Ankara Kale esnafının sanat eserleri Amerika'ya satılıyor: Avrupa ve Amerika'ya ihracat

Ankara Kalesi’ndeki atölyesinde bir sanat eserine dönüştürdüğü kapıları Amerika ve Avrupa ülkelerine satışını gerçekleştiren Esnaf Cumhur Kemal Erzurumlu, Türkiye’nin her yerinden topladığı kapıların birçok amaçla kullanıldığını ifade ediyor.

Esnaf Cumhur Kemal Erzurumlu, Türkiye’nin farklı illerinden Ankara Kalesi’ndeki atölyesine getirdiği atıl haldeki kapıları birçok işlemden geçirerek restore ediyor. Erzurumlu, restore ettiği kapıların Amerika ve Avrupa ülkelerine satışını gerçekleştirdiğini; masa, sehpa, dolap veya sadece dekor olarak kullanılabildiğini belirtiyor.

“ALTERNATİFİ ÇOK FAZLA”

Cumhur Kemal Erzurumlu, öncesinde bir anlam ifade etmeyen kapıları birer esere dönüştürmesini şu şekilde anlatıyor: “40 yıldır antika, 10 yıldır ise kapılar üzerine çalışıyorum. Türkiye’nin her tarafından gelen kapılar var. Şu an elimdeki kapı İç Anadolu Bölgesi’ndeki bir ilden geldi. Bir kapının öncelikle boyasını çıkartıp temizliyoruz ardından işliyoruz. İşlemlerde bir tek boyasını çıkartırken kimyasal kullanıyoruz.

Kapıyı eski normal halinden mamul haline getiriyoruz. Bir nevi pırlantaya dönüşüyor. Her kapıya farklı işlemler yapılıyor. Yapılırken de müşterinin talepleri göz önüne alınıyor. Tabi ki herkesin talepleri farklı oluyor. Çünkü eski bir kapının alternatifleri çok fazladır. Örnek bir kapı masa, hatta dolap yapılabilir. Hiçbir şey yapılmasa bile restore edildikten sonra dekor olarak kullanılabilir. Yani birçok amaçla kullanılabilir. Genelde Avrupa ülkeleri ve Amerika’ya gönderim yapıyoruz. Yurtdışında her ülkeye gönderme imkânımız var. Örneğin elçilikte görevli bir kişinin çalışanı bizimle irtibata geçer. İsteklerini, siparişini bize verir. Biz hazırlar yollarız.

“ÖNCE BENİM BEĞENMEM LAZIM”

Eski kapılarda genelde Selçuklu, Rum veya Ermeni motifleri çok kullanılıyor. Tabi ki kapıların özelliklerine göre; eskiliği, yeniliği, yapılan işlemler, kalitesi açısından fiyatlar değişir. Bu anlamda da kesin bir fiyat vermek mümkün değil. Aynı zamanda kafamıza göre çiçek böcek de yapmıyoruz. Burada müşterinin yönlendirmesi de çok önemli. Bu iş olsun amacıyla değil bir sanat gibi severek yapıyorum. Önce benim beğenmem lazım. Bu yüzden de bir kapıyı bitirmek ne kadar zaman alır söyleyemem.”

“ASLINDA ÇOK DEĞERLİLER”

Erzurumlu, antika kapıların günümüzdeki durumundan bahsederek sözlerini noktaladı; “Eski kapıları artık bulmak çok mümkün değil. Bu kapıların artık değerini bilmiyorlar. Ama aslında çok değerliler. Bununla birlikte ustasının eline geçtiğinde anlam buluyor. Bir kapı kendi başına bir anlam ifade etmiyor. Ustası buna şekil, motif renk ve müşterinin istediğini üst üste koyduğunda bir eser ortaya çıkmış oluyor. Bu da çok meşakkatli bir süreç. Kapı buraya geldiğinde sıradan bir odun parçası olarak geliyor. Üzerinde çalışılan her gün bu kapının değerini artırıyor.”