Bu yazılar aylardır duvarlarda: Ankara Evleri sprey boya kurbanı

Bu yazılar aylardır duvarlarda: Ankara Evleri sprey boya kurbanı

Hamamönü ve Hamamarkası yerel ve uluslararası turistler için bir çekim merkezi haline gelirken, tarihi Ankara evlerine sprey boyalarla zarar veriliyor. Tarihi evlerin duvarlarında aylardır duran bu yazılara yetkililerden herhangi bir müdahale gelmiyor.

Tarihi yapıların üzerine sprey boya ile çeşitli yazıların yazılmasının önüne geçilemiyor. Bu yazılar genellikle tarihi yapıların duvarlarına, sütunlarına veya kapılarına zarar veren ve tarihi dokuyu bozan ifadeleri içeriyor. Bu tür vandallık eylemleri, bölge turizmi açısından hem yerel, hem de yabancı turistlerin üzerinde olumsuz yönde bir izlenim bırakıyor.

h2.png

SADECE HAMAMÖNÜ VE HAMAMARKASI DEĞİL

Daha önce de Ankara Kalesi ve Roma Hamamı duvarlarına ve taşlarına çeşitli sprey boya ile yazılar yazılmış gelen şikâyetler üzerine ABB olaya müdahale etmişti. Kale duvarlarındaki çeşitli yazılar belediye görevlilerince duvarlardan kazınarak eski haline getirilmişti. Her ne kadar bu tür olaylara müdahale edilse de Kale ve çevresindeki tarihi Ankara evleri duvarlarına yazılar yazılmaya devam ediliyor. Duyarlı vatandaşların şikâyetleri üzerine bu yazılar yine siliniyor.

h1.png

DUVAR YAZILARI GENÇLER ARASINDA YAYGIN

Bu tür eylemlerin arkasında yatan nedenler arasında tarihi bilinç eksikliği önemli bir yer tutuyor. Tarihi ve kültürel değerlerin yeterince tanıtılmaması veya anlatılmaması, insanların bu eserlere saygı göstermelerini zorlaştırıyor. Ayrıca, bu tür eylemlerin genellikle gençler arasında yaygın olduğu gözlemleniyor. Gençlere gerekli eğitim ve bilincin kazandırılması için de yetkililere büyük görevler düşüyor.

h3.png

GENÇLERE KÜLTÜREL MİRAS ANLATILMALI

Tarihi yapılara zarar veren bu tür eylemler, toplumun tarihi bilincini geliştirmek ve koruma çabalarını artırmak için daha fazla adım atılmasını gerektiriyor. Eğitim kurumlarının, yerel yönetimlerin ve vakıfların, genç nesillerin tarihi ve kültürel mirası daha iyi anlamalarını teşvik etmek için çeşitli programlar düzenlemeleri gerekiyor.

son-basligin-fotosu.png

ŞİKÂYETLER İÇİN ALO 176

Anayasaya göre, korunması gerekli taşınmaz nitelikteki tarihi eserlerin yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya zarara uğramalarına kasten sebebiyet verenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin lira kadar para cezasıyla cezalandırılıyor. En yakın mülki idare amirliği, müze müdürlüğü veya ilgili kültür varlıklarını koruma bölge kurulu müdürlüğüne başvurularak konu hakkında inceleme sürecinin başlatılması sağlanabiliyor. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı Alo 176 hattı aranarak şikâyet ve talep oluşturulabiliyor. Söz konusu alanda 2863 sayılı Kanun kapsamında aykırı bir uygulamada bulunulup bulunmadığı ilgili koruma bölge kurulu müdürlüğünce tespit edilerek gerekli işlemler başlatılıyor.

Sonuç olarak turistik bölgelerin ve kültürel mirasın tahrip edilmesi sadece o yapının değil bir kültürün ve toplumsal ahlakın da tahrip edilmesi anlamına geliyor. Kültürel mirasına sahip çıkan ve iyi pazarlayan ülkeler dünya kamuoyunda büyük saygınlık ve turizm noktasında avantajlı konuma geliyor. Kültürel mirasa sahip çıkma, koruma ve tanıtılmasındaki kişisel çabalar ülkelerin tanıtılması noktasında büyük önem taşıyor.

Mikail Karaman / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum