Bakır ustası Demirel: Bakır sağlıklı ama kullanılmıyor

Bakırcı Ekdal Demirel, Ulus’ta 40 yıldır yürüttüğü bakırcılık mesleğinde artık yurtiçinde sadece tamir ettiği bakır ürünlerden elde ettiği gelir ve yurtdışından ise yılda bir kez gelen siparişler ile geçiniyor. Demirel, bakırın sadece süs eşyası haline geldiğini fakat sağlık için kullanılması gerektiğini söylüyor. Ekdal Demirel, “Biz devamlı üretim yapıyorduk. Üretimi bırakalı 15 yıl oldu” sözleriyle mesleğinin durumuna değinirken, “Bakır sağlıklıdır. Yeni nesil ne bunu biliyor ne kullanmasını” diyerek bakır ürünlerin kullanılması gerektiğini söyledi.

“BAKIRLA YEMEK BAŞKA OLURDU”

Yaklaşık 40 yıldır bakır ustalığı yapan Ekdal Demirel, bakır ürünlerin sağlığına değinerek kullanılması gerektiğini ifade etti. Demirel, “Bakır sağlıklıdır. Yeni nesil ne bunu biliyor ne kullanmasını. Bakır iletken bir madde olduğu için içinde katkı maddeleri barınamıyor. Onun için asitsiz bir yemek yersin sen bu miden için falan çok iyidir. Teflon ve çeliğe yöneliyorlar. Teflonda kaplama var. Kimyasal maddelerle falan teflonları kaplamışlar. Bunları bir de dünyanın parasına satıyorlar. Fakat bakır hamdır. Eskiden buzdolabı bile yokken düşünün bakır peyniri yoğurdu saklamak için kullanılırdı. Soğuğu gördü mü soğuk sıcağı gördü mü sıcak olur. Bakırın böyle bir özelliği var. Bundan dolayı ne peynir ne yoğurt bozulurdu. Yaptığın yemek bile lezzeti başka olurdu” şeklinde konuştu.

“YİYİP BİTİRİYORLAR”

Bakır Ustası Demirel sözlerine şu şekilde devam etti; “Şimdi öyle bir şey yok. En basiti çelik ve teflonlar içine ne katarsan o midene gidiyor. Mesela buradaki bu teflonun bütün kaplaması midesine gitmiş bunu kullanan kişinin.(Teflon tava ve tencereyi gösteriyor). Yemişler bitirmişler bunu. Bunlar çizildiği vakit kullanmamak lazım. Çünkü çizilen yer kimyasal maddeyle kaplı.”

YURTDIŞINDA DEĞERİ VAR

Demirel, bakır sanatına da değinerek yaptığı işin yurtdışında halen çok değer gördüğünü özellikle bakır nakışı alanında birçok kez teklif aldığını fakat ülkeyi terketmeyerek Ulus’taki dükkanında işine devam ettiğini söyledi. Demirel, “Eskiden buraya çok insan geliyordu. Yıllık 2 3 kez elindekileri kalaylatıyorladı. Biz devamlı üretim yapıyorduk. Üretimi bırakalı 15 yıl oldu. Ben zamanında Kâbe’nin kapısını yaptım Avustralya’ya gönderdik 1 metre en 2 metre boyunda. Dünyanın her tarafına neler yaptık neler. Adamlar ‘kargo parası senin yaptığın işçilikten daha pahalı bizim ülkemizde çalış’ dediler, kabul etmedim. Yurt dışından halen böyle bir ilgi var ABD’ye panolar falan yapıyorum. Yıllık siparişler geliyor. (Modelleri gösteriyor) Bunu geçen gün gönderdim. Yılda bir kere yurtdışından ABD’den gelen Meryem ana ve Hz. İsa panoları istendi bunları gönderdik” ifadelerini kullandı.

“SANAT BİTMİŞ”

Demirel, bakırcılıkta mesleği devam ettiren son birkaç kişiden biri olduğunu ifade ederek, “Meslek bitti. Bizler en son ustalarız. Buralarda pek kalmadı. Çünkü bir çırak yetişmiyor, direkt paraya bakıyorlar. Meslek öğreneyim sanat öğreneyim diye bir şey yok. Gelen giden de yok, zaten adam sanat öğrensem aç kalacağım diyor. Yani sanat bitmiş. Yarın zannetmiyorum ben bakırcı falan kalacağını” dedi.