Kırtasiyeciler dertli
40 yılık kırtasiyeci Akkol, zamanla kırtasiye ürünü satmaktan ziyade fotokopi ve tasarım odaklı çalışmaya başladıklarını kaydetti. Akkol, bu yıl ailelerin kırtasiye ürünlerinde yüzde 30 ila 50 arası bir zamla karşılaşacağını da sözlerine ekledi.
Okulların açılmasına yaklaşık 2 hafta kala Sincan’da 40 yıllık kırtasiyeci deneyimiyle Hasan Atakol sorularımızı yanıtladı. Okul ürünlerine gelen zamlardan sonra aileleri bu yıl yüzde 30-50 oranında artan fiyatların beklediğini belirten Atakol, kırtasiyecilerin de sorunlarına değinerek, “Eskiden okullar açılmasına yakın sezonu biz yaşardık, şimdi marketlerin oldu” dedi. Ayrıca Atakol, kırtasiyelerin artık hizmet sektörü olan kopya, tasarım gibi alanlara yöneldiğini de belirtti.
AİLELER ARTAN FİYATLARLA KARŞILACAK
Hem döviz kurunun artışı hem de normal şekilde seyir eden fiyat artışlarının bu sene etiketlerde en az yüzde 30-50 arası artış oluşturacağına dikkat çeken Atakol şunları söyledi:
“Doğal seyrinde gelen zamlarla döviz kurunun etkisi yaşanmadan fiyatlar iki katını yakın çıkmıştı. Şimdi bu kur zammı geldiğinde fiyatların daha da yükselmesini bekliyoruz. Bu tabi yalnızca ithal ürünler değil yerli üretim de ithalata bağlı olduğu için yükselme yaşıyoruz. Maalesef şöyle bir durum da var kur fiyatları artmasa da fiyat yükselişi yine oluyor. Bizim sektörde biraz böyledir. Herkes bir fiyat verebiliyoruz kendince artışa gidebiliyor. Örneğin bir üründeki kazanç bire üçtür. Yani 1 liraya aldığınız ürün üzerine 1 lira maliyet 1 lirada kar koyarsınız 3 liraya satarsınız. Açıkçası fiyatlar tam daha etiketlere de yansımadı. Bunun sebebi okulların daha açılmaması. Ama ebeveynler geldiklerinde geçen seneye göre en az yüzde 30-50 fazla fiyatlarla karşılaşacaklar. Örneğin, şuan defter fiyatları arttı. Kâğıt zamlarından sonra geçen yıl 3 liraya sattığımız bir defteri bu yıl 6 liraya satmamız gerekiyor. “
ARTIK SEZON GÖRMÜYORUZ
Deneyimlerine dayanarak geçmiş yıllarda okul öncesi sezonun yoğun olduğunu ancak son yıllarda buna hasret olduklarını belirten Atakol, “Eskiden sezonlar 1 ay sürerdi. O süre boyunca dükkânın içine iğne atsan yere düşmezdi. Her sene düşüş yaşanarak 1 ay 2 haftaya o da 1 haftaya indi. Eskiden akşam 10 buçuğa kadar bu dükkânda iş olurdu ben dükkânı kapatmakta zorlanırdım. Geçen sene ise hiç sezon olmadı akşam 8 buçukta dükkân kapattık. Bunun sebebi ne derseniz marketler. Artık her marketin kırtasiye reyonu var. Yani işin özünde bir yerde her şey satılırsa bütün esnaf zarar eder. Artık biz okul açılmasını beklemiyoruz. Zaten vatandaş toplu alışverişlerini marketlerden alacak. O ürünler tükendikten sonra tek ihtiyaçlarda bize gelecek” ifadelerine yer verdi.
MARKET BİZDEN ÇOK UYGUNA SATABİLİYOR
Marketlerin kırtasiye esnafından daha çok mal alarak uygun fiyata ürün satabildiğine dikkat çeken Atakol, “Örnek veriyorum liste fiyatı 9 lira olan bir ürünü ben 7,5 liraya satabilecekken bugün marketler önceden alım yaparak 5,5 liradan satabiliyor. Bizim sektörde Ocak 1 ile nisan sonuna kadar yeni fiyatlar belirli olur ancak bizde o fiyatları haziran sonuna kadar bekler okullar kapanınca fiyat değiştirmesi yaparız. Nitekim bu senede ben bu fiyatlandırmaları yaptım. Ancak buna rağmen tabi vatandaş uygun ola yeri tercih ediyor. Biz de bu duruma karşı az mal alıyoruz artık. Eskiden depo ürünü alırdık şimdi rafa mal alıyoruz. Hizmet sektörüne ağırlık vermeye başladık. Katma değeri olan işlere yöneldik. Kopyalama, tasarım, fotokopi gibi işler yapıyoruz. Biz tabi çok eski bir müesseseyiz ve bu konuda deneyimimiz var. Bu konuda sağlamda bir ekibimiz var. Bunu yapabiliyoruz” diye konuştu.
“HERGÜN YENİ BİR YAYIN EVİ DUYUYORUZ”
Kırtasiyelerin artık kitap satma işlerini azalttığını ve yalnızca yardımcı ders kitaplarına ağırlık verdiklerini söyleyen Atakol, “Kırtasiyeler artık kitap satma işini yavaş yavaş bırakıyor gibi. Eskiden ders kitabı satardık şimdi yardımcı kitaplar satmaya başladık. Fakat bunun sıkıntısı da o kadar çok kitap ve yayın evi var ki bunu takip etmekte güçlük çekiyoruz. Açıkçası her gün yeni bir yayın evi duyuyoruz. Velilere de sürekli kitap arıyorlar. Her öğretmen farklı yayın evi söylüyor” dedi.
MARKET ve AVM’LER ESNAFIN ZARARINA
Market ve AVM’lerin içlerinde her ürünü barındırmasından dolayı ekonominin tek merkezde toplandığını ve bunun da esnafa zarar verdiğine dikkat çeken Atakol şu ifadelere yer verdi:
“Şahsi kanaatim ekonomimize en büyük zarar veren yerler alışveriş merkezleri ve marketler. Her şey bir yere toplanıyor bu esnafa büyük zarar veriyor. Yurt dışında böyle bir uygulama yok. Bir kalem almak için başka yere gidiyorsunuz ve giderken de pek çok noktaya uğramanız gerekiyor. Ürünlerin maalesef kıymeti yok. Ekonominin tamamı tek bir noktada toplandığı zaman oraya giremeyenler zor duruma düşüyor.”
“ÖZEL OKULLARIN İÇİ DE KIRTASİYE”
Artan özel okul sayısıyla birlikte oralarda bulunan kırtasiyelerin de arttığını ve bunun da işlerinde hayli düşüşe neden olduğunu belirten Atakol, “40 yıldır bu işi yapıyoruz çok şükür karnımızı doyuruyoruz. Ama tabi ilk zamanları gibi değil. 2. Şubemizi açtık onun akıbeti belli değil. Beklediğimiz işi karşılayamadık nasıl olur şuan için bilmiyoruz. 20 personel çalıştırmak, kiraları ödemek, giderlerini karşılamak kolay değil. Özel okullar çoğaldı ve okullar içerisinde kırtasiye satışları var. Şimdi bizim mesleği yapanlar yavaş yavaş ona yöneliyor. Artık biz sezon yaşamıyoruz. 40 yıldır bu işi yapıyoruz her sene günden güne azalıyor.” ifadelerine yer verdi.
Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.