Çankaya Müftüsü Mustafa Baytar, Ramazan ayının çocuklar için önemine dikkat çekti

Çankaya Müftüsü Mustafa Baytar, Ramazan ayının çocuklar için önemine dikkat çekti

Çankaya Müftüsü Mustafa Baytar, Ramazan ayının çocukların inanç ve ibadet eğitimindeki önemine dikkat çekerek, “Ramazan, çocukların manevi güzellikler ile ibadet şuuruyla yetişmeleri için bir fırsata ve mektebe dönüşür” dedi. 

Çankaya İlçe Müftüsü Mustafa Baytar, “Ramazan ve Çocuk” konulu bir yazı kaleme aldı. Baytar, Ramazan ayının çocukların inanç ve ibadet eğitiminde ayrı bir yeri ve önemi olduğuna dikkat çekti.  

ÇOCUK EBEVEYNİNİN AYNASIDIR
Çocukların her türlü eğitimlerinde ailenin önemine vurgu yapan Baytar, “Çocuk nasıl bir aile ortamında büyür ve ne tür uygulamalara tanık olursa, ileri ki hayatını da büyük ölçüde bu eğitimine göre şekillendirir. Bu konuda Hz. Peygamberimiz: ‘Her çocuk fıtrat üzere yaratılır. Sonradan anası, babası onu Musevi, Mecusi veya Müslüman olarak yetiştirir.’ buyurarak çocuğun bulunduğu kültürel yapıya ve aile içindeki eğitimin önemine dikkat çekmiştir.
Bu hadis ilk bakışta çocuğun hangi dine mensup olacağının aile içinde gerçekleştiğini anlatıyor olsa da çocuğun ailesinin mensubu bulunduğu dindeki ritüellere alışma sürecine de işaret etmektedir” dedi. 

ramazan-001.jpgDEĞERLERİ İLK AİLEDEN ÖĞRENİR
Mustafa Baytar, çocuğun şuurlu bir birey olarak hayata hazırlanmasında aile büyüklerinin öneminin altını çizerek “Dedesi ile ninesi ile babası, amcası, halası, dayısı ve teyzesi ile bir bütünlük arz eden Müslüman ailenin her bireyi dünyaya gelen çocuğa küçüklüğünden itibaren milli ve manevi değerlerin önemini anlatır. Dinimizin emirlerini nasıl yerine getireceklerini uygulamalı olarak öğretir. Çünkü atalarımız ‘Ağaç yaşken eğilir’ atasözü ile çok önemli bir tespitte bulunmuşlardır” diye konuştu. 

ÇOCUĞUN DAVRANIŞLARI HOŞ KARŞILANMALI
Çocuğun ilk eğitiminde evdeki olup biteni gözlemlemesinin bile çok mühim olduğunu kaydeden Baytar şöyle devam etti: “Çocuk anne ve babasının günün belli vakitlerinde namaz kıldığını gördükçe önce o da anne ve babasının yanında durup namaz kılmaya başlar. Seccadenin üzerinde yuvarlanır, anne ve babasının sırtına çıkar, boynuna biner. Tüm bunlar hoş karşılanır ki çocuk namazlardan uzak kalmasın. Kız çocuğuysa namaz sırasında başına namaz örtüsü örter, erkek çocuksa babasının başındaki takkesini alıp kendi başına koyar ve onlarla aynı hareketleri yapmaya başlar. Sonra aklı kesmeye başladıkça bunun ne olduğunu sorgulayarak öğrenir.” 

ORUÇ TUTMAYA YAVAŞ YAVAŞ ALIŞTIRIN 
Çocuğun 6-7 yaşına gelip açlığa biraz daha dayanabildiğinde, Ramazan’da kısa günlerde oruç tutturularak tam gün oruca alıştırılmaya çalışılmasını yazısında tavsiye eden Baytar, “Bu oruç genelde hafta sonuna denk getirilir ki babası ve annesi çocuğuyla ilgilenebilsin. Oruçlu çocuk karnı acıkmaya başlayınca annesi veya babasıyla büyük aileyse ya dedesi veya abisi tarafından çocukla hoş vakit geçirilir. Açlık iyice kendini hissettirmeye başlayınca çocuğa çeşitli iftarlıklar alınır. Böylece ilk orucunu tutan çocuk taltif edilip övgülü sözlerle gönlünü okşadıktan sonra oruca alıştırılır. Çocuk böylece oruç tutmaya teşvik edilir.” dedi. 

ÇOCUKLARI TERAVİH VE SAHURLA TANIŞTIRIN 
Oruçlarını açan çocukların aile büyüklerince teravih namazına götürülmesini de öneren Baytar, devamında şunları kaydetti: “Ramazan’da ilk oruç tutan çocukların bir başka merakı da sahurdur. Sahura kalkarak aileleriyle sahur heyecanını da yaşamayı çok arzu ederler. Sahura kalkan çocuk imsakta okunan sabah ezanıyla orucun başladığını öğrenirken oruçla beraber sabah namazıyla tanışır. O manevi hazzı da yaşar; hâsılı Ramazan, çocuklar için birçok manevi güzelliklerle, ibadet şuuruyla yetişmeleri için bir fırsata ve mektebe dönüşür.”

OSMAN AKDOĞAN/İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.