Vegan beslenme tartışmaları sürüyor: Sağlıklı olup olmadığına dair yeterli veri yok
İnsanların vegan olmayı seçmeleri için birçok neden bulunsa da, genellikle kişiler bu tarz beslenmeyi daha sağlıklı buluyor. Fakat bu görüş bilimsel bir veriye dayanmıyor. Vegan beslenmenin sağlıklı olup olmadığı ise tartışmaları beraberinde getiriyor.
Bazı araştırmalar, vegan beslenme düzenlerinin kalp ve diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini azalttığını gösterse de son günlerdeki bir araştırmada veganların kemik kırığı yaşama ve inme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Elde bulunan bu farklı veriler, vegan beslenmenin sağlık üzerindeki genel etkisini anlamayı zorlaştırıyor.
DAHA ÇOK VERİ GEREKLİ
Her ne kadar dünya çapında veganların sayısı giderek artsa da bu grup hala daha dünya nüfusunda bir azınlığı oluşturuyor. Vegan beslenme düzenlerinin sağlığa etkilerini daha iyi anlayabilmek adına birçok vegandan veri toplanması ve et yiyen kişilere kıyasla farklı hastalıklara yakalanıp yakalanmadıklarını görmek üzere uzun bir süre izlenmeleri gerekiyor.
Şu an için veganlarda ortaya çıkan en belirgin sağlık sorunlarını inceleyen geniş çaplı iki araştırma, yaklaşık 5550 vegandan veri toplamış olan Adventist Health Study 2 ve yaklaşık 2600 vegandan veri toplayan EPIC-Oxford Study araştırmaları olarak biliniyor. Bu iki araştırmaya kıyasla et yiyen kişiler üzerine yapılan araştırmalardan 400.000'den fazla kişiden veri elde edilmiş bulunuyor.
Bilimsel çalışmalar vegan beslenme düzeninin diğer beslenme düzenlerine kıyasla daha sağlıklı olup olmadığını söyleyemiyor. Nedenleri şu başlıklar altında toplanıyor:
VEGANLARA YÖNELİK ARAŞTIRMA AZ
Veganlara yönelik bir taban verisi elde edilemediğinden, araştırmacıların bu grubun belirli hastalıklardan nasıl etkilendiğini, ya da bu hastalıklara daha fazla ya da daha az yatkın olup olmadıklarını bilmesi de mümkün olmuyor. Bu nedenle daha kapsamlı ve ayrıntılı çalışmalara gerek duyuluyor.
TÜM VEGANLAR AYNI BESLENMİYOR
Vegan beslenme düzenleri, hayvansal ürünlerin dâhil edilmemesiyle tanımlanıyor. Ancak kişinin uyguladığı vegan beslenme düzeni, yediği yiyecekler ele alındığında birbirinden son derece farklı olabiliyor. Örneğin vegan bir beslenme düzeni çok sayıda taze meyve ve sebze, ekstra protein için baklagiller, sağlıklı yağlar için kabuklu yemişler ve tohumlar içerebiliyor. Başka bir vegan ise makarna, domates sosu ve ekmek üzeri bitkisel margarinle yetinebiliyor. Bu gibi farklılıklar beslenme düzeninin kalitesini etkilerken kişilerin sağlık durumlarında farklı etkilere neden oluyor.
TAKVİYE GIDAYA İHTİYAÇ DUYULUYOR
Vegan beslenme düzeni uygulanırken besin eksikliği yaşamamak için demir ya da B12 vitamini gibi vitamin ve mineral takviyeleri alınması öneriliyor. Bu da ancak her gün alınan haplarla ya da zenginleştirilmiş besinlerle sağlanabiliyor.
Zenginleştirilmiş gıdalar ürünlere ya da markalara göre değişim gösterebileceği gibi dünyanın hangi bölgesinde olunduğuna göre de değişebiliyor. Örneğin kalsiyum takviyesi bütün bitki temelli sütlere eklenmeyebiliyor. Aynı şekilde takviye haplar da türlerine, markalarına, dozlarına ve ne düzenli alındıklarına göre değişiklik gösterebiliyor.
BİTKİ TEMELLİ ALTERNATİFLER
Vegan diyetlerin sağlıkla bağlantısı üzerine bulunan mevcut araştırmaların çoğu, veganlar arasında giderek popülerleşen bitki temelli ürünlerden çok daha eskiye tarihleniyor. Bu bitki temelli ürünlerin çoğu yeni olduğundan besin kaliteleri, veganlar tarafından ne sıklıkla tüketildikleri ya da bu bitki temelli ürünlerin sağlığı uzun vadede nasıl etkilediği üzerine çok fazla bilgi bulunmuyor.
NORMALE KIYASLA DAHA SIK SAĞLIK SORUNU
Beslenme düzenlerinin sağlık üzerine etkilerine ilişkin bildiklerimiz genellikle geniş çaplı epidemiyolojik araştırmalara dayanıyor. Bu araştırmalarda araştırmacılar farklı beslenme düzenleri uygulayan insan gruplananın, yani örneğin vegan beslenen kişilerle beslenmeyen kişilerin, farklı hastalıklara yakalanma risklerini karşılaştırıyor. Bu da mevcut araştırmalardan elde edilen bulguların bireyler için değil insan gruplan için bilgiler olduğu anlamına geliyor.
Örneğin son zamanlarda yapılan bir araştırmada vegan beslenen bir grubun, et yiyen bir gruba kıyasla kalça kırığı yaşama riskinin 2.3 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor. Ne var ki bu bir bireyin vegan olması durumunda kalçasının kırılma riskinin 2,3 kat artacağı anlamına gelmiyor. Genetik ya da yaşam tarzı gibi birçok unsur kişinin genel sağlığını ve hastalıklara yakalanma riskini etkileyebiliyor.
Hem kısa hem de uzun süreli vegan beslenme düzenlerinin, özellikle de günümüzde uygulanan türlerinin genel sağlığa etkilerine dair daha kesin cevaplar alabilmek için daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuluyor. Bunun için de farklı vegan beslenme düzenleri uygulayan, farklı ülkelerden gelen veganlardan veriler toplanmasını ve bu kişilerin sağlıklarının uzun vadede takip edilmesini gerektiriyor.
Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.