Genç neslin sahaf ilgisi artıyor

Genç neslin sahaf ilgisi artıyor

Kızılay’da sahaflık yapan Fırat Ergenekon, genç neslin sahaflara olan ilgisinin giderek arttığını söyledi.

Kızılay Aksoy Çarşısı’nda Fırat Kitabevi Sahaf sahibi Fırat Ergenekon sahaflık üzerine gazetemize konuştu. Öğrencilerin, siyasilerin ve gazetecilerin uğrak noktalarından olan kitabevi kimsede bulunmayan ender kitaplara ev sahipliği yapıyor. Gün geçtikçe sayıları azalan sahaf dükkânlarına bilinenin aksine genç neslin ilgisinin arttığını söyleyen 48 yıllık sahaf Fırat Ergenekon, genç neslin ilk baskı kitaplara büyük ilgisi olduğunu belirtiyor.

GENÇLERİN İLGİSİ MUTLU EDİYOR

Ergenekon, “Genç nesil eski kitaplara daha düşkün. Özellikle ilk baskı kitaplara gençlerden yoğun ilgi var. Ender bulunan kitaplara olan ilgi gün geçtikçe artıyor. Gençler fiyatı ne olursa olsun ilk baskı kitapları almak için adeta birbirleriyle yarışıyorlar. Gençlerin bu ilgisi bizleri mutlu ediyor” dedi.

İŞPORTACILIKLA BAŞLADI

Ankara Atatürk Lisesi mezunu olduğunu dile getiren ve Gazi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olduğunu söyleyen Ergenekon, eğitim hayatına da bu alanda yüksek lisans yaparak devam ettiğini sözlerine ekledi. Ankara’da yaklaşık olarak 48 yıldır sahaflık yaptığını kaydeden ve 1970 yılında Ulus’ta İnebolu Sokakta sahaflık macerasının başladığını aktaran Ergenekon, “O yıllarda ailem sahaflık mesleğini icra etmemde bana yardımcı oldular.  O dönemler Merkez Bankası Sokağında işportacılıktan mesleğe başladım.” dedi.

DOLANDIRILDI; SAHAF OLDU

Mesleğe başlamasına ilginç bir olayın sebep olduğuna da dikkat çeken Ergenekon, 1967-1968 yıllarında Hacıyolu Sokağından ev satın aldıklarını ifade ederek evi satın aldıkları kişinin, kendilerini kandırması sebebiyle borçları ödemek amacıyla sahaflık mesleği macerasının başladığını dile getirdi. Ergenekon, “Müteahhit aynı evi 10-15 kişiye satmış. Evi alırken senet imzaladığımızdan dolayı borçları ödemek amacıyla kitap işine yöneldik” açıklamasında bulundu.  
Fırat Ergenekon, işportacılık yaptığı o dönemlerde kitaplara daha çok ilgi olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı, “O dönemlerdeki insanlar kültüre daha ağırlık veriyorlardı. Yere hangi kitabı koyarsak koyalım, satılıyordu. 4 çuval kitap açardım, hepsini satardım. Güzel para kazanırdık. Daha sonra zabıta tarafından sokakta satış yasaklanınca bizi başka bir yere aktardırlar” diye konuştu. 

ENDER ARŞİVLERE SAHİP

Elinde bulunan kitap arşivinin Türkiye’de sayılı arşivlerden birisi olduğunu söyleyen Ergenekon, “Evimde bulunan kitaplardan, kütüphane oluşturdum ve çok özel kitaplar yer almakta. Türkiye’deki sayılı kütüphanelerdendir. Okurlar aradıkları kitapları çok kolay bir şekilde bende bulabilirler. Türkiye’de tek olan bazı kitaplarda arşivimde bulunmaktadır ” şeklinde konuştu.

“YAKUP KADRİ’NİN MEKTUPLARI VE TELGRAFLARI VAR”

Edebiyat, tarih, felsefe aklınıza gelebilecek bütün türde kitapların dükkânda bulunduğunu aktaran Ergenekon, “Erişilemeyen ve saygın kitaplarda mevcuttur. Erişilemeyen kitaplar ve belgelere ulaşmak günümüzde çok zordur. Örnek verirsem; Yakup Kadri yazarının bende mektupları ve telgrafları var. Bu yazıların ikincisi bulunmamaktadır. Fermanlar, el yazıları ve evraklar çok zor bulunan belgelerdir.” diye söyledi.

“İMZA KONUSUNDA YANILGIYA DÜŞÜLÜYOR”

Her 2’inci el kitap satanın sahaf olmadığının altını çizen Ergenekon, “Sahaf olabilmek için erişilmeyen kitapları bulmak gerekir. Her sattığın kitap sahaflık kitap değildir. Ender olmalıdır ve mümkünse imzalı olmalıdır. Ayrıca okurlar imza konusunda yanlış bir yanılgıya düşüyorlar. Fuarda kitap imzalatıyorlar ve değerli olacağını sanıyorlar. Kitabın değerli olabilmesi için iki kişinin de değerli olması lazım. Örnek verecek olursak Yakup Kadri Reşat Güntekin’e imzalamıştır. Nazım Hikmet Peyami Safa’ya imzalamıştır. Bu tür kitapların paha biçilmez değeri vardır” dedi.

BİLGİ BİRİKİMİ ŞART

Sahaflığın bir tutku olduğunu ve herkesin bu mesleği icra edemeyeceğini de sözlerine ekleyen Ergenekon, “Mesleği icra edebilmek için sevmek ilk koşuldur. Birde belirli bir bilgi birikimi olması gereklidir. Kitapları sürekli düzenlemek lazımdır. Hangi kitabın nerede olduğunu ben ezbere bilirim. Hafıza gerektiren bir iştir” dedi.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.