Doğuştan okuma özürlü müyüz? Yoksa telefon, internet, televizyon okumaya engel mi?

Doğuştan okuma özürlü müyüz? Yoksa telefon, internet, televizyon okumaya engel mi?

Kitap okumada sürekli geriye giderken; cep telefonuyla sohbet, televizyon izleme ve internete ayrılan zamanda Avrupa şampiyonuyuz. Bu neden kaynaklanıyor? Okumanın önündeki engel internet, televizyon ve cep telefonu mu? Millet olarak okuma özürlü müyüz?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 verilerine göre ülkemizde insanlar okumaya günde sadece 1 dakika ayırıyor! Oysa ki; televizyon izlemeye ayrılan zaman 6 saati bulurken, internete ise günde 3 saat vakit ayrılıyor.

Türk insanının ihtiyaç sıralamasında kitap okumak 235. sıraya kadar gerilemiş vaziyette.

Yine  Unesco’nun raporuna göre Türkiye ülkeler arası okuma oranı sıralamasında pek çok Afrika ülkesinin bile gerisinde kalarak 86. sıraya gerilemiş durumda.

Ülkemizde 100 kişiden sadece 4’ü kitap okuyor. Dünya’da dolar bazında kişi başına kitaba harcanan para 1,3 iken ülkemizde bu rakam 0,25 doları geçemiyor.

Çocuklara kitap hediye edilmesi oranında da Türkiye sınıfta kalıyor. Ülkemiz 180 ülke içerisinde 140. sıralarda.

Peki Türkiye'de okuma oranı neden hep düşüşte? Bu durum hep mi böyleydi? Yani  Türk insanı yüzyıllardır kitaptan uzak mı? Okumayı sevmiyor muyuz? Okuma özürlü bir millet miyiz? Hayır!

Bu gün Türkiye’de kitap okuma oranı 1940’lı yılların bile iki kat gerisinde. Hem de okur yazarlık oranının, okullaşma oranının on kat arttığı; iletişim ve tanıtım olanaklarının bu denli yükseldiği bir dönemde… Okumanın bu denli dip yapmasının tek nedeni elbette televizyon ve internet değil. Öyle olsaydı bu durum diğer ülkeleri de etkilerdi. Mesela en fazla kitap okuyan ülkelerin başında yüzde 21 oranıyla bilim ve teknolojinin geliştiği İngiltere ile Fransa geliyor. Bu ülkeleri Japonya yüzde 14, Amerika yüzde 12 ve İspanya yüzde 9 ile izliyor. Türkiye, yüzde 0,1; yani binde bir okuma oranıyla son sıralarda yer alıyor.

AŞK İLK SIRADA

Türkiye’de zaten kitap okunmuyor, okuyanların ise yüzde 65’i aşk, yüzde 24’ü siyasi, yüzde 13’ü düşünce, yüzde 7’si kişisel gelişim kitapları okuyor. Ülkemizde her yıl 45-50 bin başlıkta kitap basılıyor. Elektronik ortamda da 4-5 bin kitap yayınlanıyor. Basılan kitapların yarıdan fazlası (yüzde 58’i) ders kitapları. Yılda 15 bin dolayında edebiyat, 1.500 kültür ve sanat kitabı, 3 bin kadar dini kitap yayını var. Bandrol izleme raporlarına göre de, 2015’te 330 milyon, 2014’te 344 milyon, 2015’te 384 milyon adet bandrollü kitap satılıyor. Türkiye’de yaklaşık 1.800 yayınevi, 150 dolayında dağıtım kuruluşu ve kitap satan 6 bin kitabevi bulunuyor. Ülkemizde 2.2 milyar dolarlık kitap pazarında eğitim-okul kitaplarının payı 1.3 milyar dolar. Akademik kitapların payı 70 milyon, ithal kitabın payı 110 milyon, 750 milyon doları edebiyat, kültür, sanat ve dini kitaplar paylaşıyor.

BİLİM OLMADAN OLMAZ

Türk insanın televizyona, internete, eğlenceye ayırdığı zaman her geçen gün katlanarak artarken; okumaya ayırdığı zaman Ağustos ayında karın eriyip tükendiği gibi, eriyip tükenme noktasına doğru ilerliyor. Oysa ki bir ülkenin gelişip kalkınması, muasır medeniyetlerin üzerine çıkması için; okumaya, havadan, sudan oksijenden daha çok ihtiyacı var.

Bilginin, ilmin, irfanın, kalkınmanın yolu okumadan geçiyor. Dileriz yöneticiler bu berbat durumun farkına bir an önce varıp; hükümet programlarının en başına okumayı koyarlar. Tıpkı Hz. Peygamber’e gelen ilk vahyin “Oku!” olması gibi.  

Türkiye’nin daha çok büyümesi ve kalkınması için, ufku açık, özgür düşünebilen, aktif, sentezci, analiz yeteneği olabilen, kendine güvenen, tartışmacı gençlere he zamankinden daha çok ihtiyaç var. Ezberci, pasif, boyun eğen, çabuk yönlendirilebilen bir nesille buraya kadar. İstatistiki raporlar ile veriler ortada. Ahlaki erozyonun ve toplumdaki suç patlamasının en önemli nedenlerinden birisi de belki cehaletten yani okumamaktan kaynaklanıyor. Aklı hür, vicdanı hür, aktif, özgür, ilim, irfan sahibi bir nesil en büyük özlemimiz… 

 

Gazeteilksayfa.com

 


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.