Ulus'taki Atatürk'ün eczanesi kapanıyor!
Ankara Ulus'ta 1919 yılında kurulan ve Atatürk'ün eczanesi olarak bilinen tarihi İstanbul Eczanesi, kapanma kararı aldı.
Ankara Ulus'ta 1919 yılında kurulan ve Atatürk'ün eczanesi olarak bilinen tarihi İstanbul Eczanesi, kapanma kararı aldı.
Eski Ankaralıların 'Atatürk'ün Eczanesi' olarak tanıdığı tarihi İstanbul Eczanesi, 55 yıldır kiracısı olduğu Ulus İşhanı'nda yaşanan sıkıntılar gerekçesiyle kapanma kararı aldı.
99 yıldır Ankaralılara hizmet veren İstanbul Eczanesi, 1919'da Eczacı Hüseyin Hüsnü Sarı tarafından kuruldu. Müşterileri arasında Mustafa Kemal Atatürk'ün de bulunduğu eczanenin şimdiki sahibi Ömer Faruk Erdem, gazetemize konuştu.
KAZANÇLAR GİDERLERİ KARŞILAMIYOR
74 yaşındaki eczacı Ömer Faruk Erdem, İstanbul Eczanesi'nin kapanma nedenini, son günlerde tahliye tebligatlarıyla gündeme gelen Ulus İşhanı'nda yaşanan sıkıntılar olarak gösterdi. Erdem, 1962'den beri kiracısı oldukları Ulus İşhanı'nda artık kendileri için bir gelecek kalmadığını ifade ederek, "Bu eczanenin getirdiği kazanç giderlerini dahi karşılamaya yetmiyor" dedi.
ÇANKAYA KÖŞKÜ'NÜN VE MECLİS'İN ECZANESİ
100 yıla yakındır ayakta tutukları eczanelerini kapatma kararı aldıklarını ifade eden Erdem şöyle konuştu:
"1919'da kurulan İstanbul Eczanesi, 31 Aralık 2017'de kapandı. Biz burada tahliye işleriyle uğraşıyoruz. Eşyalarımızın çoğu ilk kurulduğumuz yerden getirilen -tarihi eser niteliği taşıyan- eşyalardır. Bu eşyalarımızı, Ankara Eczacılar Odası'na bağışladık, ilaç kayıt defterlerimizi ise Türk Eczacılar Birliği'ne verdik. Defterlerde, Atatürk'ün ve milletvekillerinin bizden aldığı ilaçların listelendiği bölümler var. Sadece Atatürk’ün 45 sayfalık alışveriş sayfası vardı. Defterde ilaçların parasal karşılıkları tek tek yazılarak, fiyatları da yer alıyor. Artık bu hatıralarımız onlara emanet."
"GELECEK GÖREMEDİK"
1968 yılında Ankara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun olan Ömer Faruk Erdem, "Baba tarafından akrabam olan Hüseyin Hüsnü Sarı'nın oğlu Adil Sarı'dan 1979'da devraldığım günden beri İstanbul Eczanesi'ni işletmesi bende. Nerden baksanız 40 yıldır işletmesi bende olan bu eczanenin kapatma kararını öyle kolay almadık. Ancak, son yıllarda Ulus İşhanı'nda öyle şeyler yaşadık ki, eczanemiz için artık bir gelecek olmadığını gördük. Bu eczanenin getirdiği kazanç giderlerini dahi karşılamaya yetmiyor. Mecburen bu kararı aldık" ifadelerini kullandı.
ESNAFIN CESARETİ KIRILDI
Belediyenin gönderdiği tebligatların da dükkânları boşaltmalarında büyük etkisi olduğunu belirten Erdem, boşaltma tebligatlarının esnafın cesaretini kırdığını ifade etti. Erdem, ''Gelen tebligatlar sonucunda önümüzü göremedik. Bu yüzden de yatırım yapamadık ve finansal olarak güçlenemedik. Boşalan dükkânlarla birlikte müşteri kaybına da uğradık. Bizlerde yaş itibari ile bu olaylara tahammül edemedik ve kapatma kararı aldık. '' ifadelerini kullandı.
HANI BOŞALTMAK İÇİN CAYDIRMA YÖNTEMLERİ KULLANILDI
Diğer bir etkenin dükkân kiralarında fahiş fiyatlar istenmesi olduğunu belirten Erdem, hiçbir işletmecinin karşılayamayacağı kiralar istendiğini belirtti. Erdem, ''Mal sahipleri makul fiyatlarda kira değil de fahiş miktarlarda kiralar istediler. Esnafı zora soktular. 2 bin 500 lira kira veren esnaftan 10 bin lira civarlarında kiralar istediler. Esnaf 2 bin 500 lira kirayı zaten zor ödüyordu. Gelirler bu giderleri karşılayamadığından esnaf dükkânları boşaltmak zorunda kaldı.'' şeklinde konuştu. Bu miktarda kiraları kimsenin veremeyeceğini belirten Erdem, bu kiraları veren çıksa bile mal sahiplerinin dükkânları vermediğini belirtti. Bunun ise çarşıyı boşaltmak için caydırma yöntemlerinden biri olduğunu ifade eden Erdem Ulus İş Hanı'nı bu tür yöntemler ile bitirdiklerini söyledi.
HAN'IN MİMARİSİ DERS OLARAK OKUTULDU
Ulus İş Hanı'nın mimarisinin üniversitelerde ders niteliği olarak okutulduğuna değinen erdem, ''Bu binanın mimarisi o kadar güzel ve kullanışlıdır ki ODTÜ'de ders olarak okutulmuştur. Alman bir mimar yapmıştır. Kullanış olarak böyle bir yapı belki de Ankara'da tektir. Hem kullanış olarak hem görüntü olarak mükemmel bir yapıdır. Bu yüzden buranın yıkılmasına karşıyız.'' ifadelerini kullandı.
100'üncü yılına bir yıl kala kapandı
Ömer Faruk Erdem, 1919'da Hüseyin Hüsnü Sarı tarafından kurulan İstanbul Eczanesi'nin yüz yıllık tarihçesini şu sözlerle anlattı:
"Cumhuriyet'in ilk Sağlık Bakanlarından ilk Başbakanlarından olan Dr. Refik Saydam'ın çağrısıyla o vakitlerde Halep'te eczacılık yapan Hüsnü Bey, Milli Mücadele'nin başladığı günlerde Ankara'ya gelerek, eskiden Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin bulunduğu yerde bir eczane kuruyor. Hüsnü Bey, İstanbul kökenli bir aileden geldiği için 'İstanbul Eczanesi' adını uygun görüyor. Hüseyin Hüsnü Bey, 1927-1931 yılları arasında milletvekilliği de yaptı."
ADİL SARI'DAN DEVRALDIM!
"Vefat ettikten sonra oğlu Adil Sarı devraldı işleri, Adil Amca, baba tarafımdan akrabam olurdu. Ben de o vefat ettikten sonra devraldım bu eczaneyi. Benden sonra devralacak birisi olmadığından bu aile işletmesi kapanıyor artık."
ATATÜRK'ÜN SON REÇETESİ
Türk Eczacıları Birliği'nin yayınladığı '50 Yılın Eczanesi' adlı kitapta tarihi eczaneleri arasında da yer alan İstanbul Eczanesi'nin veresiye defterinde 'M. Kemal Atatürk' adıyla açılmış olan sayfada, Atatürk için en son 17 Ekim 1938 tarihinde ilaç hazırlandığı, 1 Aralık 1938 tarihinde de Atatürk'e ait hesapların kapatıldığı bilgisi yer aldı.
Uğur DUYAN-Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.