Faiz Artırımına Kesin Gözüyle Bakılıyor

Kritik bir haftaya giriyoruz, beklenen perşembe geldi. Yeni ekonomi yönetiminin yol haritasıyla ilgili ilk somut gösterge, Para Politikası Kurulu’nun politika faizini açıklamasıyla ortaya çıkacak. Gözler Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’da. Hafta içinde yeni bir atama olmaması halinde Para Politikası Kurulu bu hafta iki eksik üye ile toplanacak.

Yeni ekonomi yönetiminin öncelikli hedefi vatandaşların ve ticari kesimin dolar alımını durdurmak. Bakan Şimşek dolara olan talebin düşürülmesi ve yüksek faizli Türk Lirasına ilginin artmasını isteyecektir.

Piyasalar şimdiden faizin artırılacağını öngören bir pozisyon almaya başladı. Geçen hafta yabancı yatırımcı 260 milyon dolarlık Türk hisse seneti alımı yaptı, bu son zamanların en yüksek alımı. Ekonomi yönetimi piyasanın beklentilerine dengeli bir yanıt verecek diye tahmin ediyorum.

Önümüzdeki dönemde piyasaların merak ettiği 2 ana başlık var. Birincisi ve en çok ehemmiyet verilen konu faiz. İkincisi kurlardaki hareketlilik ile ilgi kamu yönetiminin ne düşündüğü, düşündüklerini nasıl bir planlama ile hayata geçireceği.

Ağır bir fatura ödememek için ekonomi yönetiminin iş birliği içerisinde, koordineli çalışması lazım. Siyasi ayağın merkez bankasına müdahale etmediğinin, merkez bankasının bağımsız çalıştığının göstergesi olarak perşembe gününe kadar politika faizi ile ilgili hükümet kanadından bir açıklama gelmemeli. Basından soru gelse dahi yanıtsız bırakılması pozitif bir etki uyandıracaktır diye düşünüyorum.

Politika faizinin belli bir aşamada artırılması ile ilgili toplumun ve piyasaların tamamında bir mutabakat oluşmuş gibi. Kamuoyu beklentisi böylesine yüksekken merkez bankası tek seferde 3-4 puana varan artışa gidebilir. Genel kanı faizdeki artışın enflasyonun ve döviz kurunun önünü keseceği yönünde.

Bu arada bankaların gözü Para Politikası Kurulu’nun perşembe günü yapacağı açıklamada olacak. Türk bankalarının kendi aralarındaki mevduat rekabeti tırmanmaya devam ediyor. Kaynak maliyeti yukarı yönlü olduğundan doğal olarak kredi iştahı azalıyor. Ticari kredi faizleri üzerinde bir değişim, düzenleme olacak mı? Bu gerçekleşene kadar kimse kimseye kolay kolay kredi vermeyecek gibi görünüyor.

Bir yandan ekonomide Mehmet Şimşek döneminin başlamasıyla Kur Korumalı Mevduatın akıbetinin ne olacağı merak ediliyor. Yeni yönetim KKM’yi kademe kademe, TL cazip hale geldikçe bitirecektir. Bu hafta bitiriyoruz, artık KKM olmayacak gibi bir yaklaşım pek mümkün değil. Rakamsal olarak baktığımızda Kur Korumalı Mevduatta tutulan toplam para geçen hafta 120 milyar dolar seviyelerinden 110 milyar dolaylarına inmiş görünüyor fakat buna aldanmamak lazım. KKM Türk Lirası cinsinden dövize dönülerek hesaplanıyor. Geçen hafta kurlarda yaşanan yukarı yönlü eğilim KKM’yi dolar cinsinden zayıflattı, mevduata TL girişi devam ediyor. Yüksek seviyede bir para çıkışı söz konusu değil.