Aşırı sıcaklara karşı diyetisyen tavsiyesi: "Su içmenin yanında, suyu yiyin!"

Ankara’da sıcaklıklar 40 derecede seyrediyor. Başkentliler; yaz aylarında zor anlar yaşarken, Diyetisyen Büşra Başayar, vatandaşların sıcak havada bol su tüketmenin önemini ve beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek gazetemize konuştu.

Diyetisyen Başayar, “Yaz aylarında daha hafif, serinletici bir beslenme modeli tercih edilmeli. Yağlı ve şekerli besinlerden uzak kalınmalı. Haşlama ve ızgara tarzı yiyecekler tüketin. Bununla birlikte su tüketimine özen gösterin. Günde en az 3 litre su tüketin. Hatta suyunuzu içmeyin, suyunuzu yiyin” ifadelerini kullandı.

Diyetisyen Büşra Başayar, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“Sıcaklığın arttığı günlerde özellikle su oranı yüksek meyve ve sebzeler tüketmeliyiz. Salatalık, karpuz ve kiraz bunlara birer örnek olabilir. Bu besinler bizim için iyi bir vitamin ve mineral kaynağıdır. Sıvı ihtiyacımızı gün içerisinde rahatlıkla karşılar. Onun haricinde tatlı tüketiminde dondurmayı örnek gösterebiliriz. Ancak burada dondurmayı paket olarak değil, pastane usulü açık dövme dondurma olarak tüketmeliyiz. Şekeri ağır olmayan sütlü tatlıları da tercih edebiliriz. Eğer et tüketeceksek, kırmızı et yerine, beyaz eti tercih edebiliriz.”

AŞIRI ÇAY VE KAHVE TÜKETENLER DİKKAT!

Sıvı kaybını önlemek için sıvı kaybının desteklenmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Başayar, “Sıvı kaybını önlemek için birinci kuralımız, susamadan su içmek. Susamayı beklemeyeceğiz. Eğer susuyorsak zaten vücutta ciddi anlamda su kaybı başlamış demektir. 15-20 dakikada bir bardak su tüketmeyi öneriyoruz. Ama burada su zehirlenmesine de dikkat etmek gerekiyor. Çünkü böbreklerimiz, saatte yaklaşık 800 mililitre ile 1 litre su süzebilme kapasitesine sahip. Su tüketimi saat içiresine yaymak lazım. Daha sakin, belirli aralıklarla, yudum yudum tüketmek önemli. Aşırı çay ve kahve tüketenlere de büyük iş düşüyor burada. İçtiğiniz her kahve ve çay oranında, su tüketmelisiniz. Çünkü çay ve kahvenin, vücuttan su atma özelliği var. Ayrıca serinlemek için bol gazlı şekerli meşrubatlardan da uzak durmalıyız. Bu tarz meşrubatlar daha da susatıyor. Ana öğünlerin yanında yoğurt, cacık ve kefir tüketebiliriz” dedi.

MADEN SUYU VE TANSİYON İLİŞKİSİ

Sade maden suyu tüketen tansiyon hastaları dikkat etmeli diyen Büşra Başayar, “Sade maden suları hem sıvı hem de mineral ihtiyacımızı karşılıyor. Terle kaybettiğimiz mineralleri, maden sularıyla karşılıyoruz. Ancak burada tansiyon hastaları dikkat etmeli. Birçok markanın sodyum değeri, oldukça yüksek. Maden suları üzerinde Sodyum, ‘Na’ olarak gösterilir ve tansiyon hastaları bu değerin düşük olduğu markaları tercih edebilir ve tüketebilir. Günde en az bir şişe maden suyu tüketmeliyiz” ifadelerini kullandı.

BOL SU İÇİP ZEHİRLENMEYİN

Yaşantının her anı kişinin alması gereken su miktarını etkiliyor vurgusunu yapan Başayar, “Aldığımız kalori başına 1 mililitre su tüketmeliyiz. Kaba bir tabir ile 2 bin kalori diyet ile beslenen bir kişi 2 litre su tüketmeli. Fakat genellikle kilogram başına hesap yaparız. Kilo başına 30 mililitre su tüketilmeli diyoruz. Yaz aylarında ise bu miktar 35-40 mililitrelere çıkıyor. Burada idrar takibi yapabiliriz. İdrarımızın rengi açık sarı renkte olması gerekiyor ama bunu sabah ilk idrarımızda kontrol etmeliyiz. Bu su miktarının yeterli olduğuna işarettir. Fakat idrarımızın rengi koyulaştıkça aldığımız sıvı miktarı, yetersiz demektir. Bu da sağlık açısından önemli derecede tehlikelidir. Su zehirlenmesinde ise idrar tamamen şeffaf hale gelmektedir ve bu da tehlikelidir. Vücudumuzun su ihtiyacını bu pratik yöntemle anlayabilir ve su ihtiyacımızı ona göre karşılayabiliriz” diyerek sözlerini noktaladı.