Ankara’nın tarihi bu defterde: Hem bilgilenip hem de not alabilirsiniz…

Turistlerin seyahatlerinde önemli anları not almalarına yardımcı olan hatıra defterleri Ankara için de mevcut; fakat Ali İhsan Kara’nın Zeytinhane imzasıyla hayata geçirdiği Ankara Defteri hem bilgilendiriyor hem de not almanızı sağlıyor.

2015 yılında Ali İhsan Kara’nın dükkanının da ismi olan Zeytinhane imzasıyla yayınlanan yaklaşık 100 yapraklı Ankara Defteri, Ankara adının nereden geldiğiyle başlayıp; Ankara Kalesi ve Anıtkabir’in yanı sıra Ankara’da ilk veya tek olma özelliğine sahip camiler, hamamlar, hanlar ve müzeler hakkında hem bilgi veriyor hem de bu yerleri seyahat eden vatandaşların not alabilmesini sağlıyor. Yıllar sonra aldıkları notlar ile karşılaşan vatandaşların Ankara hatıraları bu defterle canlanıyor.

“FARKI BİLGİ EDİNMENİZDİR”

Gazetemize konuşan Ankara Kalesi esnaflarından Ali İhsan Kara, Ankara Defteri ile Ankara’ya bir hizmet yapmak istediğini vurgulayarak, “Bu defteri hazırlamaya 2015 yılında başladım. Tasarımı bana, kapak resmi eşime ait. ‘Zeytinhane tarafından hayata geçirilmiştir’ notuyla birlikte yani dükkanımın ismiyle çıktı. Üzerinde Ankara’ya ait figürler bulunan kapak resmi ise orijinali sulu boya çalışmasıdır. Bu defterde 40 tane tarihi doku var. Ankara’nın adının nereden geldiğiyle başlıyor. Anıtkabir, Ankara Kalesi, Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Arslanhane Camii, Aziz Terasa Kilisesi, Ankara Sinagogu, Ahi Elvan Camii ve Cenab-ı Ahmet Paşa Camii ile devam ediyor. Ankara’ya dair tarihi olan her şey bu defterde var. Aynı zamanda not alabiliyorsunuz. Örneğin Paris’e gittiğinizde Paris’le ilgili kapağında Eyfel Kulesi olan defterler vardır. Fakat içi boştur sadece not almak içindir. Bu defter buradan farklı olarak bir özelliği aynı zamanda bilgi edinmenizdir” dedi.

“HATIRALAR YENİDEN GÖZÜNÜZÜN ÖNÜNE GELİR”

Ali İhsan Kara, Ankara Defteri’ni görenlerin özellikle Mimar Sinan’ın Ankara’daki tek eseri olan Cenab- Ahmet Paşa Camii’yi duyduklarında şaşırdıklarını belirterek, “Müşterilerime, çok sevdiklerime ya da tanıdıklarıma defterin son sayfasına onlara hatıra kalsın diye bir kaşe basıp tarih atıyorum. Ve onlara diyorum ki; ‘Gittiğiniz müzelerde camilerde not alın oraları sonra bu notlar bittiği zamanda onu kitaplığınıza kaldırın.’ Çünkü bu Türkler tarafından çok uygulanan bir şey değil, Avrupalılar yapıyor bunu daha çok. Bizim de buna biraz ilgi göstermemiz lazım. Aldığı defteri doldurup kitaplığına koyması lazım atmaması lazım defteri. Çünkü orada yıllar sonra defteri tekrar elinize aldığınızda o hatıralar yeniden gözünüzün önüne gelir. Mesela kendi evimi satın aldığımda bir de defter satın almıştım. O defterde yaptığım masrafların harcamaların ustalara ödenen paralar aldığım kredi hepsini not almıştım. Yıllar sonra çıkardığımda vay be dedim. Dolayısıyla defter çok önemli bir şey” ifadesini kullandı.

18 BİN SATILDI

Kara deftere olan ilgisinin 25 yıl boyunca kırtasiye sektöründe bir firmada çalışmasından geldiğini belirterek Ankara Defteri hakkında sözlerini şu şekilde noktaladı: “Ankara’ya da böyle naçizane bir hizmetim oldu. Bugüne kadar 3’er bin adetlik baskılar halinde 18 bin adet satıldı bu tükenirse 21 bine geçeceğiz. Birkaç tane müzede de ve Zeytinhane dükkanımda da mevcut.”