Ankara’nın ilk tescilli kavurması: Kazan kavurması
Ankara’nın ilk tescilli kavurması olarak bilinen Kazan Kavurması’nın en önemli özelliğinin kullanılan et olduğu, bunun da bölgede beslenen hayvanlardan elde edildiği kaydedildi.
Başkentin ilk tescilli kavurması olarak bilinen Kazan Kavurması’nın en önemli özelliğinin kullanılan et olduğu, bunun da bölgede beslenen hayvanlardan elde edildiği kaydedildi.
Kahramankazan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü çalışanı Hasan Hüseyin Gökoğlu geçmişi eskiye dayanan ve Kahramankazan mutfağında önemli bir yere sahip olan Kazan Kavurması hakkında gazetemize bilgi verdi.
Gökoğlu, Patent ve Marka Kurumu’ndan coğrafi işaret tescil belgesi alan Kazan kavurmasının en önemli özelliğinin üretiminde kullanılan etin ilçede beslenen hayvanlardan elde edilmesi olduğunu söyledi.
KATKI MADDESİ KULLANILMIYOR
Kazan kavurmasının özelliklerini anlatan Hasan Hüseyin Gökoğlu, şunları kaydetti: “Dana eti, kuru soğan, katı yağ ve tuz kullanılarak üretilen yumuşak yapıdaki kavurmanın içeriğinde, baharat dahil herhangi bir katkı maddesi bulunmuyor. Kazan Kavurmasının üretiminde kullanılan et, 1,5-2 yaş ve yaş aralığındaki dananın kol kısmından elde edilir, siniri ve varsa yağı alınır. Ete herhangi bir şoklama veya terbiye işlemi uygulanmaz. Üretiminde kullanılan katı yağ; tereyağı, margarin veya kemik suyunun kaynatılmasıyla elde edilen yağdır.”
ÖNEMLİ LEZZETLER ARASINA GİRDİ
Hasan Hüseyin Gökoğlu eskiden buzdolabı olmadığı için etin toprak altına güveçle gömülerek muhafaza edildiğini belirterek, “Eski çağlarda küçükbaş et yağlarıyla birlikte küplerde saklanarak sonradan ısıtılarak kullanılıyordu. Günümüzde ise daha çok büyükbaş hayvan etinden yapılıyor bunun nedeni de daha az yağlı olması. İçine kuyruk yağı eklenerek muhafaza ediliyor. Kazan kavurması geçtiğimiz yıl tescillenerek Kazan’ın önemli lezzetleri arasında yerini aldı” diye konuştu.
KÜÇÜKBAŞ YERİNİ BÜYÜKBAŞ ALDI
Hasan Hüseyin Gökoğlu “Kahramankazan ilçemizde atalarımız bir Türkmen geleneği olan ve yöremizde sızgıç adıyla bilinen; o zamanlar küçükbaş ve büyükbaş hayvanları kendi yağlarıyla pişirip küp ve bakır kaplara basarlarmış, doğal ortamda bu yiyecek çeşidi kendi yağıyla donduğunda uzun süre bozulmadan saklanırmış. Kış aylarında yemeklere katarlar ya da ısıtarak tüketirlermiş. Zamanla sızgıçı günlük tüketime de başlayan atalarımız günlük pişirilip tüketilenine etin kavrularak pişirilmesinden dolayı “Kavurma” ismini vermişlerdir. Zamanla insanların tüketim tercihlerinde değişiklik olmuş; bu küçükbaş hayvanların etleri yağlı olduğu için daha az yağlı olan dana etinden kavurma pişirmeye başlamışlardır” şeklinde konuştu.
Kahramankazan’da kavurma evlerde günlük olarak pişirilip tüketilen bir yemek çeşidi olduğunu aktaran Hasan Hüseyin Gökoğlu, Özellikle düğünlerin, kına gecelerinin, cenazelerin, yağmur dualarının ana yemeğinin kavurma olduğunu vurguladı.
Gamze Mine Gümüş/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.