Yıkımda bir ilk

Yıkımda bir ilk

Prof. Dr. Anıl, yıkım faaliyetleri için Avrupa'da ve ABD'de uygulanan modellerin Türkiye için de uygulanabileceğini kaydederek, bakanlık ile birlikte yürüttükleri 21 aylık çalışmayla oluşturdukları taslağın yakın bir zamanda yasalaşacağını söyledi

Türkiye'de kentsel dönüşüm kapsamında yürütülen yıkım çalışmalarını bir çerçeveye oturtmak ve yıkım standartlarını da belirlemek üzere, Gazi Üniversitesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın eş güdümünde bir protokol hazırlandı. "İnşat ve Yıkım Taktiklerinin Değerlendirilmesi Kapsamında Ulusal Yıkım Öncesi Yönetim Sistemi ve Tam ve Kısmi Seçici Yıkım Tekniklerinin Araştırılması ve Uygulamalarına Yönelik Uygulama Protokolü" adını taşıyan proje, 2015 yılının mart ayında tamamlandı.

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEMAR) Müdürü Prof. Dr. Özgür Anıl,  Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi DEMAR'ın eşgüdümünde 2015 yılının Mart ayında hazırlanan "İnşat ve Yıkım Taktiklerinin Değerlendirilmesi Kapsamında Ulusal Yıkım Öncesi Yönetim Sistemi" protokolünün detaylarını gazetemize anlattı.

YÖNETMELİK ŞART

Aynı zamanda inşaat mühendisi de olan Prof. Dr. Özgür Anıl, Türkiye'nin yapı yıkımı konusunda bir yönetmeliğe sahip olmadığını ifade ederek, mevcut mevzuatta da yapı yıkımına dair her hangi bir kuralın olmadığını söyledi. Mevzuat eksikliğinin, uygulamada başta can ve mal kaybı olmak üzere çeşitli sonuçlar doğurduğunu belirten Anıl şunları kaydetti: 
"Biz projemizin amacı ülkemizde yıkım çalışmalarına dair bir yönetmelik taslağı oluşturmaktır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü ile Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin ortaklaşa yürüttüğü proje, 21 ay süren bir çalışması neticesinde tamamlandı. 2 milyon liralık bir bütçesi olan projemizin uygulama aşmasında birbirinden farklı 6 yapıya yıkılarak saha uygulamasını da sağlamış olduk. Gerekli çalışmaların tamamını yaptık. Özellikle, saha uygulamasından aldığımız sonuçların yönetmelikte yer alacak kuralların şekillenmesi açısından fikir verici olmasına özen gösterdik. Kısacası, en ince ayrıntılarına kadar yer verilerek, bütün detaylar düşünülerek çok kapsamlı ve çok olumlu bir yönetmelik taslağı oluşturuldu. Taslağımız henüz yasalaşma imkânı bulamadı. Ancak, umudumuz yakın bir tarihte yaşlaşmasıdır."

BÜTÜN DETAYLARA YER VERİLDİ

Yönetmelik için oldukça yoğun bir emek sarf ettiklerini belirten Anıl, "250 sayfalık taslakta, bir yapının yıkılması için bir yıkım müteahhittin yapması gerek her şey A'dan Z'ye sıralandı. Alması gereken izin ve belgelerden tutunda; uygulayacağı yıkım tekniği nasıl seçmesine varıncaya kadar oldukça kapsamlı bir yönetmelikten söz ediyoruz." diye konuştu.

DÜNYADAKİ ÖRNEKLER İNCELENDİ

Hazırladıkları yönetmelikte hangi yıkım tekniklerinin nasıl uygulanacağını da açıkladıklarını belirten Anıl şöyle konuştu: 
"Ülkemizde yürütülecek olan yıkım çalışmaları üç ana başlık altında sıraladık. El ile yıkım; makine ile yıkım; patlayıcı ile yıkım teknikleri hakkında çok detaylı bilgiler verildi. Ülkemizin bu konudaki eksiğini tamamlamak üzere elimizden geleni yaptık. Avrupa'nın birçok ülkesinde II. Dünya Savaşı'ndan sonra oluşturulmuş yıkım yönetmelikleri mevcut iken; bizim ülkemizde maalesef halen bir yapı yıkım yönetmeliği yok. Biz bu çalışmayı yaparken tüm dünyadaki örnekleri inceledik. Ciddi bir mukayese yapıldı."

650 BİN YAPI KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRECEK

Yıkım faaliyetleri için Avrupa'da ve ABD'de uygulanan modellerin Türkiye için de uygulanabileceğini kaydeden Prof. Dr. Anıl, "Çevre ve Şehircilik Bakanımız Türkiye'nin deprem gerçeği karşısında 15 yıl içinde kentsel dönüşümün tamamlanmasının zorunluğu olduğunu ifade etmişti. Biz, bu taslağı yapı yıkımlarını belli bir standartta oturtmak için yaptık." diye konuştu. Anıl, Türkiye'de 650 bin yapının kentsel dönüşüm kapsamında yıkılacağını belirterek, "Bu yapı yükü karşısında elimizde halen bir yıkım yönetmeliğimin olmaması çok büyük problemler yaratacaktır." dedi.

ÜÇ TEMEL SORUN

Problemlerin çok büyük ve geniş ölçekli olduğunu ifade eden Anıl, yönetmeliğin çıkması durumunda engellenecek sorunları üç ana başlık altında sıraladı: yıkım sırasında meydana gelebilecek iş kazaları; yapı yıkımı sırasında meydana gelebilecek çevre kirliliği; yıkımdan sonra yapıdan çıkan atıkların ve artıkların geri dönüşümünün sağlanması ve değerli maddeleri endüstriye yeniden kazandırılması.

Yıkım Müteahhitliği Standartlara Bağlanacak!

Prof. Dr. Özgür Anıl, yapı müteahhitliği ile yıkım müteahhitliğinin ülkemizde aynı kategoriye sokulduğunu ifade ederek, "Eğer ki bu yönetmelik taslağı yasalaşırsa, yıkım müteahhitliği de yapı müteahhitliği belli kurallara bağlı olarak yapılacak. " dedi. Anıl, bu sayede yıkımların daha sağlıklı bir ortamda gerçekleşeceğini söyledi. 

Uğur DUYAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.