Kurtuluşa giden yolun ismi “İstiklal”

Kurtuluş Savaşı’nda cephe gerisinin en önemli lojistik yolu olarak bilinen İnebolu’dan Ankara’ya uzanan 344 km uzunluğundaki güzergâhın hikâyesi Zafer Çarşı Sergi Salonu’nda tanıtıldı. İstiklal Yolu Eğitim Kültür Turizm ve Gençlik Derneği tarafından düzenlenen sergi ziyaretçilerine duygu dolu anlar yaşattı. 

100 bin Mehmetçiğe 3 yıl boyunca cephane

İstiklal Yolu Eğitim Kültür Turizm ve Gençlik Derneği tarafından Zafer Çarşısı Sergi Salonu’nda düzenlenen İstiklal Yolu Sergisi’nde 77 eser sergilenerek ziyaretçilerine duygu dolu anlar yaşattı. İstiklal Yolu’nun önemini ve yaşananları sembolik olarak anlatan eserler adsız kahramanların mücadelelerini gözler önüne serdi. 100 bin Mehmetçiğe 3 yıl boyunca cephane taşıyan adsız kahramanlar bir kağnı arabasının iki haftada taşıdığı cephaneyi cephedeki bir topçu bazen 5-6 dakikada kullanmasına rağmen Mehmetçikleri bir an bile cephanesiz bırakmazken kahramanlıkları ile yazdıkları destanları gözler önüne serdi.

İnebolu’dan Ankara’ya uzanan hat

Kurtuluş Savaşı’nda cephe gerisinin en önemli lojistik yolu olarak bilinen İnebolu’dan Ankara’ya uzanan 344 km uzunluğundaki güzergâh batı cephesindeki savaşın kaderini etkileyecek kadar cephane taşınması ile bilinen İstiklal Yolu gerçekleştirilen sergi ile yaşatıldı. Karınca ordusu olarak anılan ve cephede savaşan 100 bin Mehmetçiğe 3 yıl boyunca cephane taşıyan gencinden yaşlısına kadınından erkeğine her kesimden insanların oluşturduğu İstiklal Yolu Türk milletinin başka devletlerin boyunduruğu altında yaşayamayacağını gözler önüne seriyor.

“Karınca ordusu” adı veriliyor

Birinci Dünya Savaşı sonrası emperyalist devletlerin Türk topraklarını paylaşıp işgale başlamaları neticesinde işgalci devletler hiç beklemedikleri bir direniş ile karşılaşmış Türk milletinin köleliği kabul etmeyeceğini düşünememişlerdi. İşgal kuvvetlerinin hesaba katmadığı ise Türk milletinin çok güçlü maneviyatı ve birbirine kenetlenmişliğiydi. Sadece cephede değil cephenin gerisinde kalan kadın, yaşlı, çocukların da ailecek savaşacağını düşünemeyen işgalci kuvvetler, bunun en güzel örneğini oluşturan karınca ordusu adı verilen ve İstiklal Yolu’nu oluşturan cephe gerisinde kalan insanlardan oluşuyordu.

“Gözüm Sakarya’da Dumlupınar’da; kulağım İnebolu’da”

344 km uzunluğunda coğrafi olarak zorlu bir güzergâhtan oluşan İnebolu, Kastamonu, Ilgaz, Çankırı, Kalecik, Ankara hattı İstiklal savaşının en önemli lojistik yolu olmuş, bu yoldan batı cephesindeki savaşın kaderini etkileyecek kadar silah ve cephane taşınmıştır. Bu gerçeği ve yapılan fedakârlıkları ise Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk’ün “Gözüm Sakarya’da Dumlupınar’da; kulağım İnebolu’da” sözü yeterince anlatmaktadır.

Önemli insanların taşınmasında da kullanıldı

İstiklal Yolu, sadece lojistik malzemelerin taşınmasında değil oldukça önemli insanların taşınmasında da kullanılmıştı: Osmanlı ordusundan (Mondros Mütarekesi gereğince) terhis edilen ve kaçan, Ankara hükümetinin kurduğu yeni orduya katılmak isteyen er ve subaylar; gönüllü siviller kullanılmıştı. İşgal kuvvetlerinin bayrağı altında yaşamak istemeyen, Ankara hükümetinin emrinde çalışmak isteyen ve özellikle İstanbul’dan ve diğer işgal yerlerinden kaçan, vatansever gönüllü meslek elemanları (doktor, hemşire, öğretmen, terzi, nalbant, telgraf memuru, vb) ve bazı aydınlar, kamuoyunun tanıdığı önemli isimler kullanılmıştı. Ankara hükümetinin dünyaya açılan kapısı olmuş ve Ankara hükümeti ile diplomatik ilişkiye giren yabancı diplomatlar ve basın mensupları kullanmıştı.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM