Tarihte bugün: Genç Cumhuriyet’in ekonomik bağımsızlık adımı

Tarihte bugün: Genç Cumhuriyet’in ekonomik bağımsızlık adımı

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 10. yılında, 1933'te imzalanan anlaşmayla Osmanlı'dan kalan borçların tasfiye süreci tamamlandı. Anlaşma, genç Türk devletinin ekonomik bağımsızlığını güçlendiren ve mali yükünü hafifleten tarihi bir dönüm noktası oldu.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan itibaren en büyük sorunlarından biri olan Osmanlı borçları meselesi, 22 Nisan 1933 tarihinde imzalanan anlaşmayla çözüme kavuşturuldu. Türkiye ile Osmanlı Düyunu Umumiye Hamilleri arasında imzalanan bu anlaşma, yeni kurulan devletin mali geleceğini güvence altına alan ve ekonomik kalkınmasının önündeki büyük engellerden birini kaldıran tarihi bir belgeydi.

dis-borclar-1.jpg

OSMANLI'DAN KALAN MALİ YÜKÜN TARİHÇESİ

Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde, özellikle 19. yüzyılda Batılı ülkelerden alınan borçlar, imparatorluğun mali yapısını derinden sarsmıştı. İlk olarak 1854'te Kırım Savaşı sırasında başlayan dış borçlanma, zamanla artarak devam etmiş ve 1875 yılında Osmanlı maliyesi iflas noktasına gelmişti. Bu gelişme üzerine 1881 yılında Muharrem Kararnamesi ile Düyunu Umumiye İdaresi kurulmuş ve devletin gelir kaynaklarının önemli bir kısmı yabancı alacaklıların kontrolüne geçmişti.

Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanmasından sonra, Osmanlı'dan kalan borçlar Türkiye Cumhuriyeti'ne miras kalmıştı. Lozan'da varılan anlaşmaya göre, bu borçların ödenmesi için bir plan yapılmış, ancak dünya ekonomik koşulları ve genç cumhuriyetin mali yapısı, bu planın uygulanmasını zorlaştırmıştı.

dis-borclar-2.jpg

1929 EKONOMİK BUHRANI VE YENİ MÜZAKERELER

1929 yılında patlak veren büyük ekonomik buhran, tüm dünya ekonomilerini olduğu gibi Türkiye'yi de derinden etkilemişti. Bu dönemde dış borç ödemelerinde yaşanan zorluklar, Türkiye'yi alacaklılarla yeni bir müzakere sürecine zorladı. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakan İsmet İnönü, bu müzakerelerin Türkiye lehine sonuçlanması için büyük çaba sarf etti.

Nihayet, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 10. yılında, 22 Nisan 1933 tarihinde imzalanan anlaşmayla, Osmanlı'dan kalan borçların tasfiyesi konusunda uzlaşmaya varıldı. Bu anlaşma, Türkiye'nin ödeyeceği toplam borç miktarında önemli oranda indirim sağlıyor ve ödeme şartlarını kolaylaştırıyordu.

ANLAŞMANIN GETİRDİĞİ AVANTAJLAR VE EKONOMİK BAĞIMSIZLIK

1933 anlaşmasının en önemli özelliği, Türkiye'nin borç yükünü önemli ölçüde hafifletmesiydi. Anlaşma sonucunda borç miktarında yaklaşık yüzde 50'lik bir indirim sağlandı ve geri kalan miktarın uzun vadeye yayılarak ödenmesi kararlaştırıldı. Bu sayede, devlet bütçesinde yatırımlar için daha fazla kaynak ayrılması mümkün hale geldi.

Anlaşmanın bir diğer önemli yönü, ödemelerin Türk lirası üzerinden yapılacak olmasıydı. Bu durum, döviz rezervlerinin korunmasını sağlayarak, ülke ekonomisinin dışa bağımlılığını azaltıyordu. Ayrıca, ödemelerin Türkiye'nin ekonomik durumuna göre ayarlanabilmesi, olası ekonomik krizlerde esneklik sağlıyordu.

dis-borclar-3.jpg

ANLAŞMANIN UZUN VADELİ ETKİLERİ

1933 anlaşmasının sağladığı mali rahatlama, 1930'ların ortalarından itibaren Türkiye'nin uyguladığı devletçilik politikasının ve sanayileşme hamlesinin finansmanında önemli rol oynadı. Demir-çelik, dokuma, kağıt, cam ve şeker gibi temel sanayi dallarında yapılan yatırımlar, bütçede sağlanan tasarruflar sayesinde mümkün oldu.

Bu anlaşma, aynı zamanda Türkiye'nin uluslararası mali piyasalardaki itibarını da güçlendirdi. Ödeme yükümlülüklerini yerine getirmek için gösterdiği kararlılık, yabancı yatırımcıların güvenini kazanmasını sağladı. Böylece, gelecekte yapılacak olan dış ticaret ve yatırım anlaşmalarında Türkiye daha avantajlı konuma geldi.

Osmanlı borçlarının son taksiti 25 Mayıs 1954'te ödenerek, yaklaşık yüz yıllık bir mali yükün tamamen ortadan kalkması sağlandı. Tarihçiler ve ekonomistler, bu anlaşmayı Türkiye'nin tam bağımsızlık yolunda attığı en önemli adımlardan biri olarak değerlendiriyor.

 Muhabir
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.