YAZ GELDİ KENELERE GÜN DOĞDU
37 yıldan beri kene üzerine çalışan Prof. Dr. Zafer Karaer, havaların ısınmasının ardından kenelerin doğada rahatça bulunabileceğine dikkat çekerek yeşil ve kırsal alanlara kendini salan vatandaşlara hayati uyarılarda bulundu.
BAŞKENT’TE 40 ÇEŞİT KENE VAR
Dünyada 900 çeşit Ankara’da ise 40 çeşit kenenin bulunduğunu belirten Karaer, kenelerin her yerde bulunabileceğini ancak kırsal alanlarda kenelere rastlama ihtimalinin daha fazla olduğunu anlattı. Karaer, özellikle yaz aylarında ortaya çıkan kenelerin sadece Kırım Kongo hastalığını nakletmediklerini 200’e yakın hastalık etkenini de insanlara ve hayvanlara bulaştırabileceklerini söyledi. Karaer, keneyi “kandan beslenen hayvan” olarak tanımladı.
KENEYLE ŞAKA OLMAZ
Karaer, şu tavsiyelerde bulundu: “Çoraplar paçaların içine sokulmalı. Uzun kollu ve beyaz giysiler giyilmeli. Eve gelindiğinde kene kontrolü yapılmalı. Vücutta kene bulunmuşsa pense, cımbız ya da bir naylon poşet yardımıyla kene kan emdiği yerden yukarı çekerek çıkartılmalıdır. Kesinlikle kan emen bir keneye sigara ya da öldürücü bir ilaçla müdahale etmeyin. Bu türlü müdahaleler keneyi kusturur ona bağlı olarak içindeki mikrobu vücuda verir.”
Fotoaltı: Karaer, büyük bir sorun haline gelen kene ile mücadele konusunda araştırmacılar kadar ilgili bakanlıklara da büyük iş düştüğünü belirtti.
OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM-
Hava sıcaklıklarının giderek artmasının ardından canlılara ölümcül virüs yayabilen kene tehlikesi yeniden gündeme gelmeye başladı. Sıcak havalarda daha fazla görülen ve hareket kabiliyetlerini ısıyla paralel olarak artıran tehlikeli keneler için uzmanlar, vatandaşlara birtakım hayati uyarılarda bulundu.
DÜNYADA 900, BAŞKENT’TE 40 ÇEŞİT KENE VAR
Türkiye’de 37 yıldır kene üzerine çalışan ve bu konuda yaptığı çalışmalarla anılan Kene ile Mücadele Derneği (Ken-Der) Kurucu Başkanı ve Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Zafer Karaer, Habervaktim’e konuşarak kene tehlikesine karşı vatandaşlara tavsiyelerde bulundu. Dünyada 900 tane kene çeşidinin olduğunu, yaptığı araştırmalar sonucu Ankara’da 40’a yakın kene türü tespit ettiğini, bunların arasında ‘Kırım Kongo Kanamalı Ateş’ olan ölümcül virüsü nakleden kene türüne de rastladığını belirten Karaer, kenelerin her yerde bulunabileceğini ancak kırsal alanlarda kenelere daha fazla rastlanılabileceğini söyledi.
İNSANLARA VE HAYVANLARA VİRÜS YAYABİLİYOR
Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan kenelerin sadece Kırım Kongo hastalığını nakletmediklerini 200’e yakın hastalık etkenini de insanlara ve hayvanlara bulaştırabildiklerinin altını çizen Karaer, “Keneler kırsal alanlarda ve değişik hayvanlarda bulunur. Bir sürü virüs, bakteri taşıyan kene vardır. Bu keneler insanlara olduğu gibi hayvanlara da ölümcül hastalık nakledebiliyorlar. Keneler aslında kanla beslenen hayvandır. İnsanlar kırsal alanlara giderse insanı kene tutabilir. Yoksa kenenin gelip de ‘ben insandan kan emeceğim’ diye bir iddiası yoktur” ifadelerini kullandı.
TEPEDEN TIRNAĞA KENE KONTROLÜ ŞART
Mevsim türüne göre doğada kene çeşidinin bulunduğuna da dikkat çeken Karaer, yaz ayının gelmesiyle birlikte kendini doğaya salan vatandaşlara da şu uyarılarda bulundu: “Kene türlerinin esasta insanlarla bir ilgisi yoktur. Keneler kırsal alanın hayvanlarıdır. Spor yapmak için, piknik için ya da farklı etkinlikler için kırsal alanlara giden insanlar mutlaka tedbirini alıp gitmeli. Örneğin çoraplar paçaların içine sokulmalı. Uzun kollu ve beyaz giysiler giyilmeli. Eve gelindiğinde ise mutlaka tepeden tırnağa çoluk çocuk kene kontrolü yapılmalı. Vücutta kene bulunmuşsa hemen pense, cımbız ya da onlar yoksa bir naylon poşet yardımıyla kene kan emdiği yerden yukarı çekerek çıkartılmalıdır. Kenenin daha fazla kan emmesine son verilmesinde yarar var. Çünkü ne kadar geç kalınırsa o kadar hastalık etkeni verme riski var. Daha sonra kenenin çıktığı yere bol kolonya dökülmelidir.”
KENEYE ASLA BUNLARI YAPMAYIN
Vücuda yapışan keneden kurtulmak için asla yapılmaması gerekenleri de sıralayan Karaer, “Kesinlikle kan emen bir keneye sigara ya da öldürücü bir ilaçla müdahale etmeyin. Bu türlü müdahaleler keneyi kusturur ona bağlı olarak içindeki mikrobu vücuda verir” dedi. Karaer, kene ile ilgili ülkemizde pek fazla çalışma yapılmadığından da yakınarak, Türkiye’nin kene profilini ortaya koyan geniş çaplı bir araştırmaya ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
‘KENE’ DİYALOGU ŞART
Türkiye’de kene tehlikesinin artmasının bir nedenini de açıklayan Karaer, “Hayvan sayıları azaldığı için buna bağlı olarak insanlarda keneler çoğalmaya başlamıştır. Kırsalda hayvanların azalmasına bağlı olaraktan kenelerin insanlara daha fazla zararları dokunmaya başlıyor. Bunun için kırsal alanlarda hayvancılık teşvik edilmelidir” diye konuştu. Karaer, kene ile mücadele konusunda araştırmacılar kadar ilgili bakanlıklara da büyük iş düştüğünü belirterek şunları söyledi: “Bu konuda sorunlardan birisi de bakanlıklar arasında pek diyalog yok. Mesela Sağlık Bakanlığı ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı arasında bir koordinasyonsuzluk var. Araştırmacılarda da kabahat var. İlgili bakanlıklar ile üniversitelerin bu konuda birleşmesi gerekiyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.