Kağıt krizi matbaacıları vurdu
Gazete ve kitap, dergi, matbu evrak gibi benzeri işlerin baskısında ithal kağıt kullanan matbaacılar, kur ve fiyat artışları nedeniyle büyük bir kriz yaşıyor.
Kur ve fiyat artışlarıyla birlikte yaşanan kağıt sıkıntısının matbaacılığı önemli ölçüde vurduğunu belirten Matbaacılar Federasyonu Başkanı ve Ankara Matbaacılar Esnaf Odası Başkanı Ahmet Hüseyin Gürbüz, son günlerde kağıtta beklenmedik fiyat artışlarının bir nedeninin de stokçuluk olduğunu düşündüklerini belirtti.
Türkiye'nin kağıtta yurtdışına bağımlı hale geldiğini belirten Gürbüz, aşırı fiyat artışlarından kaynaklı matbaa-baskı işlerinin askıya alınması ve çok sınırlı işler nedeniyle matbaacıların ciddi sıkıntılar yaşadığını, kapanma ve işten çıkarmaların gündeme geldiğini kaydetti.
Gürbüz, şöyle devam etti: "Sadece Ankara'da değil, Türkiye genelinde tüm matbaacılarımız büyük bir krizin içerisindeler. Kapılarına kilit vuran matbaacılarımızın sayısı artacak.
Elbette bu sorunun bir başlangıç tarihi var. 2018'deki büyük kâğıt krizi ve sonrasında yaşanan gelişmeler nedeniyle, o tarihlerde dövizdeki yükselişle birlikte kâğıt ve kâğıt ürünlerinin fiyatı oldukça artmıştı. Öncelikle bugün 2018'deki büyük kâğıt krizinden daha derin ve karmaşık bir krizle karşı karşıyayız. Yerli üretimden kopulduğu için tümüyle dışa bağımlı bir sektöre dönüştük. Navlun artışı, kuru yük ticaretinin, delta varyantı yüzünden durduğu döneme denk geldiği için kâğıt ve kâğıt ürünlerinin girdi maliyetinde olağan dışı artışlar yaşandı. Bu ilk sorun ve yansımalarını parça parça yaşamaya başladık.
İkinci sorun; matbaa sektöründe kullanılan kâğıt miktarının yıllık 4 milyon ton olduğunu tahmin etmekteyiz. Bunun içinde birinci sınıf hamur kâğıdı, kuşe kâğıt ve gazete kâğıdı var. Ortalama ayda 340 bin ton kâğıt tüketilmekte. Ancak bizim anlam veremediğimiz şey şu: Son iki ayda bu miktardan daha fazla kâğıt mı tüketildi de bazı kâğıt türleri piyasadan çekildi. Bazı kağıt çeşitleri yok satıyor. Kâğıt fiyatlarındaki aşırı artışla birlikte kâğıt stokçuluğunun yapıldığını düşünüyoruz.
Özellikle sene sonunda promosyon işlerimiz oldukça çok olurdu. Aralık ayını tamamladık ama takvim işi yapamadık. Kendi işlerimden örnek verirsem: Sene sonunda başımızı kaşımaya vakit bulamazdık. 100 bin adet gemici takvimi yaptığımızı hatırlarım. Kamuda israfın önüne geçilmesi adına uygulamaya alınan promosyon ürün yasağını anlıyoruz. Ancak özel sektörde reklam içerikli, tanıtım maksatlı promosyon yapılmıyor. Zaten promosyon üzerinden konuşmanın da anlamı kalmadı. Son birkaç yıldır giderek azalan bir kalemdi ama sirkülasyonu olan işler de askıya alınmış durumda.
Düzenli olarak iş aldığımız firmalardan bize doğrudan ya da dolaylı olarak iş gelirdi, artık yok. Örneğin; kurum ve kuruluşlar da periyodik yayımladıkları dergileri yüzde yüze varan fiyat artışları nedeniyle yayımlamama kararı aldıklarını, bu dönemde dijitale döndüklerini bildiriyorlar. Bu da piyasada bir tıkanıklığın yaşandığını gösteriyor. Piyasada bir pazar daralması var ve bu doğrudan esnafın işlerini olumsuz biçimde etkiliyor.
Türkiye'deki matbaa sektörü üç ana kolda iş yapar. Ambalaj ve etiket işleri yapanlar, ticari matbaalar ve yayın evleriyle çalışan-yayıncılık işiyle meşgul olan matbaalar olarak üç ana kolda iş yapılıyor. İki sene öncesine kadar maliye ile anlaşmalı matbaalar vardı. Yapılan yasal düzenleme ile bu iş kolu bizden alındı. Bunun değişmesi için elimizden geleni yaptık ancak işin içinde büyük sermaye olduğu için netice alamadık.
Ambalaj ve etiket işleri piyasada sürekli ihtiyaç duyulan işler olduğu için ivedi işler kategorisinde değerlendirilir. Bu işlerle meşgul olan esnafın temel girdisi de büyük ölçüde döviz kuruna göre şekillenir. 20 Aralık'ta dolar kuru 18,5 TL'yi, avro kuru 21 TL'yi gördüğünde bu iki para birimi üzerinden hammadde girdisi sağlayan esnafın bir gecelik zararı yüzde 40 oldu. Az mı? Aradaki fark bizim gibi esnaf için çok büyük.
Zararımız da o ölçüde büyük. Piyasada yaşanan sorunun adını net biçimde koymak gerekirse; bu bir talep daralmasıdır. Piyasalarda talep daralması ekonominin tüm sektörlerini ciddi biçimde etkiledi. Bu krizden, işlerin durma noktasına gelen matbaacılar olarak en ağır bir şekilde etkilendik. Şimdiye kadar yaşadıklarımızdan çok daha büyük krizin içindeyiz ."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.