Köy köy gezip Muğla'nın yöresel lezzetlerini yazdılar

Köy köy gezip Muğla'nın yöresel lezzetlerini yazdılar

Gazetemize konuşan TAFED Kadın Kolları Başkanı Selma Atabey büyük emekler sonucu olarak ortaya çıkan eserleri hakkında, “19 senedir köy köy gezerek Muğla’nın yöresel yemeklerinin tanıtıldığı Türkiye’nin ilk akıllı kitabını yazdık” dedi.

Türkiye Aşçılar Federasyonu Kadın Kolları Başkanı Selma Atabey gazetemize konuştu. TAFED’deki görevinin yanı sıra Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksek Okulu Aşçılık programında öğretim elemanı olarak görev yapan Atabey, “Ben herhangi bir işletmede aşçılık yapmıyorum ama okulumuzda arkadaşlarım ile birlikte geleceğin aşçılarını yetiştiriyoruz. Özellikle de yöresel mutfak konusunda araştırmalar yapıyoruz. Yaklaşık on sekiz, on dokuz yıldır Muğla genelinde on üç ilçede köy köy, mahalle mahalle dolaşarak altmış yaş üstü hanımlara ulaşarak Muğla’ya ait bir yemek kitabı oluşturduk. Bu yemek kitabımız Türkçe ve İngilizce dillerinde okunabilecek. İçerisinde Muğla mutfağına özel aşçılık terimlerinin bulunduğu, kültürünün ve hikayelerinin yansıtıldığı bir kitap. Üstelik Türkiye’de bir ilk olarak akıllı kitap şeklinde hazırlandı. Her bir yemeğin videosu çekildi ve kitabın sayfalarındaki yemeklerin üzerindeki barkod okutularak videosuna ulaşılabiliyor. Şu an böyle bir çalışmayı tamamladık. Bu ayın başında yapılacak lansman sonrası dağıtıma çıkacak. Kitabımızın adı “Gocamandan toruna Muğla mutfağı”. Muğla yerelinde ‘gocaman’ dedelerimiz, büyüklerimiz anlamındadır. Dededen toruna, geçmişten geleceğe gibi değerlendirilebilir. Yerel bir tabir ve özellikle bunu kullanmayı tercih ettik.” şeklinde konuştu.

KÜLTÜRÜ YAŞATABİLMEK İÇİN TÜRKÇEYE İHTİYAÇ VAR

Muğla’nın yöresel yemeklerinin anlatıldığı kitapta Türkçe yemek isimlerini özgün olarak kullanmaya özen gösterdiklerini söyleyen Atabey, bölge kültürünün yaşaması için bu uygulamanın şart olduğunu şu ifadelerle anlattı:

“Kitabın oluştururken Türkçe terimlerin, yemek isimlerinin İngilizceye çevrilmesini doğru bulmadık. Terminolojideki kelimeler karşılığını bulamayacaktır ama onun ötesinde kültürü yansıtmak ve yaşatmak için isimden vazgeçilmemesi gerekir. O nedenle biz isimleri mümkün olduğunca değiştirmeden, doğruyu yapmaya çalışarak geleceğe böyle bir çalışma, eser bıraktık. Önümüzdeki dönemlerde de TAFED Kadın Kolları ile yapacağımız çok güzel çalışmalar var. Özellikle coğrafi işaretler ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Kadınlarımızın bugüne kadar yapmış olduğu etkinliklerin hepsini görebilecekleri bir sayfa, internet sitesi oluşturma çabası içerisindeyiz.”

basliksiz-1-002.jpg

TÜRK MUTFAĞI HAFTASI’NDA YEMEKLERİMİZİ ANKARA’YA TAŞIDIK

24-27 Mayıs tarihleri arasında Ankara’da gerçekleşen Türk Mutfağı Haftası’na TAFED’in kadın kolları olarak katıldıklarını söyleyen Atabey, “Türk Mutfağı Haftası etkinliğinin birinci gününde down sendromlu çocuklarımız ile çeşitli etkinlikler yaparak onları mutlu etmeye çalıştık. Onları çalışmamıza dahil etmeye çalıştık. Onun haricinde 5 tonluk yüzüncü yıl çorbası yapıldı TAFED tarafından. Tabii ki kadın kolları da yanlarındaydı. İlave olarak kadın kolları Alanya’nın gülüklü çorbasını, Çankırı’nın yumurta tatlısını, Muğla’nın çitirmek tatlısını, Mardin’in müceddere pilavını ve harire tatlısını, Ege bölgesinden vişneli yaprak dolmasını, Diyarbakır ve Şırnak tarafından içli köfteyi ve kızılcık tarhanasını yapıyoruz. Türkiye’yi Ankara’ya taşımış olduk. Ankara ülkemizin kalbi, başkenti ve bütün bölgeleri orada yaşatalım istedik. Elimizden geldiğince de bu çalışmalara, etkinliklere devam edeceğiz.” diye konuştu.

HER BÖLGEDEN ÜYEMİZ VAR

Türkiye Aşçılık Federasyonu Kadın Kolları’nın ülkenin farklı bölgelerinden üyelerinin olduğunu vurgulayan Selma Atabey şu ifadeleri kullandı:

”Türk Mutfağı Haftası ile alakalı etkinlikte kadın kolları olarak, Türkiye Aşçılar Federasyonu olarak görev aldık. Federasyonumuzun kadın kolları özellikle anne eli olması nedeniyle, yöresel yemeklerin ilk kaynağı olması nedeniyle daha çok kadınlarımızdan talep edildi. Biz de bu noktada elimizden geldiğince Türkiye’nin farklı bölgelerinden arkadaşlarımız ile bir araya geldik. Ben Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksek Okulu Aşçılık programında öğretim elemanı olarak çalışıyorum. Aynı zamanda Türkiye Aşçılar Federasyonu Kadın Kolları başkanıyım. Türkiye Aşçılar Federasyonu ülke genelinde derneklere sahip olan bir kuruluştur ve her bir federasyonun içinde kadın kolları mevcuttur. Bu kadın kollarının toplamı federasyon bünyesinde görev yapar. Çeşitli etkinliklerde birlikte çalıştığımız ekibin içinde Mardin’den gelen var, Şanlıurfa’dan gelen var, Antalya’dan, Muğla’dan, İstanbul’dan, Hatay’dan, İzmir’den ve Gaziantep gelen arkadaşlarımız var. Dolayısıyla Türkiye’nin hemen her bölgesinden gelen kadınlarımız ile birlikte çalışıyoruz.”

OKULLULAR İLE ALAYLILAR BİR ARADA OLMALI

Türkiye Aşçılık Federasyonu’nun okullu ve eğitimli aşçıları bir araya getirerek önemli bir işe imza attığını söyleyen Atabey, “Gelecekte hem akademik çalışmalar hem de dernek çalışmaları devam edecek. Mutfaktaki atık konusu ile ilgili çalışıyoruz. Bu benim aynı zamanda bir öğrencim ile birlikte yapmış olduğum bir TÜBİTAK projesi. Aynısını kadın kollarına da taşıyorum. Neden taşıyorum? Biz akademide bunları bilimsel olarak araştırıyor, değerlendiriyor, ölçüyor, istatistiklerini yapıyor ve sonuçları çıkartıyoruz, tamam. Bununla birlikte bu çalışmaların sektörde uygulanması da önemli, işte o noktada kadın kollarını işin içine dahil ediyoruz. Mutfaktaki atık ile ilgili bir model oluşturmaya çalışıyoruz. Şu an TAFED Kadın Kolları olarak yapmaya başladığımız ve tasarı halinde olan projelerden biri bu. Benim TAFED bünyesindeki çalışmalarım 10 seneyi geçiyor ve 2022 Aralık ayından beri de kadın kolları başkanlığını yürütüyorum. Akademide dernekçiliğe pek yönelinmez. Ancak Türkiye Aşçılık Federasyonu gerçekten çok farklı ve özel bu anlamda. Eğitimliler ile alaylıların bir arada çalışması gerekliliğine inanan ve konuyla ilgili çalışmalar yapan bir federasyon olması nedeniyle önünün çok açık olduğunu düşünüyorum. Sektör temsilcilerinin bildiği gibi birden fazla aşçılık federasyonu var. Böyle olmaması gerektiğini düşünüyorum şahsen, tek olmalı diye düşünüyorum. Bana göre TAFED diğer federasyonlara göre daha bilinçli ve faydalı, bu yüzden onların bünyesinde çalışıyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.