İlişkilerin 185. yıl dönümüne özel basılan kitap ile Türkiye Belçika diplomasisi masaya yatırılıyor
Belçika Büyükelçiliği iki ülke arasındaki ilişkilerin 185. yılı münasebetiyle kapsamlı bir kitap yayınladı. 1838 yılında yapılan Belçika - Osmanlı İmparatorluğu Dostluk ve Ticaret Antlaşması iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin başlangıcı sayılıyor.
Belçika Büyükelçiliği iki ülke arasındaki ilişkilerin 185. yılı münasebetiyle kapsamlı bir kitap yayınladı. 1838 yılında yapılan “Belçika ve Osmanlı İmparatorluğu Dostluk ve Ticaret Antlaşması” iki ülke arasındaki resmi ilişkilerin başlangıcı sayılıyor.
Belçika Krallığı, cumhuriyetin ilanından sonra Türkiye ile diplomatik ilişkiler geliştiren ve Ankara'da daimi temsilcilik kuran ilk dokuz ülke arasında yer alıyor. Belçika’nın 1925'ten beri Ankara'da diplomatik temsilciliği bulunuyor. Belçikalı diplomatlar 90 yılı aşkın bir süredir Ankara'nın göbeğinde ikamet ediyor. Atatürk Bulvarı'ndaki tarihi büyükelçilik binası, iki ülke arasında geçmişten günümüze gelen bağların şahitliğini yapıyor.
BELÇİKA’NIN TÜRKİYE’DEKİ DİPLOMATİK VARLIĞI
“The Diplomatic Presence of Belgium in Ankara” adlı kitap Türkiye ile Belçika arasındaki ilişkilerin 185. yılını kutlamak için Belçika Büyükelçiliği tarafından yayınlandı. Büyükelçilik, eserin Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılını şekillendiren insanlara karşı bir saygı duruşu olduğunu belirtiyor. Kitabın giriş kısmında cumhuriyetin ilanı sonrası Belçika Krallığı’nın Ankara’ya atadığı büyükelçilerin tam listesi okuyucuları karşılıyor.
İkinci bölümde Türkiye ve Belçika arasındaki diplomatik ilişkinin tarihsel süreci masaya yatırılıyor. Kitapta Belçika Krallığı’nın 1830 yılında bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte güçlü ekonomik ilişkiler için dünya pazarlarıyla görüşmeye başladığı ve Türkiye ile iyi ilişkiler kurulmaya dikkat edildiği vurgulanıyor.
BELÇİKA KRALLIĞI’NDAN İLK TEMAS
Kitabın ‘İstanbul’daki Erken Yıllar’ başlığında anlatılanlara göre 1831 yılında Liège ve Verviers'li iş adamları Osmanlı İmparatorluğu ile resmi ilişkiler kurmak için dönemin Belçika Kralı I. Leopold ile görüştü. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin güçlendirilmesi için Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul'da diplomatik bir temsilcilik açma girişimi oldu.
İlişkileri geliştirmeye yönelik güçlü ilgiye rağmen resmi bağların kurulması birkaç yıl aldı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Belçika Krallığı’nı 24 Ekim'de 1837’de Sultan II. Mahmud tarafından resmi olarak tanımasıyla beraber diplomatik ilişkiler başladı. 19 Haziran 1838'de Belçika heyeti II. Mahmud tarafından kabul edildi. Bu iki ülkenin ilk resmi görüşmesi oldu. Kont Désiré Bahr Belçika’nın Türk topraklarındaki ilk daimi elçisi seçildi.
BOĞAZLAR BELÇİKA GEMİLERİNE AÇILIYOR
Kitap ilk temasların ardından 1861'de iki ülke arasında imzalanan yeni ticaret anlaşmasına odaklanıyor. Yeni anlaşmayla beraber Belçika gemilerinin Türk boğazlarından ücretsiz geçmesine karar verildi. Eserde, Brabant Dükü’nün o yıllarda İstanbul’a yaptığı ziyaretin ekonomik ilişkilerdeki gelişmelere büyük katkı yaptığı vurgulanıyor.
Belçika 1886 ile 1911 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içerisinde 15 konsolosluk daha açtı. 1900 yılında le Palais de Belgique, Belçikalıların İstanbul’daki buluşma noktası oldu. O dönem elçilik olarak hizmet veren bina günümüzde başkonsolosluk olarak kullanılıyor.
DİPLOMATİK İLİŞKİLERİN ANKARA’YA TAŞINIŞI
13 Ekim 1923'te TBMM’nin Ankara'yı başkent ilan etmesinin sonucu olarak diplomatik ilişkiler yavaş yavaş Ankara'ya taşındı. Ancak kitapta ilk yıllarda pek çok yabancı diplomatın İstanbul'u Türkiye'nin merkezi olarak görmeye devam ettiği belirtiliyor. Kitaptaki bilgilere göre Ankara’nın başkent oluşunun ardından Belçikalı yetkililer arasında bir fikir ayrılığı oluşmuş. Bir grup yeni başkente mümkün olan en kısa sürede bir elçi göndermenin Belçika için önemli olduğunu savunurken, diğerleri Ankara'nın başkent olarak belirlenmesinin geçici bir nitelikte olduğunu düşünüp İstanbul’da devam edilmesini istemiş. İyi şartlarda yaşamaya alışmış bazı diplomatlar İstanbul’u bırakıp o dönem taşra konumunda kalan Ankara’ya taşınmak istememiş. Belçikalı diplomatların yeni cumhuriyetin temsilcileri ile resmi anlamda temasa geçmesi 1925 yılını bulmuş.
ATATÜRK - DE SORİNNES MEKTUPLAŞMASI
Türkiye Cumhuriyeti’ne gönderilen ilk büyükelçi Baron de Villenfagne de Sorinnes 1925'te göreve başladı. De Sorinnes, Atatürk’e gönderdiği güven mektubunda Belçika'nın barışçıl bir doğaya sahip olduğunu ve mevcut ticari ve ekonomik anlaşmaları geliştirmeyi hedeflediklerini aktardı. Mustafa Kemal bu talebe olumlu yaklaştı ve cevap olarak Türkiye’deki buğday ve pamuğun Belçika’ya ihraç edilmesinden memnun olacağını yazdı.
GÜNÜMÜZDEKİ ELÇİLİK BİNASININ TARİHİ
Nisan 1926'da Belçika Dışişleri Bakanlığı Büyükelçi De Sorinnes’e Ankara'da ev kiralaması için izin verdi. Anafartalar Caddesi üzerinde bir ev kiralayan De Sorinnes yeni başkente alışmaya başladı. 1927 yılında Belçika Büyükelçiliği Ulus Meydanı’ndaki yeni binasına taşındı. Buna rağmen ilişkilerin önemli bir bölümü İstanbul’dan yürütülmeye devam edildi.
1929 yılı Ankara’da kalıcı bir varlığın başlangıcı anlamında bir işaret fişeği oldu. Belçika Hükümeti Türk yetkililerin yol göstericiliğinde Atatürk Bulvarı üzerinde bir arsa satın aldı ve buraya yeni büyükelçilik inşa edilmeye başlandı. 3 Haziran 1929'da Belçikalılar 4.757 m2 ve 242 m2’lik iki arsayı Osman Nuri Efendi’den resmen satın aldı. Bu arazi için Osman Nuri Efendi’ye 15 bin liralık ödeme yapıldı. 1931 yılında inşaatı tamamlanır tamamlanmaz dönemin Büyükelçisi Baron Louis Leclercq Atatürk Bulvarı'na taşındı. Üçüncü Büyükelçi Georges de Raymond Atatürk Bulvarı'ndaki binanın ikinci sakini oldu. 1932'de göreve başlayan de Raymond sekiz yıl görevde kaldı. Georges de Raymond Belçika Krallığı’nı temsilen Atatürk'ün cenazesine katılmıştı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.