Vatandaşlar karizmaya oy veriyor
SETA’da düzenlenen panelde konuşan Siyaset Analisti Nebi Miş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Haziran’daki seçimleri kazanmasında kendisindeki karizmatik liderlik özelliğinin de büyük bir katkısı olduğunu söyledi.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen “24 Haziran Seçimleri Sonrasında Türkiye’nin Yol Haritası” konulu panel, SETA Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panelde, 24 Haziran seçim sonuçları ele alınarak ortaya çıkan tablo devletin yasama ve yürütme organları kapsamında incelendi. Ayrıca ittifakların ülke siyasetinde gösterdiği etki ve yeni Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurumsallaşması ve yapılandırılmasında yol haritaları konuşuldu. Akademisyen Prof. Dr. Vedat Bilgin, Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş, Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu ve SETA Siyaset Araştırmacısı Zahid Sobacı’nın konuşmacı olarak yer aldığı panelde, çeşitli üniversitelerden öğrenciler de dinleyici olarak katıldı.
GEÇMİŞİ ANLAMADAN ERDOĞAN’I ANLAYAMAZSINIZ
Panelde seçimin tarihsel ve sosyolojik yönüne dikkat çeken Prof. Dr. Vedat Bilgin Erdoğan’ı anlamak için geçmişi anlatmak gerekir hatırlatmasında bulundu. Bilgi ayrıca şunları söyledi:
“Seçimin en önemli tarafı parlamenter sistemden yeni bir sisteme geçişi sağlayıp sağlayamamasıyla ilgiliydi. 1950’de demokrasiye ilk adım atışımız ve 1961 tarihli seçimlerin tarihte önemli olduğunu düşünüyorum. 1961 bizdeki anayasacı hareketleri içerisinde, Türkiye’nin Batılılaşma hareketini oluşturmuştur. Türkiye’nin kültürel mücadele sürecini, bölünmeleri anlamazsanız, Erdoğan’ın neden seçimlerden hep başarılı çıktığını anlamazsınız. Türkiye yeni sınıflaşıyor. Burada bahsettiğimiz sınıflaşma, ekonomiye ve eğitim seviyesine, kişilerin tüketim tarzına göre ortaya çıkan farklılıklardır. Kişiler bu farklılıklarıyla bulundukları konumdan daha yüksek konuma sahip olabilirler. Örneğin; sanayi öncesi toplumlarda statüler vardı ve bu statüler aşılamazdı. Şimdi, yeni sınıf dediğimiz noktada, üretenin büyüdüğü bir yaklaşım söz konusu. Statülerin değişmesi söz konusu.”
KARİZMATİK LİDER ETKİSİ
Panelde Siyaset Araştırmaları Direktörü Nebi Miş de konuşmacılar arasındaydı. AK Parti, CHP ve Milliyetçiler nazarında seçime dair değerlendirme yapan Miş şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ak Parti’nin uzun yıllardır iktidarda olması dünyada önemli bir etki. Bu durum Türkiye siyasal kültürünün dönüşümü açısından da önemli. Belirleyici husus AK Parti açısından 16 yıllık süreçte hala muhalefetten farklı olarak geliştirdiği politikaya göre muhalefetten daha ikna edici. Farklı grup çıkarlarını uzlaştırması da seçim kazanmasını belirledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karizmatik lider olması da buna büyük katkı sağladı”
CHP MUHAFAZARLARI İKNA EDEMİYOR
24 Haziran seçimlerini CHP açısından da değerlendiren Miş, “Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) açısından; geçmişin yüküyle yeni siyasi arayışı arasında gidip geliyor. Türkiye’deki muhafazakâr kitleleri ikna edecek bir siyaset üretemiyor. Uzun dönemli stratejiler geliştiremiyor. Parti içerisinde Türkiye siyasetini anlamada farklılıklar var.”
MİLLİYETÇİLER ULUSALCI YA DA MUHAFAZAKÂR
Milliyetçi tabanın bu seçimde sonuçlara etki ettiğinden bahseden bir değerlendirme de bulunarak, “Bu seçimlerde milliyetçi seçmen gruplarının da seçim sonuçlarına etki ettiği düşüncesi var. Milliyetçi grupları muhafazakâr ve ulusalcı şeklinde ayırabiliriz. Türkiye’deki milliyetçilik, muhafazakâr ve seküler” dedi.
SİSTEMİN ÜÇLÜ SACAYAĞI VAR
Panel’e ev sahipliği yapan SETA’nın Siyaset Araştırmacısı Zahid Sobacı ise yeni yönetim modeli olan Cumhurbaşkanlığı sistemi hakkında değerlendirmelerde bulunarak şunları kaydetti:
“Üçlü bir sacayağı var. Öncelikle ofisler var. Başkanlık sistemiyle yönetilen yapılarda bu ofisler var. Bu ofisler, ilgili olduğu politika alanına ilişkin bilgiyi toplar. Karar tasarıları hazırlayıp başkana rapor sunar. Ofisler, icrai nitelikleriyle öne çıkar diğer sacayağı; kurullar. Kurullar, başkana bağlı yapıdaki temel birimlerdir. Kurulların formatı farklılaşabilir. Kurullar, bağımsız politika tavsiye etme, akademisyenleri politika oluşturma sürecine dâhil etme ve danışma, tavsiye olarak karşımıza çıkıyor. Diğer sacayağı ise, başkanlıklar denilen yapılar. Burada iki önemli birim, iletişim ve bütçe başkanlığı olarak karşımıza çıkıyor.”
Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.