2. Gıyaseddin Keyhüsrev kimdir, Hunat Hatun’un neyi olur?

2. Gıyaseddin Keyhüsrev kimdir, Hunat Hatun’un neyi olur?

2. Gıyaseddin Keyhüsrev kimdir, Hunat Hatun’un neyi olur, hangi dönem yaşadı, hangi seferlere katıldı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin tahtına nasıl çıktı, Moğollarla nasıl mücadele etti, hangi isyanı bastırdı, ölümü nasıl oldu?

Eyyubiler ile Artukluları kendisine bağlayan Diyarbakır’ı ele geçirerek ülkesinin sınırlarını genişleten, Moğol istilalarına karşı direnen, Selçuklu hükümdarlarından 2. Gıyaseddin Keyhüsrev’in hayatını sizler için derledik…

2. Gıyaseddin Keyhüsrev kimdir, Hunat Hatun’un neyi olur, hangi dönem yaşadı, hangi seferlere katıldı, Anadolu Selçuklu Devleti’nin tahtına nasıl çıktı, Moğollarla nasıl mücadele etti, hangi isyanı bastırdı, ölümü nasıl oldu?

İşte cevabı?  

Anadolu Selçuklu hükümdarlarından 2. Gıyaseddin Keyhüsrev’in 1221 yılında doğduğu kaydedilmektedir. Babası I. Alaeddin Keykubad, annesi “Mahperi Sultan” olarak da bilinen Hunat Hatun’dur.

1128'de Mengüçoğlu Beyliği'ni ortadan kaldırıp topraklarını ülkesine katan Alaaeddin Keykubat, onu Erzincan iline melik atayarak atabeyi Mübarizeddin Ertokuş’la birlikte Erzincan’a gönderdi. Melikliğinin ilk yıllarında Trabzon'u kuşattı. Babası, kendisinden küçük olan kardeşi İzzeddin Kılıç Arslan’ı veliahtlığa atamıştı ancak babasının ölümü (1237) üzerine Sadeddin Köpek önderliğindeki bazı emirlerin desteğiyle Anadolu Selçuklu tahtına Gıyaseddin Keyhüsvrev çıktı. Kardeşinin tarafını tutan Harezm emirlerine karşı mücadeleye girişti; onları kendisine biat etmek zorunda bıraktı. Dımaşk (Şam) ve Halep Eyyubi hükümdarları ile babasının zamanında yapılan tabiiyet anlaşmalarını yeniledi. Halep Eyyubi hükümdarının kızı ile evlenmek, kendi kız kardeşini ise onunla evlendirmek yoluyla akrabalık kurdu. Çok geçmeden diğer Eyyubi hükümdarları ve Artuklular’ı da kendisine bağladı. Moğolistan'a babasının hazırladığı elçilik heyetini gönderdi.

hatun-son.jpg

MUHALİFLERİNİ ETKİSİZ HALE GETİRDİ

Keyhüsrev, babasının devrinde nişanlanmış olduğu Gürcü Prensesi Tamar ile 1237 veya 1238'de evlendi; bu evlilikten II. Alaeddin Keykubad dünyaya gelmiştir. Eşi Anadolu'da Gürcü Hatun adıyla tanındı. Gürcü Hatun'a olan sevgisini bastırdığı paralarla gösterdi. Bu paralarda bulunan arslan-güneş tasvirinin kendisinin (arslan) ve karısı Gürcü Hatun'un (güneş) sembolleri olduğu değerlendirilmektedir. Gıyaseddin Keyhüsrev, saltanatının ilk yıllarında güvenmediği devlet adamlarını Sadeddin Köpek'in telkinleri ile tek tek etkisiz hale getirdi; hatta eski veliaht İzzeddin Kılıçarslan ile annesi Adile Hatun'u da öldürttü. Ardından Anadolu Selçuklu tahtı üzerinde hak iddia eden Sadeddin Köpek’i de öldürttü (1239).

DİYARBAKIR’I ELE GEÇİRDİ

Daha önce yönetimde etkili olan emirlerin yeniden işbaşına geçmesiyle devlet eski düzenine kavuştu, dış ilişkileri düzeldi. Eyyubi melikleri, Nikea’da (günümüzde İznik) hüküm süren Bizans imparatorları (İznik İmparatorluğu) ve Kilikya ile Mardin Artukluları II. Keyhüsrev’e bağlılıklarını sürdürdüler. 1240’ta Diyarbakır, Türkiye Selçuklularının eline geçti.

BABA İSHAK İSYANINI BASTIRDI

Bu arada Moğolların önünden kaçarak Anadolu’ya sığınan göçebe Türkmenler, Anadolu’daki yerleşik devlet düzeni içinde yeni sorunlar çıkartmaya başladı. Bu koşullarda Baba İshak’ın başlattığı Babai ayaklanması çok hızlı ve kanlı bir şekilde gelişti. Beyşehir Gölü üzerindeki Kudababad Sarayı'na sığınan Keyhüsrev, Moğol tehlikesine karşı ülkeyi savunmak üzere Erzurum sınırında bulunan orduyu çağırarak ayaklanmayı bastırabildi (1240). Bu olay neticesinde devletin gücü önemli ölçüde sarsıldı.

MOĞOL İSTİLASI BAŞLADI

Keyhüsrev, 1241'de ordusunu Kayseri'de topladı. Dımaşk Eyyubi hükümdarı ile güçlerini birleştirip Silvan Eyyubi hükümdarının üzerine yürüdü. Silvan Eyyubi hükümdarı da Germiyanlı Türkmenler'in ve Harizmler'in desteğini sağlamıştı. Yaklaşan Moğol tehlikesi üzerine Abbasi hükümdarının araya girmesiyle iki ordu arasındaki savaş önlendi. Silvan hükümdarının yeniden Selçuklulara tabi olması şartıyla barış yapıldı. Anadolu Selçuklularının zayıflamasından yararlanan Moğollar 1242’de Erzurum’u ele geçirdiler. Kösedağ Savaşı’nda da Anadolu Selçuklu ordusunu yenilgiye uğrattılar (1243). II. Keyhüsrev savaştan sonra Batı Anadolu’ya çekildi. Moğollar Sivas'a girdi ve şehri üç gün süreyle yağma ettirdi. Ardından Kayseri'yi kuşattılar, kahramanca direnmesine rağmen şehri ele geçirip büyük bir katliam yaptılar. Azerbaycan'a dönüşleri sırasında aynı şekilde Erzincan'da katliam yaptılar. Bu olaylar sırasında Keyhüsrev’in annesi ve ailesi Halep'e gitmeye çalışırken yakalanıp Moğollar' a teslim edildi.

25 YAŞINDA İKEN FECİ ŞEKİLDE ÖLDÜ

Amasya'da bulunan Vezir Mühezzebüddin Ali Moğol komutanı Baycu Noyan'a gidip Selçukluları Moğollara vergi verir bağımlı bir devlet haline getiren ağır bir anlaşma imzaladı. Moğollarla barışın sağlanmasının ardından Konya’ya dönen sultan bundan sonra devlet işlerini bütünüyle veziri Şemseddin İsfahani’ye bıraktı. Vezir, Sultanın ailesini Moğollar'a teslim etmiş olan Ermeni Krallığı üzerine sefere çıkarak Tarsus'u kuşattı. Bu sırada Alâiye'de bulunan sultan, vahşi hayvanların saldırısı sonucu öldü. Henüz yirmi beş yaşında idi. Cenazesi Kümbethane'ye kondu. Onun ölümü üzerine Selçuklu ordusu Tarsus kuşatmasını bırakıp Konya'ya döndü. Oğlu II. İzzeddin Keykavus tahta çıkarıldı.

2-018.jpg

ÇİFT BAŞLI KARTALLI MÜHRÜ SERGİDE

Antalya’da özel koleksiyoner Bahadır Kalaycı, üzerinde çift başlı kartal figürüyle dünyada ilk ve tek olduğunu belirttiği Selçuklu Sultanı 2'nci Gıyaseddin Keyhüsrev'e ait mühür ile bugüne kadar hiç sergilenmeyen Selçuklu dönemine ait 51 sikkeyi ilk defa ziyarete açtı. Sergide ayrıca 2'nci Gıyaseddin Keyhüsrev'e ait kurşun mühür de bulunuyor. 

KOLEKSİYONDA 7 BİN 455 SİKKE

Sergide; 1155'ten başlanarak Selçuklu sultanları 2'nci İzzeddin Kılıçarslan, Gıyaseddin Keyhüsrev, 2'nci Süleyman Şah, İzzeddin Keykavus, 1'inci Alaeddin Keykubad, 2'nci Gıyaseddin Mesud ve 3'üncü Alaeddin Keykubad'ın dönemlerine ait, Konya, Kayseri, Kastamonu, Antalya, Sivas ve Bayburt'un aralarında bulunduğu illerde ortaya çıkarılan ve sayısı 7 bin 445’i bulan ağırlıklı gümüş sikkeler bulunuyor. 

 

Gazeteilksayfa.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.