‘Biz Suçlu Olana Ceza Vermekten Çekinmiyoruz’
Ankara Üniversitesi’ne 2. kez Rektör seçilen Erkan İbiş, Habervaktim’e önemli açıklamalarda bulundu. Cebeci ve Dil Tarih Coğrafya Kampüsü’nde yaşanan terör olaylarına karışanları cezalandırdıklarını belirten Erkan İbiş, mahkemelerin verdikleri cezaları ip
UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM
Ankara Üniversitesi’nde diğer adaylara büyük fark atarak ve oyların yüzde 54’ünü alarak 2. kez rektör seçilen Prof. Dr. Erkan İbiş Habervaktim’e Ankara Üniversitesi hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı. Terör olaylarıyla sık sık gündeme gelen Cebeci ve Dil Tarih Coğrafya Kampüsü’nde yaşanan terör olayları hakkında konuşan Prof. Dr. Erkan İbiş, “Biz eylemlere karışan öğrencilere cezayı veriyoruz ama ceza kanunları ve mahkemelerin çalışmaları çerçevesinde bizim arzu ettiğimiz cezaları almıyorlar ya da bizim verdiğimiz cezalar iptal ediliyor” dedi.
BİZ HERKESİN REKTÖRÜYÜZ
Öncelikle rektörlük göreviniz hayırlı olsun, Ankara Üniversitesi’nde nasıl bir seçim süreci yaşandı, hedefleriniz neler.
Üniversitemiz bana göre iyi bir seçim dönemi geçirdi, diğer üniversitelerle kıyasladığımız zaman daha sakin, daha itidal içerisinde olan kırgınlıkların, gerilimin çok minimum seviyede yaşandığı bir seçim dönemi oldu. Sonuç olarak ta üniversitemiz tercihini ortaya koydu. Yaklaşık olarak üniversite seçimlerinde yüzde 54 oy aldık. Artık yüzde 54 yok, biz herkesin rektörüyüz, her kesimin rektörüyüz. Önceden ortaya koyduğumuz ilkelerimiz var, elbette bunun temeli 3 tane koşul; çalışmak, çalışmak, çalışmak dedik. Onun dışında bizim milli değerlerimiz, etik değerlerimiz, geleneklerimiz, kültürümüz, üniversitenin değerleri, devletimiz, Türkiye Cumhuriyeti, vatanımız bizim için vazgeçilmez unsurlardır. Çünkü Ankara Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletiyle özdeşleşmiş bir üniversitedir. Misyonu bu şekilde oluşmuştur, Atatürk tarafından bizzat bu misyonla kurulmuştur. Türkiye Cumhuriyeti vazgeçilmez unsurdur, Türk Milleti vazgeçilmez unsurdur. Bizimde hem devletimize hem de milletimize hizmetten başka bir hedefimiz yoktur.
*** BİZE HİÇ SORMADAN POLİS KAMPÜSLERE GİREBİLİYOR
PKK başta olmak üzere terör örgütlerinin Ankara Üniversitesi’nin Cebeci Kampüsü ve Dil Tarih Coğrafya Kampüsü’nde yapılandığı iddia ediliyor, bu konu hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ben bu iddiaların bir kısmını basından da gördüm ve çokta üzüldüm. Çünkü Ankara Üniversitesi çok büyük bir üniversite, 17 fakültesi olan, 11 meslek yüksekokulu olan devasa bir kurum. 70 bin öğrencimiz var sadece Ankara’da 22 kampüste hizmet veriyoruz. 2 kampüsten bahsettiniz bunların içerisinde 20 kampüsten bahsetmediniz. Doğru bu 20 kampüsümüzde hiçbir sorun yoktur ancak 2 kampüsümüzün geçmişine bakmak lazım. Çok eskiden beri bir yapılanma olduğu medyada da yer almış ancak oralara da haksızlık etmemek lazım. Her 2 kampüsümüzde kabaca 10 biner öğrenci var. İnanın bu 10 biner öğrencinin içerisinde kurallara uymayan ya da benim demin zikrettiğim ilkelere uymayan, bu ülkeyi, bu bayrağı tanımayan, bölücülük yapan, terörizme meyilli olan, yasadışı örgütlere üye olan öğrenci sayıları her bir kampüste 100’ü geçmez. Elbette olaylara karıştıkça biz bu öğrencileri tespit ediyoruz ayrıca emniyette bunları tespit ediyor. Ve her olaya karışan öğrenci mutlaka tavizsiz soruşturmaya tabi oluyor, aynı zamanda savcılara da bildiriliyor. Bazılarını emniyet gelip yakalıyor, çünkü bizim üniversitemizde son 2 yıldır emniyet güçlerinin bizden ya da dekanlardan izin almadan kampüslere girme yetkisi var. Çünkü 24 saat boyunca polis bizden daha çok istihbarat topluyor. Tedbir yazımız var ve şunları dedik; herhangi bir yasa dışı olay, herhangi bir can güvenliği ya da herhangi bir yasa dışı pankart, her neyse neyin bilgisi geliyorsa derhal gelin müdahale edin. Bunun için rektörden ya da bir başkasından izin beklemeyin çünkü bir dakika bile önemli orada. Bir kavga, saldırı, darp varsa bunu da görmüşseler benden izin almaları uzun sürecek dolayısıyla biz bu yetkiyi tümüyle emniyete verdik. Bizim 22 yerleşkemiz içerisinde diyelim ki bizim gözümüzden kaçtı, hiç bize sormadan polis girebiliyor. Ama biz önceden fark ediyorsak derhal polise bildiriyoruz.
KANSER HÜCRESİNİN YAYILMASI OLMADI
Türkiye genelinde terör örgütlerini destekleyen akademisyenler hakkında işlemler yapılıyor, Ankara Üniversitesi’nde de böyle bir uygulama var mı?
Yasa dışı bir işlem yaptıkları zaman akademisyende olsa soruşturmayı açıp cezalarını veriyoruz. Biliyorsunuz bazı cezaları biz veriyoruz, bazılarını YÖK verebiliyor. Onun dışında herhangi bir örgüt üyesi diye emniyetten bize bu güne kadar rapor gelmedi akademisyenler için. Geldiği taktirde zaten savcılıkta işlemlerine başlanmış oluyor bizde gerekli işlemleri yaparız. Ben 2012 yılında göreve başladım o günden itibaren FETÖ ile mücadele ediyoruz. Biz mücadele ederken kimse bilmiyordu bu yapının tehlikesini. O kadar steril kalmış bir üniversiteyiz ki biz, dışarıdan akademisyen aldık ama hepsini incelettik en ufak bir şeyini tespit ettiğimizi eledik. İster PKK, ister FETÖ, ister bilmem ne hiç birini almadık. O yüzdendir ki bizim üniversitemizde bu yönüyle tıbbi terimle invazyon, kanser hücresinin yayılması olmadı. Üniversitemizde 5 bin akademisyen var, demin 70 bin öğrenciden 200 tane terör örgütüne üye az çıkar dedim, bu 5 bin akademisyen içerisinde bu tür örgütlere sempati duyan kişi sayısı herhalde 15-20’yi bulmaz. Bunların çok sesi çıktığı için ya da bazıları bunları ön plana taşıdığı için sanki üniversitemizin belli kampüslerini ellerinde tutuyorlarmış gibi algılanıyor. O devir bitti artık, 10 yıl öncede çok değildi sayıları ama büyük bir serbestlik bulmuşlardı. Çözüm süreci de biraz onları bu konuda cesaretlendirdi ama şükürler olsun, Cebeci Kampüsünü dolaşın, Sıhhiye Kampüsünü dolaşın, diğerlerinde hepsini dolaşın, onlara cennet mi değil mi görürsünüz. Çok büyük algı operasyonu yapılıyor, 2011 yılındaki fotoğraf sanki bu günmüş gibi konuluyor. 2013 yılında Nevruz’da bir pankart asıldı, 20 dakikada polis indirdi. Bunu sanki 2 yıldır o pankart orada duruyor diye servis ediyorlar. Basın mensubu arkadaşlarımız haberleri yapmadan önce bize sormuyorlar.
VERDİĞİMİZ CEZALAR İPTAL EDİYOR
Terör olaylarına karışan öğrencilerle ilgili cezai işlem uyguluyor musunuz?
Hukuk ne karar veriyorsa sonuç olarak hepimiz ona uymak zorundayız, ama her karar doğru mu, değil. Biz eylemlere karışan öğrencilere cezayı veriyoruz ama ceza kanunları ve mahkemelerin çalışmaları çerçevesinde bizim arzu ettiğimiz cezaları almıyorlar ya da bizim verdiğimiz cezalar iptal ediliyor. Muhakkak onlar hukuki bir eksiklik buluyorlardır ondan iptal ediyorlardır ama bu onların yaptığı eylemi, onların gerçekleştirdiği suçu ortadan kaldırmıyor. Bizde bu durumdan şikâyetçiyiz, istiyoruz ki eylemlere karışan, suç işleyen, başkasının haklarını engelleyen, darp yapan, iftira atan, hakaret eden kimse cezasını aslın. Dolayısıyla mahkemelerin kararları bazen bizim uygulamalarımıza engel oluyor. Mahkemeler karar verirken serbest tabi ki, bağımsızlar, belki bir eksikliğimizi buluyorlardır bilmiyorum. Biz yargının daha hızlı davranmasını bekliyoruz. Her olayda delilleri de veremiyoruz, devasa binalar her noktasına kamera koyamayız. Tuvalette kavgalar yaşanıyor, darp gerçekleşiyor, ama darba uğrayan arkadaşımız şikâyetçi olmuyor. Bu olay mahkemenin önüne gittiği zaman şikâyet yok diyerek kaldırılıyor. Tehdit var diyorlar ama isim vermekten çekiniyorlar. Bu tür olaylarla çok karşılaştık ama şikâyet etmedikleri zaman bizim yapacak bir şeyimiz kalmıyor. Geçen sene bizim hiçbir kampüsümüzde bir gün bile eğitime ara verilmedi. Cebeci Kampüsü ve Dil Tarih için olabilecek bir durum mu bu, mümkün değil mutlaka sıkıntı olmalı ama biz ceza verdikçe caydırıcı oldu. Biz suçlu olana ceza vermekten çekinmiyoruz, yeter ki arkadaşlarımız şikâyetçi olsun. Bizde tehditler alıyoruz, bizde korkup ceza vermeyebiliriz ama hayır çekinmedik. Mahkemelerinde bu duruma alışması lazım, terör denince hiçbir bahanemizin olmaması lazım. Disiplin yönetmeliğini ağırlaştırıyoruz, şuan disiplin yönetmeliğimiz geçerli değil Danıştay iptal etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.