Ankaralı ustadan muhteşem tasvir: İşte Fatih’in Haliç’e inişi!
Ahşap oyma sanatının son temsilcilerinden Arslan Karataş, Ankara Siteler’de yer alan dükkanında, Fatih Sultan Mehmet’in Haliç’e inişini ahşap oyma ile tasvir etti.
Unutulmaya yüz tutmuş meslekler arasında gösterilen ahşap oymacılığının Ankara'daki son ustalarından biri olan Arslan Karataş, yaklaşık yarım asırdır mesleğini devam ettiriyor. Karataş, Siteler’de hizmet verdiği atölyesinde, klasik el oyması olarak ahşaplara renk katıyor. Karataş, 12 yaşında geldiği Ankara’da ilkokul çağında mesleğine çırak olarak adım atıyor. 2 yıl ahşap iskelet imalatında çalıştıktan sonra ahşap oymacılığına yönelen Karataş, 43 yıldır ahşap oymacılığı mesleğini aynı sevgi ve tutkuyla sürdürüyor.
43 YILDIR BU MESLEKTEYİM
Karataş, geleneksel Türk el sanatlarında ahşap oymacılığın önemli bir yer tuttuğunu söyleyerek kendisinin de bu alanda son ustalardan birisi olduğunu belirtti. Kakma Ustası Karataş, “43 yıldır bilfiil ahşap oymacılığı yapıyorum. Fatih Sultan Mehmet’in Haliç’e inişini ahşap oyma ile tasvir ettim. Onun dışında merhum Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in büro ve ev mobilya takımları, İstanbul Beylerbeyi Sarayı’nın kapıları, Eskişehir Adalet Sarayı’nın amblemleri ve Nahcivan Cumhurbaşkanı’nın oğlunun evinin mobilyalarının ahşap oymalarını yaptım” dedi.
SANATSAL EL BECERİSİNE DAYALI
Ahşap oymacılığının tamamen sanatsal yaratıcılıkla birlikte el becerisine ve ustalığa dayalı olarak gerçekleştirilen bir zanaat uygulaması olduğunu vurgulayan Karataş, “Ağaçla konuşurum. Genelde kayın başta olmak üzere biraz da kestane ağacının kerestesi üzerinde çalışıyorum. Fırınlanmış keresteyi işin boyutuna göre keser havalandırırım. Önce modelin çizimini yapıyor, daha sonra da büyüttüğüm çizimi karton kalıba döktükten sonra kalıp üzerinden ahşabın üzerine çizerek, iskarpela takımları ve makineler yardımıyla modeli tamamlarım. İşin sonunda çizimler istediğim modele dönüşmüş olur. Modelin daha sonra zımparası yapılarak, boya işi de tamamlandıktan sonra koltuk, yemek ve oturma grupları, sehpa ve kapı gibi modellerin üzerine döşeme yöntemi ile işlem tamamlanmış olur. Kullandığımız motiflerin birçoğu Anadolu Selçuklu sanat anlayışına dayalı motifler oluyor. Her ahşap oyma ustası önce marangoz olacak. Marangoz olmadan ahşap oymacılığı, yaratıcılık, sabır isteyen usta eller olmaz” diye konuştu.
“MESLEK KENDİNİ YENİLEYEMİYOR”
Ahşap oyma mesleğinin geçmişte popüler olduğunu, şimdilerde ise çırak bile yetişmediğini dile getiren Karataş, son olarak şu hususlara değindi:
“Ahşap oymacılığı aslında çok değerli bir meslek, günümüzde yurt dışından da çok talep geliyor. Fakat bugüne baktığımızda Ankara'da ahşap oyma ustası bir elin parmaklarını geçmeyecek şekilde azalmış durumda. Geçmişte her marangoz atölyesinde bir ahşap oyma ustası bulunurdu. Fakat artık çıraklıktan gelen yok, meslek kendini yenileyemiyor, son ustaların sayısı da günden güne azalıyor. Bundan sonra ahşap oymacılığının inceliklerini yeni nesillere aktarmamız lazım ki kadim mesleğimiz devam edebilsin, yaşayabilsin. Ahşap oymacılığının yok olma noktasına doğru gittiğine şahit olmaktan dolayı üzüntü duymaktayım. Ben sağlığım elverdiği müddetçe mesleğimi sürdürmeye devam edeceğim.”
Faruk Gökyurt / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.