirmek için çalışmalar yapılmalı
Toplumun bilinçlenip tükettiği ürünleri araştırması ve gereken tepkiyi vererek firmaların bu yanlışları düzeltmeleri gerektiğini belirten Topçu, sorumluluğun kendimizde olduğunu söyledi. Topçu, kamu kurum ve kuruluşların ve diğer kurumların bu konuda halkı bilinçlendirmek adı altında çalışmalar yapmaları gerektiğini kendilerinin de gönüllü olarak bunu destekleyeceklerini belirtti. Yaklaşık 20 yıldır helal gıda için çalışmalar yaptıklarını ve Etlik, Keçiören, Demetevler ve Sincan da sadece helal gıda satan 4 tane market açtıklarını belirten Topçu, birçok ilçede ve semtlerde halkın bu marketlere olan talebinin arttığını ve bu talebe yetişemediklerini belirtiyor.
Vatandaşlar dikkatli olmalı
“Birçok helal sertifika veren kurum var, bu firmaların bazıları hiç ürünü görmeden, ürünün üretildiği yere gitmeden sertifika veriyor. Biz sadece Gimdes’le çalışıyoruz, onlarla yakın çalışma içerisinde olduğumuz için güvenebiliyoruz. Gimdes çok ince eleyip çok sık dokuyarak bu sertifikayı veriyor. Sertifikayı verdikten sonra arkasını bırakmıyorlar, habersiz denetimler yapıyorlar.” diyen Topçu vatandaşların bu konuda dikkatli olması gerektiğini belirtti.
Gençlerimizin ahlakı tahrip oluyor
Yasaklı maddelerin insan kişiliğini de etkilediğini belirten Topçu, “Gençlerimizde görülen agresiflik anne babaya karşı asi olmak ve itaatsizlik gibi davranışların sebebi domuzdan elde edilen katkı ve koruyucu maddeleridir. Gençlerimizin ahlakını tahrip ediyor. İnsan ne yerse o olur. Örnek verecek olursak Monosodyum glutamat diye bir madde var. Bu madde birçok üründe kullanılıyor. Bu madde dilden beyne uyarı yaparak ürünleri lezzetli olarak algılatıyor. Zararlı ve tehlikelidir ve piyasada çok kullanılan bir üründür. Çıkan hastalıkların birçoğu yediğimiz ürünlerden kaynaklıdır.” dedi.
Hastalıkların sebebi tükettiğimiz gıdalar
Sağlık Bakanlığı’ndan aldıkları bilgilere göre en hızlı artış gösteren hastalıklardan birinin mide ve bağırsak hastalıkları olduğunu belirten Topçu bunun sebebinin yediğimiz gıdalar olduğunu söyledi. Tükettiğimiz gıdaların hem dünya hayatında sağlığımızı hem ahiretimizi etkilediğini söyleyen Topçu, “İlaç bağımlısı olarak yaşamak istemiyor ve ahirette de ciddi bir hesap vermek istemiyorsak helal gıda ürünlerini tüketmeliyiz. Manevi duygularımızı etkileyen yasaklı maddelerden uzak durmalıyız.
Görevlendirilecek kişiler alanında uzman olmalı
Mecliste helal gıda konusunun görüşülmesinin sevindirici bir haber olduğunu söyleyen Topçu, tek çekincelerinin görevlendirilecek kurumların ve kişilerin helal gıda konusunda hassasiyet sahibi olup olmamaları olduğunu belirtti. Topçu, “Bu çalışmalar yapılacak ise çok güzel bir gelişmedir. Devletimizin bu konuda görevlendireceği kişiler ve kurumların alanında uzman ve fıkıh bilgisi tam kişiler olmasını talep ediyoruz. Müslüman bir devletin çatısı altında yaşıyorsak gıda üretimlerinin de İslami kurallara uygun olmasını istiyoruz. Devletimizin de bu konuda hassas davranmasını istiyoruz. Bu bizim en doğal hakkımızdır.” dedi.
Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.