İkinci el araç yenilemede talep patlaması yaşanıyor

Araç fiyatlarının aşırı derecede yükselmesi vatandaşları yeni araç almak yerine ellerindeki araçları yenilemeye yöneltti. Konu hakkında gazetemize bilgi veren araç restorasyon ustası İbrahim Küçüköz, “Vatandaşlar yeni araç almak yerine ellerindeki araçları restore ettirmeye başladı. Son günlerde talep patlaması yaşıyoruz. Döşemeleri, kılıfları, direksiyonu, göğsü deforme olan araçları ilk günkü haline getiriyoruz. Orijinali 20 bin lira olan parçayı 2 bin liraya mal ediyoruz. Bu da talebi iyice artırıyor” dedi.

İLK GÜNKÜ HALİNE GETİRİYORLAR
Araç içi hasar düzeltme işlemleri, boya koruma, pasta-cila, renk değiştirme gibi birçok alanda hizmet veren SYS Garage işletmecisi İbrahim Küçüköz, son yıllarda araç fiyatlarının aşırı derecede yükselmesiyle birlikte araç restorasyonuna olan talebin arttığına dikkat çekti. Küçüköz, “Araç içerisindeki her türlü hasara onarım yapıyoruz. Araçların göğüslerindeki çatlamalar ve kırılmaları, iç döşemelerini, sigara yanıklarını, tuşlardaki ve direksiyondaki aşınmalarını tamamen yeni hale getiriyoruz. Bu tür işlemlerle hizmet veriyoruz” dedi.

ARAÇ ALMAK YERİNE YENİLETİYORLAR
Araç fiyatlarının artmasıyla birlikte vatandaşların yeni araç almak yerine elindeki aracı yenilemeye gittiğine dikkat çeken Küçüköz, “Vatandaşlar araç pahalılığında dolayı yeni araç alamıyor. Bu yüzden de elindeki araçları korumak için yenilemeye gidiyorlar. Döşemeleri, kılıfları, direksiyonu, göğsü deforme olan araçlarını bize getirerek yeniletiyorlar ve koruma altına alıyorlar. Araçları fabrikadan çıktığı haline dönüştürüyoruz” ifadelerini kullandı.

TALEP PATLAMASI YAŞANIYOR
“Elindeki aracın bir üst modelini alabilmek için neredeyse aracın değeri kadar bir ödeme yapmak gerekiyor” diyen Küçüköz sözlerine şöyle devam etti, “Yeni araç almak çok maliyetli olduğu için aracı restore etmek daha mantıklı geliyor. Mesela 500 bin liralık aracı olan bir müşteri aynı aracın sıfırını alabilmek için bir o kadar daha para ödemesi gerekiyor. Biz ise 30 bin lirayı geçmeyecek şekilde o aracı ilk günkü haline getirebiliyoruz. Hatta boş paketleri dolu pakete dahi çevirebiliyoruz. Lüks araçlardan tutunda eski araçlara kadar birçok müşterimize hizmet veriyoruz. Son günlerde aşırı bir talep var.”

20 BİN TL’LİK ÜRÜN 2 BİN TL’YE MAL EDİLİYOR
Yenileme işlemlerin işe araçlara göre farklılık gösterdiğini belirten Küçüköz, “Bazı araçların restorasyonu bir ay sürebiliyor. Burada yenilenen parçaların tedarik süreci etkili oluyor. Tavanı sarkan lüks segment bir aracın orijinal parçası 20 bin liraya kadar çıkabiliyor. Biz ise bunun maliyetini 2 bin liraya kadar düşürüyoruz. Çünkü yerli malzeme kullanıyoruz. Sigara yanıklarını 100 lira gibi makul bir fiyata onarabiliyoruz. Bu yüzden talep günden güne artıyor” diye konuştu.

YERLİ ÜRÜNLER KULLANILIYOR
Küçüköz, “Bizim ilkemiz yurt dışından mal almamak. Onarım ve yenileme işlemlerinde kullandığımız tüm malzemeler tamamen yerli ve milli. Tüm yedek parçaların yerli muadilini yapıyoruz. Örnek verecek olursak, aracın bir tuşunu ya da koltuk kılıfının orijinali ithal geldiği için çok yüksek fiyatlara mal oluyor. Biz bunun önüne geçmek için parçanın kendisini tamir ediyoruz. Lazer makinelerimiz ile orijinalin aynısını yapıyoruz. Böylelikle de dışa bağımlılığı azaltıyoruz.”

7 BİN LİRAYA İLK GÜNKÜ GİBİ
“Bir araç bize geldiğinde öncelikle aracın neye ihtiyacı olduğuna bakarız. Mesela aracın göğsü çatlamıştır. Zaten Almanya’da üretilen bir araç Türkiye coğrafyasına göre üretilmiyor. Araçlar sıcağa dayanmıyor ve çatlıyor. Daha çok soğuk hava iklimine göre üretim yapılıyor. Biz de bu çatlamış parçaları bizim coğrafyaya uygun olarak üretilmiş malzeme ile üzerini restore edip geri kapatıyoruz. Bizim ve müşterilerimiz için önemli olan görselliktir. Aracın görseli bozulduğu zaman biz o görseli yeniliyoruz. Müşterilerimize sıfır araca binme hissiyatını yaşatıyoruz. Müşterilerimiz 100 bin bandındaki bir araca 5-7 bin gibi bir rakam ayırdıklarında, biz o aracı buradan sıfır gibi çıkartabiliyoruz” diye konuştu.

TALEP VAR USTA YOK
Yenileme alanına çok talep olmasına rağmen usta yetiştiremediklerini de kaydeden Küçüköz, “En önemli sorunumuz istihdam. Bizim gibi insanlar çok fazla kalmadı. Yeni usta yetiştiremiyoruz. Gençler bu işleri alt tabakadan bir işmiş gibi görüyorlar. Bu işleri önemsemiyorlar. Herkes oğlunun doktor, avukat ve mühendis olmasını istiyor. Herkes mühendis olursa marketteki reyona kim bakacak, araçları kim tamir edecek, mobilyaları kim zımparalayacak? Bu mesleklere ihtiyacımız var.“

15 BİN LİRA MAAŞI VAR
“Meslek liseleri bu yüzden var. Bu mesleklerde çalışanlar bir doktor kadar kazanmıyor mu? Kazanabilir. Hatta biraz zanaatı varsa daha fazla kazanabilir. 15-20 bin arasında kazanan bir ustadan bahsediyorum. Bizim meslekte yarını pek düşünmeyiz. Çünkü bizim meslekte hep bir iş, sürekli bir talep var. Bu yüzden para sıkıntısı pek çekilmez. Görsellik çağındayız bu da bizim mesleği daha önemli kılıyor” diyerek sözlerini noktaladı.

Emrah Özcan/İLKSAYFA