Hem mirasımız hem yarınımız
Eğitimci-Yazar Tarık Sezai Karatepe, gençliği bu ülkenin mirası ve yarını olarak gördüğünü belirterek, ‘‘Gençler bugün bozuk bir düzende yaşıyorsa, sorumlusu orta ve yaşlı kuşaktır’’ dedi.
Verdiği seminer ve konferanslar ile adından sıkça söz ettiren eğitimci-yazar Tarık Sezai Karatepe gençlere yönelik çalışmaları ile biliniyor. Milli şuuru uyandırmak ve gençlere tarihini anlatarak bilinmeyen değerleri gün yüzüne çıkaran yazarın “Yüreğimde Bir Sızı, Sen Yoksun Diye, Henüz On Dördündeydi” adlı 3 kitabı ise okuyucuları ile buluştu.
Bonzaiden ölmek Müslümana yakışmaz
Toplumsal birçok sorunu ele alarak okuyucuları ile buluşturan yazar yeni eserleri ile toplumun her kesiminden vatandaşa ulaşarak adeta bir Müslümanın yol haritasını çiziyor. Yazar Henüz On Dördündeydi adlı kitabında toplumun en büyük sorunlarından birisi olan madde kullanımı hakkında şu ifadelere yer veriyor, “Selamsız toplum suça müsaitti. Herkes ölecek yaştaydı; lakin bonzaiden ölmek Müslümana yakışmazdı. Bu küresel bir savaştı ve ülkesi bu savaşı kaybetmişti.”
İnsanı insan yapan değerler pazara düştü
Yüreğimde Bir Sızı adlı eserinde ise Kudüs için kaleme aldığı bir bölümde şu ifadelere yer veriyor, “Zehirli oklar, aldığı kılıç darbeleri, amansız yaralar, acının her türlüsünü görmüş yorgun zihni, zayıf düşürmüştür bedenini. Bir ölür, bin doğarızın kudretli sultanının, ruhu bedenden ayrılmakta. Modern çağlara sarsılmaz bir Hamza bırakmaktadır, insanlıktan yana. Selahaddin! Dön gayri, parçalanmış coğrafyama!” Sen Yoksun Diye adlı eserinde ise şu ifadelere yer veriyor, “Ey Âlemlere Rahmet Olan! Yokluğunda sahte liderler dolaşıyor, sağda solda, “Kurtuluş bende!” diyor, her biri. Halklarını atıyorlar gayyaya bilerek, isteyerek. İzmler çöplüğüne döndü dünya!
İnsanı insan yapan değerler pazara düştü; dosta kurşun, düşmana gül. Tutulan yol hak olsaydı, çokluğuna rağmen zelil olur muydu, seni sevenler!
Bilinen yanılgıları değiştirmek istiyoruz
Birçok sivil toplum kuruluşu ile birlikte seminerler düzenlediklerini belirten ve gazetemize konuşan eğitimci-yazar Tarık Sezai Karatepe amaçlarının bilinen yanılgıları değiştirmek ve tarihi genç nesile olduğu gibi ters yüz etmeden anlatabilmek olduğunu ifade ediyor. “Allah’ın insana emanet ettiği canı okurken, yazarken ve inancımızı yaşarken teslim etmek istiyoruz.” diyen Karatepe, gelecek nesillere ise bir söz, bir tutum, bir alışkanlık bırakmak istediklerini belirtiyor. Bunun için büyük çaba harcadıklarını belirten Karatepe, 3 yıllık yoğun bir çalışmanın ardından “Yüreğimde Bir Sızı, Sen Yoksun Diye, Henüz On Dördündeydi” adlı kitapları çıkardığını ifade ediyor.
Bu gençlerin hali ne olacak?
Gençliği bu ülkenin mirası, yadigârı, dünü, bugünü ve yarını olarak gördüklerini belirten Karatepe, bugün gençler bozuk bir düzende yaşıyorlarsa bunun sorumluluğunun orta kuşak ve yaşlı kuşakta olduğunu belirtti. Karatepe, “Günümüzdeki düzen bozuk olarak nitelendiriliyorsa bunda gençlerimizin hiçbir suçu yoktur. Bu düzeni onlara bırakan bizleriz. Bundan 5 bin yıl önceki Çin tabletlerinde “Bu gençlerin hali ne olacak?’ sorusu yer alıyor. Demek ki bu soru binlerce yıldır sorulan bir soru. Oysaki sorun sadece genç kuşakta değil, orta kuşak ve yaşlı kuşakta.” ifadelerini kullandı.
Müslümanın dünyasında sorun kavramı yoktur
“Gençliğin sorunu yok demiyorum fakat biz konuştukça azalacak diyorum.” diyen Karatepe, sorun diye bir şey kabul etmediğini belirterek, “Sorun kendiliğinden üretilen bir şeydir. Siz sorunu neşter vurup ortadan kaldırırsınız. Müslümanın dünyasında sorun kavramı yoktur esasında. Sorun çözülebilecek bir kavramdır. Bunun için ayetler, hadisler ve İslam âlimlerinin sözleri vardır. Bunlar sorun çözücüsülerdir. Bir sorun sonsuza kadar devam etmeyeceği kesindir.” şeklinde konuştu.
Sorunların nedeni inançtan kopukluk
Günümüz sorunlarına baktığımız zaman kadın cinayetleri, uyuşturucu madde, alkol ve sigara kullanımı, fanatizm, ırkçılık, emperyalizm gibi sorunları gördüğümüze değinen Karatepe bu sorunların var olmasının nedeninin insanların inançlarından kopması olduğunu belirtti. Bu sorunların hiç birini gençlerin üretmediğine de değinen Karatepe bu sorunları orta ve ileri kuşağın üreterek gençliğe teslim ettiklerini ifade etti. Gençlerin hak etmedikleri ve layık olmadıkları bir sistemle boğuşmak zorunda kaldıklarını dile getiren Karatepe, değişmeyen müfredatlar ile gençlerin oyalandığını belirtiyor. Karatepe bunu ise şu şekilde izah ediyor, “Açıköğretim programlarında matematik dersine 6 kredi veriliyor. Okula gitmeyen öğrencilere matematik soruyorsun ve üstüne bu derse 6 kredi veriyorsun. Aynı şekilde yabancı dil derslerinde de bu uygulanıyor. Bunların değiştirilmesi lazım. Hoca olmadan matematik öğrenilmez. Devletin bu sorunlara eğilmesi lazım halkın yarası olan konulara eğilmesi lazım.” diye konuştu.
Meşguliyetten önce boş vaktin kıymeti bilinmeli
Gençlerin kendilerine şu an da ne yapıyorum ve şu anda neredeyim diye 2 soru sormaları gerektiğini belirten Karatepe, “Şu anda yaptığın iyi bir şey yoksa iyi bir şey yapmaya başla. Şu anda bulunduğun yer yanlış ise doğru yere geç. Temel sorunumuz kendimize bu soruları sormamaktır.” dedi. Sadece gençlerin değil tüm insanların bu soruları kendilerine sorması gerektiğini ifade eden Karatepe, temel sorunumuzun zaman kavramını kullanamamak olduğunu dile getirdi. Beş şey gelmeden önce, şu beş şeyin kıymetini bilmemiz gerektiğine de değinen Karatepe, ihtiyarlık gelmeden gençliğin, hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce zenginliğin, ölmeden önce hayatın kıymetini bilin! Diyerek peygamber efendimizin sözlerini örnek gösterdi.
Yeni nesil inançlı, çalışkan ve güler yüzlü olmalıdır
İslam dininin bedenen ve ruhen temiz bir mümin gerektirdiğine de değine Karatepe, sigara kullanımı konusunda da gençlere uyarıda bulundu. Karatepe, “Peygamber efendimiz soğan sarımsak yiyip camiye gelmeyiniz buyuruyor. Burada bir kokudan rahatsızlık durumu var fakat insanlarımız sigara kullanıyor ve üstleri kötü kokuyor. Kendimizi düzeltmemiz lazım. Yılda 100 bin kişinin sigaradan öldüğü bir Türkiye’den bahsediyoruz. Peygamber efendimiz aramızda olsaydı sigara içer miydi? Bunu kendimize sormamız lazım. Yeni nesil temiz bir nesil olmalıdır. Bunların yanı sıra çalışkan, inançlı, dürüst, güler yüzlü, vizyon ve misyon sahibi bir nesil olmalıdır.” diye konuştu.
Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.