Baz İstasyonları Büyük Tehlike

Baz İstasyonları Büyük Tehlike

Habervaktim’e röportaj veren Türk Diyanet Vakıf – Sen Genel Başkanı Yardımcısı Ahmet Gümüş din görevlilerinin sorunlarını değerlendirdi. En büyük sorunun lojman olduğunu belirten Ahmet Gümüş cami minarelerinde yer alan baz istasyonlarının tehlikeli olduğu

UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM

 

Türk Diyanet Vakıf – Sen Genel Başkanı Yardımcısı Ahmet Gümüş din görevlilerinin sıkıntılarını Habervaktim’e değerlendirdi. Ahmet Gümüş din görevlilerinin en büyük sıkıntısının lojman olduğunu belirtti. Camilerin minarelerinde yer alan baz istasyonları hakkında da konuşan Gümüş sağlık açısından tehlikeli olduğunu ve görüntü kirliliğine neden olduğunu öne sürdü.

BÜYÜKŞEHİR’DEN ÜCRETSİZ ANKARAKART İSTİYORUZ

Özellikle Ankara’da ve Türkiye’de çalışan din görevlilerinin sıkıntılarını değerlendirdiğinizde en büyük sorunlar ne şuanda?

Din görevlileri kanun ve mevzuatta kendilerine verilen görevlerle birlikte din hizmetini sunma ve vatandaşı dini konularda aydınlatmayla vazifeli. Bu noktada çalışma mesaisi normal devlet memurları gibi sabah 8 akşam 5 değil. Günün her saatinde 24 saat görevinin başında olması gereken, insanların doğumundan ölümü de dâhil olmak üzere her yaşta her safhada insana hitap edecek bir hizmet sunan diyanet işleri başkanlığı çalışanları, din görevlileri, Kur’an kursu hocaları, müezzinler. Bu arkadaşlarımızın görev yaptığı süreç içerisinde karşılaştığı problemler var. Bunların en başında lojman problemi var, lojmanlar belki diğer devlet memurlarındaki gibi değil ama din görevlileri çalıştıkları yerde yaşama noktasında zorunluluğa sahip bir görev ifa ediyor. Caminin yakınında ve olması camiye yakın olması din hizmetinin daha iyi verilebilmesi noktasında yararlı olacağını düşünüyoruz. Birçok din görevlisi arkadaşımızın lojmanı yok, arkadaşlarımızın bu din hizmetini sunarken kafalarının rahat olması, ekonomik noktada herhangi bir çıkmaza girmemesi için özellikle Ankara’da görev yapan din görevlisi arkadaşlarımızın lojman probleminin bir an önce çözülmesini talep ediyoruz. Ankara’da görev yapan arkadaşlarımızın diğer bir sıkıntısı cami dernekleri ve cami dernek başkanlarının baskısı. Cami dernek başkanları kendilerini ilçe müftüsü yerine, diyanet işleri başkanlığı yerine koyarak din görevlisine amirlik noktasında baskı yapıyor. Camilerde para toplama meselesiyle alakalı derneğin ihtiyacı var deniliyor görevli resmi bir yazı izin yazısı olmadığı için toplatma noktasında itiraz ediyor. Çünkü görevliye sıkıntı çıkacağı için görevli talebi geri çeviriyor. Dernek başkanı bu konuda görevliyle çatışıyor. Bununla birlikte genel anlamda dernek başkanları din görevlilerinin, Kur’an kursu hocalarının müezzinlerin bir amiriymiş gibi emir verme, üstlerinde baskı kurma gibi ciddi sıkıntılar oluyor. Bunla ilgilide zaman zaman görevli arkadaşlarımızın idareyle ilgili soruşturmaları karşımıza geliyor. Bizde görevimiz icabı bu arkadaşlarımızı koruyoruz, onların haklarını savunuyoruz. Diğer bir Ankara’da görev yapan görevlilerin sıkıntısı da hem Kur’an kursu öğreticileri hem de resmi kurumlarda ve çarşılarda, iş hanlarında görev yapan din görevlileri diğer kurumlarda çalışan devlet memurlarının servis haklarından istifade ettiği gibi maalesef istifade edemiyorlar. Kendi imkanlarıyla görev yerlerine gidiyorlar ve evlerine dönüyorlar, onun için özellikle Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden Kur’an kursu öğreticilerine ve diğer kurumlarda resmi görev yapan arkadaşlarımıza olabilirse ücretsiz, en kötü ihtimalle indirimli Ankarakart vermesini özellikle istiyoruz.

BAZ İSTASYONLARI ÇOCUKLAR İÇİN BÜYÜK TEHLİKE

Ankara’da bir çok caminin minaresinde baz istasyonu bulunuyor bu konuyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Baz istasyonları geçmişte ciddi sıkıntılara neden oldu hala da devam ediyor. Halk sağlığı açısından baz istasyonlarının zararlı olmayacak şekilde yerleştirilmeli. Kanserojen içerdiği ve olduğu bölgelerde kanser hastalarının çoğaldığı şekilde medyadan ve bu işin uzmanı olanlardan duyuyoruz. Özellik bu baz istasyonları noktasında Diyanet İşleri Başkanlığı bir vakıf kurdu, Dini ve Hayri Hizmetler Vakfı adı altında vakıf kuruldu. Bu vakıf kanalıyla baz istasyonları organize ediliyor. Bunlar camilere ve cami derneklerine gelir amaçlı yapıldı ancak daha sonradan paranın paylaşımı noktasında ciddi sıkıntılar oldu çünkü para müftülüğün hesabına yattı, müftülükte bir miktarını cami derneklerine verdi. Onun için cami dernekleri gelir kaydedilen bir mekanizma olduğu için bazı dernekler karşı çıktı ama birçoğu herhangi bir şey yapamadı. Bunu da tabi diyanet biraz kesin olacak noktasında problemi çözmedi ve muhatap bulunamadı. Ama biz baz istasyonlarının cami minarelerinde olmasını kesinlikle arzu etmiyoruz, çünkü yaz kursları itibariyle en az iki ay çocuklarımız camilerimizde bulunuyorlar. Son çıkan talimata göre hafta sonları da devam edeceğini biliyoruz, onun için kurslara gelen çocuklarımıza rahatsızlık verecek olumsuz havadan etkilenmesini istemediğimizden cami minarelerinde hem sağlık açısından baz istasyonlarının olmasını istemiyoruz hem de görüntü kirliği noktasından cami minarelerinden kaldırılmasını ve şehrin uygun yerlerine baz istasyonlarının kurulmasını istiyoruz.

ŞADIRVAN VE TUVALET TEMİZLİĞİ DİN GÖREVLİNSE AİT DEĞİL

Camilerin şadırvanları ve tuvaletleri fazla temiz tutulmuyor bu konuda neler yapılabilir?

Camilerin iç temizliği din görevlilerine ait ancak caminin müştemilatında bulunan şadırvan, tuvaletler dernek, vakıf, köy muhtarlıkları ve belediyeler tarafından yapılması gereken bir hizmet. Bununla ilgili biz Türk Diyanet Vakıf – Sen sendikası olarak yetkili olduğumuz 2002 ve 2004 yılları arasında diyanetle masaya oturduğumuzda Diyanet İşleri Başkanlığıyla anlaştık ve Diyanet İşleri Başkanlığı 25.08.2003 tarihinde bütün il müftülüklerine yazı göndererek cami şadırvan ve tuvalet temizliğinin vakıf, dernek, köy imkânları ile temizlenmesi gerektiği talimat ilçe müftü ve il müftülüklerine verildi. Yani buradaki sorumlu din görevlisi değil dernek, vakıf, köy ise köy muhtarlığı, belediyelik ise bunu Ankara olarak düşünürsek belediyelerin sorumluluğunda diye hem iddiamız var hemde böyle olması gerektiğini savunuyoruz.

ÇOCUKLARIMIZ YAZIN ÖĞRENDİKLERİNİ UNUTMAYACAK

Yaz Kur’an kursları okul zamanı hafta sonları da devam edecek bu uygulamayı nasıl buldunuz?

Kesinlikle camiye gelen bir insan nasıl huzur buluyor ise hafta sonları camiye gelen bir çocuk farklı bir atmosfer ve farklı bir havayla derslerinden sıkılmışlığı cami içerisinde atacaktır. Bu uygulamayı biz kesinlikle destekliyoruz, görevlilerimizin bu imkanı iyi değerlendireceğini düşünüyoruz ve çocuklarımız yazın öğrendiklerimiz unutmayacaklar hem de derslerinde daha başarılı olması noktasında camilerde moral ve motivasyon bulacaklarına inanıyoruz, onun içinde bu uygulamayı destekliyoruz.                               

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.