Ahşap kakma sanatı teknolojiye yenik düşüyor
Ahşap Kakma Sanatçısı Filiz Uzun, geleneksel ahşap kakma sanatının günümüzde teknolojiye yenik düştüğünü anlattı. Peki kakma sanatı nedir? Ahşap kakma nasıl yapılır? Ahşap kakma sanatının geçmişine ve bugününe dair merak ettikleriniz haberimizde...
Kültür ve Turizm Bakanlığı Ahşap Kakma Sanatçısı Filiz Uzun, Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinde zirve yapan, ahşabın ahşaba sabırla işlendiği geleneksel kakma sanatının günümüzde teknolojiye yenik düştüğünü anlattı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Ahşap Kakma Sanatçısı Filiz Uzun, zamanla unutulmaya yüz tutan sanatlar arasında yerini alan ‘ahşap kakma’ ile ilgili gazetemize bilgi verdi.
Ahşap kakma sanatı nedir? Ahşap kakma nasıl yapılır? Ahşap kakma sanatının geçmişi...
Taşın, ahşabın bazı bölümlerini oyup bu oyuklara farklı bir ahşap ya da daha kıymetli başka bir maddeyi uzunca bir emek sonucu sıfıra sıfır gömmekle yapılan süsleme işlerine “kakma” denildiğini anlatan Uzun, geçmişi 14. Yüzyıla dayanan bu sanata merak üzerine başladığını kaydetti.
KAKMACILIĞI TANITMAK İÇİN YOLLARA DÜŞTÜ
Ankara’da 16 yıldır bu sanatı büyük bir sabırla yaptığını, ahşap kakma sanatını tanıtmak ve insanlara sevdirmek için Türkiye’nin dört bir yanında 100’ün üzerinde sergi açtığını anlatan Uzun, “Sabır isteyen ahşap kakmayı çok seviyorum. Çocukluk dönemimden itibaren el sanatlarına büyük ilgim var. Birçok el sanatıyla ilgilendim. 16 yıl önce ahşap kakma sanatıyla tanıştım. Merak üzerine bu sanatla uğraşmaya başladım. Yıllar içerisinde kendimi geliştirdim. Gazi Üniversitesi’nde eğitim aldım. Yine önemli ustaların etkinliklerine katıldım ve onların sergilerini izledim" dedi.
Kakma sanatı nerede başladı? Kakma sanatı örnekleri nerelerde görülür?
Kakma sanatının 1350 yılında Mısır’da doğduğunu, özellikle Selçuklu ile Osmanlı dönemlerinde zirve yaptığına dikkat çeken Filiz Uzun, “Bunun ilk adı saray sanatı imiş. Osmanlı’daki adı ise kakmacılık. Fatih Sultan Mehmet Han bu sanat için çok büyük çalışmalar yaptırmış. Mescid-i Aksa’nın erkek bölümünde kakmacılık ile Selçuklu motifinin işlendiğini görüyoruz” diye konuştu.
Ahşap kakma ustalarının sayısı giderek azalıyor
Ahşap kakmanın yok olmaması, gelecek nesillere aktarılması için çabaladığını kaydeden Uzun, “Bu sanatla geçmişle gelecek arasında bir bağ kuruyoruz aslında. Büyük emek isteyen bir sanat. 15-20 günde tamamlanan eserler var. Biz çalışmalarımızı hat sanatı ile buluşturuyoruz. Bu sanat bizi uğraştırıyor; ama ortaya çıkan eser yüzyıllara ışık tutuyor” şeklinde konuştu.
Uzun, kakmacılık yapanla uğraşanların sayısının her geçen gün azaldığını belirtti.
Uzun, bu sanatı Türkiye’de icra eden birkaç kişiden biri olduğunu kaydetti.
KAKMANIN TEKNOLOJİYE YENİK DÜŞMESİNE RAZI DEĞİLİZ
Ahşap kakma sanatının yüzyıllarca yaşamasını isteyen Uzun, “Bu sanat bizim kültürümüz için çok önemli ve onun için bunun bitmesini istemiyoruz. Türk milleti sanatıyla, emeğiyle var olmuş insanlar. Dolayısıyla bu emeğin gelişen teknolojiye yenik düşerek unutulmasına razı değiliz. Çünkü teknoloji ile çok haşır neşir olduğumuzda teknoloji bizim sanat düşüncelerimizi, fikirlerimizi tavsiyelerimizi, hayallerimizi öldürüyor. Dolayısıyla bu sanatı icra etmek bizim hayal gücümüzü geliştiriyor, bize yeni fikirler sağlıyor. Biz üreticiyiz aslında ürettikçe güçleniriz. Düşündükçe yüzyıllara ışık tutacak eserleri bırakırız her alanda. Herkesin hobi de olsa en az bir sanatla uğraşmasını isterim. Özellikle bu kakma sanatına ilgi gösterirlerse bizi çok sevindirirler. Gelin bu sanatın elinden hep birlikte tutalım” ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HAYRAN KALDI
Filiz Uzun, 2010 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 110 tane eserinin açılışını yaptığını ve kakma sanatına hayran kaldığını anlattı.
OSMAN AKDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.