Her anımızda ellerimizi semaya kaldırırız: İşte dua etmenin faziletleri
İnsanoğlu her zaman için aciz olarak kalmıştır. Mutlu mutsuz, iyi kötü her durumda Allah’a karşı el açıp dua ederiz. Peki, Duanın gücü nedir? Ehl-i Beyt sevgisi nasıl olmalı? İşte detaylar:
Dua, Allah'a (C.C) karşı rağbet, niyaz ve yalvarış manalarına gelir. Dua, yüce yaratıcıya yönelerek ondan istek ve dilekte bulunmaktır. Dua, aynı zamanda bir ibadettir. Nitekim Resulullah, ‘dua ibadetten ibarettir’ buyurmuştur. Yine Peygamber Efendimiz, “Allah katında duadan daha faziletli bir şey yoktur” buyurarak duanın önemini belirtmiştir.
Öte yandan yüce Allah, peygamberlik vazifesini yerine getirmekten dolayı herhangi bir talepte bulunmayan Peygamber Efendimize, yakınlarına sevgi ve muhabbet gösterilmesine isteyebileceğini bildirmiştir. Bunun için Resulullah, Ehl-i Beytine candan hürmet ve muhabbet etmek, bütün Müslümanlar için bir vazifedir. Peki, bu kadar dikkat edilen dua ve Ehl-i Beyt kavramlarının önemi ne? Duanın gücü nedir? Ehl-i Beyt sevgisi nasıl olmalı? Tüm detaylar haberimizde:
DUANIN GÜCÜ NEDİR?
Allah’u Teâla sonsuz merhamet ve lütuf sahibidir. Kendisini içtenlikle yalvaranları boş çevirmez. Allah C.C. bir ayeti kerime de “bana dua edin, kabul edeyim” buyuruyor. Peygamber Efendimiz de; “Şüphesiz Allah'u Teâla hayâ ve kerem sahibidir. Bir kimse ellerini kendisine doğru kaldırıp, dua ettiğinde onları boş döndürmekten hayâ eder” buyurmuştur. Dua deyince sadece dille yapılan dua anlaşılmamalıdır. Birde fiili dua vardır.
Mümin dili ile talep ettiği şeyin gerçekleşmesi için aklın ve bilimin gösterdiği sebeplere de başvuracaktır. Nitekim hastalıklardan kurtulmak için Allah'a dua etmemiz meşru olmakla birlikte ilaç almamız yani maddi olarak tedavi yollarına başvurmamız Resulallah tarafından tavsiye edilmiştir. Duaların makbul olması için adabına uyularak dua edilmesi gerekir. Dua ederken dikkat edilmesi gereken hususlar şöyledir; Müslüman kazancının helalden mi haramdan mı olduğuna dikkat etmeli, haram olan kazanca itibar etmemelidir.
Dua her zaman için yapılabilse bile bazı vakitler de yapılması duanın daha çabuk kabul edilmesini sağlar. Bu vakitlerden biri de seher vaktidir. Allah'tan meşru olmayan bir dilekten bulunmamalı ve duanın kabulünde acele edilmemelidir. Dua eden bir kimse korku ve derin bir saygı içerisinde bulunmamalı bağırarak yalvarmaktan gösterişten ve haddi aşmaktan sakınmalıdır. Kişi dua anında gaflet içinde olmamalı tam bir teveccühle ve tazarru ile Allah'a yönelmeli yaptığı duanın kabul edileceğine inanmalıdır.
EHL-İ BEYT SEVGİSİ NASIL OLMALI?
Peygamberimiz bir hadisi şerifinde, “İnsanların en hayırlısı, benim içinde bulunduğum nesildir” buyurarak Ehl-i Beytin insanlar arasındaki değerini belirtmiştir. Ehl-i Beyt, ev halkı manasına gelmektedir. Peygamber Efendimiz (S.A.V) nesli, Hz. Ali ve kızı Hz. Fatıma’nın oğulları olan Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile devam etmiş ve onlar vasıtası ile sonraki devirlere intikal etmiştir.
Mübarek neslin devam etmesine vesile olan Hz. Hasan’ın soyundan gelenlere şerif, Hz. Hüseyin’in soyundan gelenlere ise seyit denilmiştir. Hz. Ali, sağlığında Peygamber Efendimizin övgüsüne mazhar olmuş güzide halifelerden biridir. Bundan dolayıdır ki Müslümanlar arasında Hz. Ali’ye karşı büyük bir muhabbet oluşmuştur. Onun ilmi, ahlakı, ibadet hayatı, cesaret ve şecaati, yiğitlik ve cengâverliği, özellikle de İslamiyet uğrunda gösterdiği kahramanlıkları Müslümanlar tarafından örnek alınmıştır. Ehl-i Beyt sevgisi Müslümanların ortak faydası olmakla beraber tarihte meydana gelen bir takım üzücü tarifeler, Müslümanların ağrında olunmaz derin yaralar açmıştır. Fakat bu acılar Müslümanların Ehl-i Beyt sevgisini azaltmak bir yana kat kat artırmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.