Bayram sofralarında tüketime dikkat
Diyetisyen Büşra Başayar, bayram sofralarında ve ikramlarda kontrollü tüketimin önemli olduğunu vurguladı. Başayar, “İkramlarda, hatır gönül işlerinden ziyade kendi kararımızı vermeliyiz. Hayır diyebilmeyiz” dedi.
Ramazan ayının bitmesiyle bayramı yaşadığımız şu günlerde yeme alışkanlıklarında değişmeler oldu. Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Diyetisyen Büşra Başayar, ikramlarda ve bayram sofralarında hatır gönül işlerinden ziyade kendi kararımızı vermeliyiz. Hayır diyebilmeyiz vurgusu yaparak kontrollü bir şekilde tüketim yapılması gerektiğini söyledi. Başayar, “Özellikle çocuklarda aşırı şeker tüketimi ishal gibi hastalıklara neden olabilir. Tatlı tüketimi yaparken tatlının yanında küçük bir bardak süt ya da ayran kullanabilirler” dedi.
“ETİKETE DİKKAT”
Bayram şekerleri tüketiminde dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Diyetisyen Başayar, “Bayram şekerlerinin tüketiminde etiketleri okumalarını tavsiye ederim. Bir şekerin etiket içeriği ne kadar uzunsa o kadar o şekerden uzak durmalılar. Çikolatalarda ise palm yağı ve glikoz şurubu olan içeriklerinden uzak durulmalı. Ramazan ayından çıkıldığı için kan şekerini dengelemekte zorlanabilirler. Paketli şekerlemelerde sağlıklı bitkisel yaglarin kullanıldığı ürünlerin tercih edilmesini öneririz. Özellikle çocuklarda aşırı şeker tüketimi ishal gibi hastalıklara neden olabilir” uyarısında bulundu.
“MİKTAR KİŞİYE GÖRE DEĞİŞİR”
Başayar, “Evimize hazır tatlı alınacak ise güvendikleri işletmelerden alınması daha uygun. Şerbeti şekerden mi yapılmış? Yoksa glikoz şurubundan mı yapılmış? Buna bakılmalı ve şerbeti şekerden yapılmış tatlılar tercih edilmeli. Tatlılarda kullanılan glikoz şurubu birçok sağlık problemine sebep olabiliyor. Aslında dışarıdan glikoz şurubu ile yapılan baklavalarda hazır paketli ürün alınmış gibi olunuyor. Tüketirken kontrollü olunup denge sağlanmalı. Gidilen bir ziyarette tatlı tüketiliyorsa diğer ziyarette başka ikramlardan tadılmasını önere biliriz. Diyetisyenler olarak önerdiğimiz miktarlar kişiden kişiye değişiyor. Bir çocuğa önerdiğimiz ile bir yetişkine önerdiğimiz miktar aynı olmuyor. Bu miktarı kişinin kilo durumu, sağlık durumu, yaşı gibi özellikleri belirliyor. Yapılan ikramlar yavaş yavaş tüketilmeli. Aslında biraz farkındalıklı tüketim yapılmalı” ifadelerini kullandı.
“SÜT YA DA AYRAN İLE TÜKETİN”
“Özellikle Ramazan Bayramları'nda aşırı besin yüklemelerinden kaçınılmalı” diyen Başayar, “Ramazan ayı boyunca küçülen midelere aşırı yüklenim, kan şekerini ve kan değerlerini ani yükseltmeye neden olur. Özellikle bayramlarda tatlı tüketimi yaparken bireyler tatlının yanında küçük bir bardak süt ya da ayran kullanabilirler. Bu ikili tüketim değerlerin dengelenmesini sağlar. Bu şekilde iştahı kontrol etmeyi sağlamış olacağız. Diyabet hastaları, bayramlarda tatlı tüketimine dikkat etmeli. Bilinçli şekilde tüketimler hem onları tatlılardan mahrum bırakmaz hem de sağlık açısından sıkıntı yaşamaz. Her şey kontrollü ve planlı tüketimde saklı” dedi.
“KAHVALTILARA ÖNEM VERİN”
Başayar, “Güne güzel bir kahvaltı ile başladığınızda gün içinde acıkma hissi fazla gelmeyecek ve çok tüketim yapılmamış olacak. Şu an birçok kişi bayram kahvaltılarının hayalini kuruyor. Kahvaltıda, mideyi çok yormayacak ama bayram kahvaltısı sofrasından da mahrum kalmayacak şekilde olmalı. Kahvaltıda, yumurta olması uzun süre tokluk hissini sağlar. Sebze ağırlıklı yumurta salatası da yapıla bilinir. Aynı şekilde sebze ağırlıklı bir melemenle kahvaltı zenginleştirilebiliriz. Ekmeğimizin daha tahıllı ekmekler kullanılabilinir. Kahvaltıda en önemli dikkat edilmesi gereken husus ise tabağa alınarak yenilmesi ve zamana yayılması yani kahvaltıda tabağımıza aldığımıza odaklanıp ve zamana yayarak yediğimizde daha az yemek ile daha çok doyabiliriz. Ne yediğimizi fark etmemiz gerekir. Kahvaltımızda pişirme yöntemlerini zenginleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“SU TÜKETİMİNE DİKKAT”
Diyetisyen Büşra Başayar, son olarak şu hususlara değinerek bayram sonrası beslenmeye şöyle dikkat çekti; “Bayramdan sonraki düzenimiz çok önemli. Bayram sonrasında yine sağlıklı bir beslenme programına devam etmeliyiz. Güne bir kahvaltıyla başlayıp öğlen yemeği yiyorsak yemeğimizi yemeli yemiyorsak eğer ara öğünlerle tokluğumuzu sağlayarak akşam yemeğine çok aç başlamamış olabiliriz. Öğlen hiçbir şey yemediğimiz zaman bu sefer akşam yemeğine fazla yüklenme oluyor. Bu durumda bireylere mide problemleri yaşanabilir. Akşam yemeklerini hafif geçirmek fayda sağlayacaktır. Özellikle bayramda hatır gönül işlerinden ziyade kendi kararımızı kendimiz vermeliyiz. Bedenimizi dinleyip gerekiyorsa ‘Hayır diyebilmeliyiz’. Su tüketimine dikkat etmeliyiz. Günde en az sekiz- on bardak su içmeliyiz.”
Faruk Gökyurt / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.