Avukat Şeyma Kesim: Dolandırıcılar tetikte bekliyor

Evlilik kredisi dolandırıcılığıyla ilgili gazetemize konuşan Av. Kesim, “ Yasa tasarıları ve bunların içerikleri açıklandığı anda halktan önce dolandırıcılar işe koyuluyor. Nasıl bir sistem kurarız da insanların parasını alabiliriz diye çalışmaya başlıyorlar” dedi.

Avukat Şeyma Kesim son zamanlarda ortaya çıkan evlilik kredisi dolandırıcılığıyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulundu. Genel seçimlerin kampanya döneminde hükümetin önemli vaatlerinden birisi olan yeni evlenecek gençlere kredi imkanının henüz yasalaşmadığını belirten Av. Kesim, teyitli bilgilere ulaşmadan hareket etmemeleri için vatandaşlara uyardı.

“HALKIMIZ İNTERNETİ BİLİNÇSİZCE KULLANIYOR”

Kitlelerin interneti bilinçsizce kullandığını vurgulayan Kesim, “Dolandırıcıların bu işleri başarması çok zor değil. Çünkü benzer logo ve isimlerle internet siteleri açılabildiğini görüyoruz. Bir de reklam verme durumu var biliyorsunuz. Arama motorlarında evlilik kredisi diye arattığınız zaman ilk sıralarda reklam verilmiş dolandırıcı siteleri çıkıyor. Halkımızın internet kullanımını bilinçsiz bir şekilde gerçekleştirdiğini göz önünde bulundurduğumuzda dolandırıcılar için avına yaklaşmak zor bir şey değil. Özellikle arama motorlarına parasını ödeyip reklamını alan ve sitesini ilk üç sıralamaya koyabilen kişiler bilinçli kullanıcıyı bile yanıltabiliyor” diye konuştu.

DOLANDIRICILAR TETİKTE BEKLİYOR

Dolandırıcıların halkın ilgisini çekebilecek kamu açıklamaları için tetikte beklediğini söyleyen Kesim, “Yasa tasarıları ve bunların içerikleri açıklandığı anda halktan önce dolandırıcılar işe koyuluyor. Biz bu işten nasıl bir kar elde edebiliriz ve nasıl bir sistem kurup insanların parasını alabiliriz diye çalışmaya başlıyorlar. Evlilik kredisi meselesi seçim öncesinde bir vaat olarak açıklanmıştı. Henüz bununla ilgili ne torba yasalarda ne kararnamelerde adı geçen bir yasa söz konusu değil. Tıklama haberciliğinin bu durumdaki etkisi bir hayli fazla. Bazı haber siteleri ortada hiçbir şey yokken belirli aralıklarla bu konuyu gündeme getiriyorlar.

İçeriğinde bir şey yok, sadece tıklanmaya yönelik ilgi çekici başlıklarla yapıyorlar bunu. İnsanlar gazeteleri takip ediyor ve beklentileri bu yönde olduğu için arama motorlarından araştırma yapıyor. Konuyla ilgili gelişmeleri öğrenmek istiyorlar ve arama sonucunda da bu dolandırıcılık siteleri karşılarına çıkıyor. Toplumsal okuryazarlığımızın gelişmesi gerekiyor. Kanun maddesini okumayı bilmemiz lazım. Resmi gazetede yayınlanmayan bir şeyin yürürlüğe girmeyeceğini biliyor olmak lazım. Vatandaşlar bu konuda bilinçlendirilmeli. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı duyumu almasıyla beraber hızlıca toplumu bilinçlendirebilmeli. İçişleri Bakanlığı nasıl cep telefonlarımıza uyarı mesajları gönderiyorsa, bu konuda da aksiyon alınması lazım” ifadelerini kullandı.

NİTELİKLİ SUÇ KAPSAMINDA

Evlilik kredisi vaadini fırsat bilerek insanların parasını alan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğini söyleyen Av. Kesim şöyle konuştu:

“Bu ve benzeri durumlara nitelikli dolandırıcılık diyoruz. Türk Ceza Kanunu’nun 158. maddesinde düzenlenmiş, bilişim sistemleri araç kılınarak bir dolandırıcılık gerçekleştiriliyorsa burada basit değil de nitelikli halini almış bir dolandırıcılıktan bahsedilir. İnsanlar üzerinde inandırıcılığı olsun diye bilişim sistemleri kullanıldığından bu suçun cezası yüksektir. Bu olayda gözlemlediğim kadarıyla bilgiler verildikten sonra bir ödeme dekontunun cep numarasına gönderilmesi bekleniyor. Genelde yurt dışı bağlantılı siteler kullanılıyor. Failler yurt dışı bağlantılı çalıştığı için siber suçlar ekiplerinin dolandırıcılara ulaşması zorlaşıyor. Bu suçlarda 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve adli para cezasına hükmediliyor. Para cezası dolandırıcılıktan elde edilen miktarın iki katından daha az olamıyor. Suçun içerisinde üçten fazla kişi yer alıyorsa ceza bir kat daha artıyor”

ACELECİ OLUP TUZAĞA DÜŞMEMEK LAZIM

Anayasanın eşitilk ilkesi gereği sağlanan haklardan gerekli şartları sağlayan tüm vatandaşların yararlanabileceğini kaydeden Av. Kesim şu sözlerle konuşmasını noktaladı:

“Bu tür sitelerin reklamı olmaz. Devlete ait kurumların arama motorlarına reklam vermeye ihtiyacı yoktur. Böyle bir ihtiyacı da yoktur, hukuki bir yanı da yoktur. Vatandaşlar reklamlı bir site gördüğünde ona tıklamamalı. Reklamlı olup olmadığını anlamak da başka bir mesele. Hangi sitenin reklamlı olduğunu bilebiliyor olmak lazım, bunu ayırt edebilmek lazım. Aceleci olmayalım, zaten evlilik kredisi diye bir hak varsa anayasanın eşitlik ilkesi gereği şartları sağlayan tüm vatandaşlar yararlanabilecektir. Dolayısıyla kapanın elinde kalıyor anlayışıyla yaklaşmak pek doğru değil. Böyle durumlarda ilgili kamu kurumunu arayıp teyit almak en doğru olanıdır. Örnek üzerinden gidersek Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aranarak teyit alınabilir. İnsanlar kamu kurumlarını aramaktan çekinmemeli”