Vergiler Yüzde 80’ne Çıkınca Yerli Üretime

Vergiler Yüzde 80’ne Çıkınca Yerli Üretime

Ankara Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Uzun Habervaktim’e ayakkabılarla ilgili bilinmeyenleri anlattı. Yüzde 80 ithal vergisinin bir kesimi rahatsız ettiğini belirten Uzun kanserli ayakkabı dedikodusuyla iç üretim teşvikinin engell

 

UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM

 

Habervaktim’e röportaj veren Ankara Ayakkabıcılar ve Çantacılar Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Uzun ayakkabı dünyasını anlattı. Çin’den getirilen ürünlere yüzde 80 vergi geldikten sonra yerli ürünlerin kötülenmek istendiğini söyleyen Uzun, “Kendi içimizdeki insanlar dışarıdan bol ayakkabı getirelim diye iç üretimin teşvikini engellemek amaçlı bir oyun yaptı” dedi.

DERİ AYAKKABILAR SU GEÇİRİR

Öncelikle ayakkabı zanaatkârlığı zor bir meslek, bu mesleğin sıkıntılarını anlatabilir misiniz?

2 kesim var hizmet sektörü ve üretim dediğimiz zanaatkâr kesim. Çok dağınık yerlerde üretim yapılıyor ve o yüzden üretim Ankara’da azaldı. Bunun yanı sıra kalifiye eleman eksikliği çok fazla, çırak bulamıyoruz, en genç arkadaşımız 40 yaşında. Çıraklık okulunda öğrenci yok, Ankara’da bir tane okulumuz var ve bu sene kayıt alamadık. Okulun adının Atatürk Kız Meslek Lisesi olması ve diplomalarda kız meslek lisesi isminin yazması erkek öğrencilerin kayıt olmasını engelliyor. Karma bir lise olmasına rağmen önceden ismi böyle koymuşlar. Türkiye’de işsizlik var diyorlar ben yıllardan beri diyorum Türkiye’de hiçbir zaman işsizlik olmadı. Türkiye’de iş beğenmemezlik ve iş bilmemezlik sorunu var. Eğitimliler iş beğenmedikleri için çalışmıyorlar, eğitimsizlerde işi bilemedikleri için çalışamıyorlar. Tüketicilerin yasaları doğru yorumlamaması nedeniyle de sıkıntı çekiyoruz, tüketici hakemi heyetlerinin kararlar verirken çok farklı yorumlar getiriyor mesela; kışlık ayakkabı su almamalı. Bizde bilimsel olarak anlatıyoruz ayakkabının kışlığı, yazlığı olur. Kışlığın anlamı şudur tabanı yüksek olur, derisi kalın deri olur. Su geçirmesin diye sen ayakkabı alamazsın yazında olsa kışında olsa su geçirmesin diyemezsin. Ayakkabılar deriden yapıldığı için bunların gözenekleri var, kılcal damarları var aynı insan derisi gibi. Gözeneklerinden deri nefes almak zorundadır, nefes aldığı için su geçirir. Deri ayakkabılar su geçirir, su geçirmeyen ayakkabı alacağınız zaman bunu belirtmelisiniz. Suni deriler su almaz ve içine jel sürülen özel ürünler su almaz. Mesela madenciler ve itfaiyecilerin giydiği ürünler. O ayakkabılar nefes alsın diye giyilmez yeter ki su geçirmesin diye giyilir. Neden naylon, sentetik ürünleri tercih etmiyoruz, hep doğal ürünleri tercih ederiz sağlık açısından. Deride sağlık açısından kullanışlı olduğu için daha fazla kullanılır. Deri ayakkabılar su alır ve almalıdırlar.

TELEVİZYONDA İNSANLAR BİLİNÇLENDİRİLMELİ

Ayakkabı alırken insanlarımız ne kadar bilinçli, sizce bu konuda neler yapılabilir?

Tüketici bilinçlendirilmeli. Televizyonlar tekrar tüketicileri bilinçlendirecek programları ekranlarda yayınlamalı. Yazılı basın olmasa derdimizi anlatamıyoruz, en çok yazılı basından destek görüyoruz. Televizyonda tüketicileri bilinçlendirecek programların mutlaka başlaması lazım. Herkes bilinçlendirilmeli, esnaf da tüketici de bilinçlendirilecek. İşin uzmanlarıyla kısa kısa spot filmler yapılabilir. Birkaç dakika bize vermeliler, TRT’nin bir kanalında haftada bir, birkaç saatlik yayın verebilirler.

168 MİLYON AYAKKABI İHRACATI

Çin’den getirilen ayakkabılar hakkında birçok dedikodu var siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Şimdi moda Çin işi. Çin’de 2 milyar insan yaşıyor niye ölmüyor o insanlar, kanserojenli ayakkabı diyorlar neden bu insanlara etki etmiyor. Daha önceden Çin’de çok kalitesiz ürünler yaptırılıp getiriliyordu. Kaçak veya yasal yollardan ülkemize bu ürünler sokturuluyordu. Ama bu gün yüzde 80 vergi konuldu dışarıdan gelen ürünlere. Ve şuanda Çin’den bize çok ucuz mal gelmiyor diğer ürünlerde pahalı. Bize Avrupa’dan mal geliyor, ucuz dediğimiz ürünlerin yüzde 90’nı Türkiye’de yapılıyor. Bakın biz dışarıdan çok fazla ayakkabı almıyoruz artık ve dışarıya çok fazla ayakkabı satıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yüzde 65’ni dışarıya satıyoruz. 2014 yılında 168 milyon ayakkabı ihraç etmiş durumdayız. Biz o kadar kötü değiliz ayakkabı konusunda. Birçok dünya ülkesinde daralma söz konusu, bizim ayakkabı sektöründe dünyada 2’inci, 3’üncü sırada olmamız gerekirken 7’inci sıradayız. Aşağı yukarı 118 bine yakın işyerimiz ve 300 bine yakın çalışanımız var. Düşük bütçeli ürünler sattığımız için ayakkabı sektöründe daha düşük yerlerde bulunuyoruz. İşçilik ucuz olduğu için bu gün spor ayakkabısı üreten firmaların yüzde 99 Çin’de, yüzde biride Endonezya ve Tayland’da üretim yaptırıyor.   

VERGİLER ARTINCA ORTAYA ATILDI     

Bildiğiniz üzere bir dönem ülkemize kanserojenli ayakkabılar geldiği söyleniyordu, işin aslını anlatabilir misiniz?

Türkiye’ye giren ürünlerin yüzde 99’u kontrollü giriyor. 5 bakanlık Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinatörlüğünde incelemeler yapıyor. Gümrük Bakanlığının sorumluluğunda giren ürünler kayıta alınıyor ve analizler yapılıyor. Eğer kanser içeren ürünler varsa bakalıktan bu ürünü teslim alma, bu ürünü iade et şeklinde uyarı geliyor. Bizim bazı firmalar o dönemde uyanık davrandılar, gümrükten geçirdiler ancak malı teslim almadılar. Teslim alınmayınca Gümrük Bakanlığı olduğu gibi malı deposuna kaldırdı. Dışarıdaki kötü mallar içeri sokuldu, içerideki iyi malları dışarı sürdüler orada bir kanser oranı biraz yüksek çıktı. Bunun sebebi şuydu; vergiler yüzde 80 civarına çıkınca Türkiye’de kaserojenli ayakkabı üretiliyor dediler. Deride kanser olması imkânsız metalde oluyor genelde. Ben kasıt aradım o zaman bakanlıklar tarafından geri gönder denmesine rağmen ayakkabılar geri gönderilmedi. Piyasada o zaman Çin malı mı, kanserli mi şüphesi oluştu, doğru düzgün ayakkabı satamadık. Kendi içimizdeki insanlar dışarıdan bol ayakkabı getirelim diye iç üretimin teşvikini engellemek amaçlı bir oyun yaptı.

DÜZTABAN TOPUK DİKENİ YAPAR

Ayakkabı alırken en çok nelere dikkat etmeliyiz?

İnsanların ayakkabı alırken en önce dikkat etmesi gereken şey ayağının şekline ve anatomisine uygun ürünleri tercih etsinler. Tabi ki bütçelerine göre hareket edecekler, güçleri yetiyorsa yazın tekstil kışın deri ürünleri tercih etsinler. Sıfır topuklu ürünleri ben sağlık açısından tavsiye etmiyorum. Babet tarzı ürünler topuk dikeni yapabilir. Sıfır topuk giyenler bu konudan mahcup durumda. Az bir şeyde olsa topuk konulmalı. Kışın kalın ve yağlı deri tercih edilmeli. Yağlı deri kar ve yağmur yağdığında su kayar gider.

YURT DIŞINA AÇILMAMIZ LAZIM

Türkiye’de marka ürünlerle yerli üretim arasında nasıl bir yarış var?

Şuanda Türk gençliği yüzde 30-35 oranında marka spor ayakkabı giyiyor. Hala özel olarak yapılan ayakkabılar var. Ülkemizde bulunan birçok yabancı marka 5 para etmez ancak dünyada binlerce mağazaları var. Bizim ürünlerimiz birçok ülkeye göre daha iyi ancak pazarlamasını iyi yapamıyoruz. Yurt dışına açılmamız lazım. Dünya markası olan ürünlerimiz var, bu ürünlerin pazarlamaları daha iyi yapılmalı. Bazı insanlar yerli ürün kullanmakta rahatsız oluyor, illa dünya markası olacak.                   

 

           

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.