Uzmandan Probiyotik tavsiyesi

Uzmandan Probiyotik tavsiyesi

Gazetemize konuşan Beslenme ve Diyet Uzmanı Asiye Nur Kuşçu, vücut direncinin kırıldığı mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek adına probiyotik içeren besinlerin tüketiminin önem kazandığını belirtti.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Asiye Nur Kuşçu, kış aylarının kendisini iyice hissettirmeye başladığı, koronavirüs salgının devam ettiği bugünlerde doğru ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çekti. Gazetemize konuşan Kuşçu, bugünlerde mevsim sebze ve meyvelerinin tercih edilmesi tavsiyesinde bulunarak, "Vücut sisteminin çalışma ritmi ve mevsiminde yetişen gıdaların birbirine özgü olduğunu unutmayın" dedi. Kuşçu, D vitamininin vücudun enfeksiyonlara karşı direncini artırdığına da dikkat çekerek bu mevsimde içerisinde D vitamini açısından zengin olan balık ve deniz ürünlerinin sıkça tüketilmesini de önerdi. Bu dönemde beslenmeyle ilgili tüm merak edilenler şöyle:

img-20201227-wa0025.jpg

DENGELİ BESLENME TAVSİYESİ
Koronavirüs ile beraber sağlığın ve beslenmenin önemi bir kez daha anlaşıldı. Tüketilen ürünler bağışıklık sistemimizin güçlenmesinde etkili oluyor. Kış aylarında ve salgın sürecinde hangi ürünleri tüketmemizi önerirsiniz?

- Bağışıklık sistemi kompleks bir yapıya sahiptir ve onu güçlendirmenin tek ve mucizevi bir yolu yoktur. Güçlü bir bağışıklık sisteminin temellerinden birisi yeterli ve dengeli ve beslenmektir. Tek tip bir beslenme programı uygulayarak güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olamazsınız. Çünkü sistemin güçlü olması alınan protein miktarına, esansiyel yağ asitlerine, karbonhidrata, yani dengeli beslenmeye de bağlıdır. Bu nedenle bağışıklığı güçlendirmek için bazı yiyeceklere yönelmek yerine kendinize dengeli bir beslenme programı oluşturmalısınız.

VÜCUT SİSTEMİNİN ÇALIŞMA RİTMİ İLE MEVSİM GIDALARI BİRBİRİNE ÖZGÜDÜR
Enfeksiyonlarla mücadele için gerekli olan besin öğeleri A, C, D ve E vitamini, selenyum ve çinko mineralleridir. Ara öğünlerinizde tercih edebileceğiniz;
selenyum, E vitamini, çinko kaynağı olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlara günlük rutininizde yer vermeyi ihmal etmeyin. C vitamini kaynaklarından limon, portakal, greyfurt, mandalina, kivi bağışıklık sistemimize destek besinlerden.

Mevsim sebze ve meyvelerini tercih edin. Vücut sisteminin çalışma ritmi ve mevsiminde yetişen gıdaların birbirine özgü olduğunu unutmayın.

Bağırsak florası bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Bağırsak mikrofloranızı beslemek için yüksek diyet lifi içeriğine sahip gıdaları daha çeşitli şekilde tüketmeniz önemlidir. Daha fazla bitkisel kaynak içeren sebzeler, meyveler, kuruyemişler, tam tahıllı yiyecekler, kuru baklagiller gibi yiyeceklerin tüketimi bağırsak florası açısından daha iyidir. Bağırsak florası lif, bakliyat ve fermente yiyecekleri sever. Kefir, yoğurt, turşu fermente yiyecekler arasında yer almaktadır.

"BU AYLARDA PROBİYOTİK BESİNLER TÜKETİN"
Kış ayı birlikte nezle ve grip gibi hastalıklar da artmaya başladı. Mevsimsel salgınlardan korunmak için farklı bir önerimiz var mı?
- Probiyotik bakterileri artık hepimiz sıkça duyuyoruz. Vücudumuzu zararlı bakterilere karşı koruyan, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olan bu dost bakteriler bağışıklığı da güçlendiriyor. Özellikle vücut direncinin kırıldığı mevsim geçişlerinde ve kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek adına probiyotik içeren besinlerin tüketimi önem kazanıyor. Doğal olarak fermente edilmiş süt ve süt ürünlerinde veya diğer fermente yiyecek ve içeceklerde bulunur, aynı zamanda ‘supleman’ (toz ve tablet) olarak kullanılır. Yoğurt, kefir, lahana turşusu diyetinize rahatlıkla ekleyebileceğiniz probiyotiklerdendir.

UYKU DÜZENİNDEKİ DEĞİŞİM BESLENME ŞEKLİNİ DE DEGİŞTİRDİ
Salgın ve kısıtlamalar nedeniyle insanların evde hareketsizce geçirdiği süre arttı; öğünler şaştı. Bu durumda beslenme şekli ve öğün durumu nasıl olmalı? Soda gibi hazmı kolaylaştıran içeceklerin tüketimi bu süreçte artmalı mı?

- Kısıtlama ve karantina süreci bireylerin uyku düzeninde oldukça etkili oldu dolayısıyla uyku düzenindeki değişim beslenme şekli ve öğünlerde ne yazık ki olumsuz yönde bir etki yarattı. Geç uyuyup geç uyanılan bu süreçte kahvaltı ve akşam yemeği saatlerinin düzenlenmesi gereklidir. Akşam saatlerinde ağır ve yağlı yemeklerin tüketilmemesi hazımsızlıkların önüne geçmekle birlikte soda gibi hazmı kolaylaştıran asitli içeceklerin tüketimini de azaltacaktır. Bu süreçte kişiye göre ara / ana öğün düzenlenmesi ve evde yapılması mümkün antrenmanlar ile hareketliliğin artırılması kilo artışının önüne geçebilmek için de uygun olacaktır.

"DOĞRU BESLENME HAYATİ BİR ÖNEM TAŞIYOR"
Salgın döneminde beslenme hayati bir faktör taşır mı?

-Bireylerin KOVİD-19 enfeksiyonuna karşı korunmasında sağlıklı beslenmesi ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde önem taşımakta. KOVİD-19 hastalarında gerek hastanede yoğun bakım veya entübasyon sürecinde klinik beslenme tedavisi ve ardından evde bakım sırasında beslenme tedavisi gerekmektedir. Yaşlılar, özellikle de diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, solunum sistemi hastalıkları ve hipertansiyon gibi kronik hastalıkları olanlar bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler oldukları için ciddi KOVİD-19 semptomlarına duyarlıdır ve ölüm riskleri yüksektir. Sağlıklı beslenmenin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisinin tüm yaşam sürecinde anne karnından başlayarak tüm yaşlarda sürekli aktif tutulması gerekmediğini hatırlatmakta fayda var.

"ABUR CUBUR DEĞİL BESİN DEĞERİ YÜKSEK YİYECEKLER TÜKETİN"
Bu günlerde tüketimi artan hazır gıda ve abur cubur olarak anılan ürünlerin tüketilmesini tavsiye eder misiniz?

-Evde kaldığımız bu süreçte kendinizi sürekli buzdolabının önünde buluyor veya normalden daha fazla atıştırmalık arıyor olabilirsiniz. Atıştırmaları, ara öğünleri, vücudunuzun bağışıklık sistemini destekleyen besin değeri yüksek yiyeceklerden yapmaya özen göstermelisiniz.
Hızlı ve kolay atıştırmalıkları taze meyve dilimli yoğurt, humus ve yanında salatalık, havuç dilimleri, taze meyveler, peynir ve tam buğday ekmeği veya galeta, çiğ kuruyemişler ve hurma gibi kuru meyveleri örnek olarak sıralandırabiliriz.

"D VİTAMİNİ ALMAYA ÖZEN GÖSTERİN"
KOVİD-19 hastalarında D vitamininin rolü nedir? D vitaminin eksikliği bu süreçte insanları nasıl etkiler?

-Araştırmacılar kanda normal D vitamini seviyelerine sahip KOVİD-19 hastalarının ölme olasılığının daha düşük olduğunu tespit etmişlerdir. Dolayısıyla D vitamininin, KOVİD-19 semptomlarını da hafifletebileceği düşüncesi doğmuştur. Araştırmacılar, D vitamini eksikliği olan ve KOVİD-19 nedeniyle hastaneye yatırılan kişilerin şiddetli semptomlara sahip olduğunu veya KOVİD-19'dan ölme olasılığının daha yüksek olduğunu söyler.
Bu süreçte yeterli D vitamini almakta fayda var. Dolayısıyla güneş ışığında vakit geçirin, D vitamini açısından zengin balık ve deniz ürünleri (İstiridyeler, Karides, Sardalya, Hamsi) tüketin. Takviye (Uzman kontrolünde) alın.

"STRESTEN, ÜZÜNTÜDEN UZAK DURUN"
Son olarak okuyucularımıza bu konuda başka tavsiyeleriniz var mıdır?

-KOVİD-19'dan korunmada ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde yalnızca gıdalar yeterli değildir.
Stres ve üzüntüyü en aza indirmek mümkünse uzak durmak gereklidir.
Düzenli yapılan spor ile güçlenen bedenin hem enerjisi artar hem hastalıklara karşı çok daha dirençli hale gelir. Spor yaparken kendinize haftalık hedefler koyarak ilerleyin.

Gece 6 saatten az uyuyan kişilerin kardiyovasküler hastalık riski altında olduğuna dair çalışmalar mevcuttur. Stres durumunda kaliteli uyku uyuyamıyorsanız melisa, papatya, rezene çayından destek almaya çalışın. Uyku düzeninizin oturması kalbiniz için oldukça önemlidir. Uyku veriminizin düştüğünü hissettiğiniz günlerde papatya, rezene veya melisa çayı gibi bitki çaylarından faydalanabilirsiniz.

OSMAN AKDOĞAN/ILKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.