Kreşlerdeki şiddeti önlemek için 6 tedbir

Keçiören’de 10 yıldır kreş yöneticiliği yapan Muhammet Şahin, kreşlerde yaşanan üzücü olayların önüne şu birkaç basit yöntemle geçilebileceğini belirtti.  

1-Kreşte öğrenci kadar öğretmen için de huzurlu bir ortam oluşturulmalı.

2-Öğretmenlere kendi ihtiyaçlarını karşılaması için belli aralıklarla 20-30 dakikalık izinler verilmeli ki öğretmen enerji depolasın, stres atsın.  

3-‘Biz başarılı bir kreşiz’ havası oluşturmak için çocuklara altından kalkamayacağı zorlu eğitimler verilmesin.

4-Öğretmene ‘bunu mutlaka öğreteceksin’ gibi yaptırımlardan uzak durulmalı.

5-Sabra asla tahammülü olmayan kişiler öğretmen olarak işe alınmamalı.  

6-Şiddet uygulayan kişiler ağır bir şekilde cezalandırılmalı ki bir caydırıcılık olsun.

Keçiören’deki Buğrahan Kreş ve Gündüz Bakım Evi’nin yöneticisi Muhammet Şahin, çocuklara şiddet uygulayan kreş çalışanlarına büyük tepki göstererek, o kişileri mesleğin yüz karaları olarak tanımladı.

Ailelerin en değerli varlıkları olan çocukların emanet edildiği kreşlerin, olumsuz haberlerle gündeme gelmesinden bir hayli üzüntü duyduklarını belirten Şahin, “Bu işe temiz yüreklilikle başlayıp devam etmeye çalışan insanlar var. Kesinlikle tasvip etmediğimiz bu üzücü olaylar nedeniyle kreşlerde iyi yapılan çalışmalar gündeme gelmeyip sadece olumsuz olaylar konuşuluyor” dedi. 

ÜZÜCÜ OLAYLARA KARŞI                          TEDBİR ALMAK MÜMKÜN 

Yaklaşık 10 yıldır kreş işletmeciliği yaptığını anlatan Şahin, kreşlerde suç işlenmeden de tedbir almanın mümkün olabildiğini kaydetti.

Şahin, kreşte olumsuz bir olayla karşılaşmamak ve huzurlu bir ortam oluşturmak için öğretmenleri de sürekli motive etmeye gayret gösterdiklerini belirterek, “Sabahtan akşama kadar bir öğretmenin aynı grupla ilgilenmesi çok yıpratıcı olabiliyor. Biz prensip hale getirdik. Sınıflar boş kalmayacak bir şekilde dönüşümlü olarak öğretmenlerimizin 20-30 dakika olacak şekilde günde birkaç kez ihtiyaçlarını karşılamasına izin veriyoruz. Bu öğretmenleri daha moralli ve daha verimli hale getiriyor, öğretmenlerimiz böylelikle yeniden enerji topluyor. Biz buna defalarca şahit olduk. Çünkü öğretmenlerin de bir insan olduğunu unutmamak gerekiyor. Allah’a şükür şimdiye kadar da hiçbir olumsuz olayla karşı karşıya kalmadık. Bu tarz çok basit tedbirlerle istenmeyen

olayların önüne geçilebileceğine inanıyoruz. Suç işlenmeden de bu konuda tedbir alınabileceğinin düşüncesindeyiz”

diye konuştu. 

MÜFREDATIN DIŞINA ÇIKILIYOR!

Suç işlemeden alınabilecek bir başka tedbir ile ilgili de bilgi veren Şahin, “Bazı kreşler müfredatın dışına çıkarak ‘biz iyi bir kreşiz, başarılı bir kreşiz’ algısı oluşturmak için Milli Eğitim müfredatının çok çok dışına çıkarak biraz ağır eğitimler verilme çalışıyor. Bazen duyuyoruz ya da şahit oluyoruz 3 yaşındaki çocuğa 300’e kadar saymayı öğretmeye çalışabiliyorlar. Bunu bir marifet olarak görenler var! Çocuğa taşıyamayacağı yük veriliyor aslında. Belki başarılı olunabiliyor; ama o süreç içerisinde çocuk da öğretmen de yıpranıyor. Şimdi deseniz ki öğretmene ‘300’e kadar saymayı öğret’ diye, öğretmen bunu yapmak zorunda hissedecek bunu başarmak için de kendini zorluyor, çocuğu zorluyor, çocuktan hemen olumlu bir dönüş alamayacağı için bu sefer ne yapıyor baskı başlıyor, şiddet başlıyor. Halbuki Milli Eğitim müfredatına bağlı kalarak gidilse çünkü bu çocuklar daha oyun çağında. Müfredatın çok ufak dışına çıkılabilir ve bu süreçlere girilmeyebilir” şeklinde konuştu. 

TAHAMMÜLÜ OLMAYAN BU İŞİ YAPAMAZ 

Şahin alınabilecek tedbirle ilgili şunları söyledi:

“Öğretmenlerde tek kriter diploma olmamalı. Tabi ki diploma önemli ama en nihayetinde herkes mezun olabiliyor ancak herkesin de bir fıtratı var. Bu ciddi sabır, sevgi isteyen iş. Sizin yeterli sabra tahammüllünüz yoksa bu işi yapamazsınız. Tahammülü olmayan kişilerin bu işi yapması ile üzücü olaylar yaşanabiliyor. Bu işi yapacak kişi de güler yüzlü olmalı, çocuklarla iyi anlaşabilmeli. Bazen de kiminin eğitimci yönü iyi olabiliyor; ama insanlık yönü zayıf kalabiliyor.” 

EN BÜYÜK SORUMLULUĞU ALIYORUZ

Kreş işinin göründüğü gibi kolay bir meslek olmadığının altını çizen Şahin, “Toplumumuzda, ‘Kreşçilik ooo ne güzel çocuğun önüne dök oyuncağı oynasın, ne güzel, çok keyifli bir meslek’ olarak görülebiliyor; ancak biz aynı zamanda o çocukların sorumluluğunu alıyoruz. Onların beslenmesi, temizliği, tuvaleti vs. Bunların hepsi ile ilgilenmeniz gerekiyor. Yaşları gereği ile çocukların bir kısmı bunu başaramayabiliyor; çünkü küçükler 3 yaşındaki çocuk ayakkabısını giyemeyebiliyor ya da yemeğini yiyemeyebiliyor. Üstümüzde ağır bir yük var” şeklinde konuştu. 

EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALILAR

Bazı kreşlerde yaşanan tatsız olaylara ilişkin de konuşan Şahin, “Biz şiddeti hiçbir zaman tasvip etmiyoruz o mesleği karalayan kişilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Şiddet uygulayan kişiler ağır bir şekilde cezalandırılmalı ki bir caydırıcılık olsun” dedi.

OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM