Usta Arayışı Usta Yaptı

Çankaya Tunalı Caddesi Ertuğ Pasajı’nda gramofon bakım-onarım işi yapan Savaş Şekerbay mesleğe başlama hikayesini gazetemize anlattı. Dolmuş şoförlüğü yaparken hobi olarak başladığı gramafon tamir-bakım işini mesleğe çeviren Şekerbay, şoförlüğü bırakarak atölye açtı. “Antika merakım hep vardı. Usta arayışı beni usta yaptı. İhtiyaçtan bu mesleğim ortaya çıktı” dedi.

HOBİ OLARAK BAŞLADI MESLEĞİ OLDU
Şekerbay yaklaşık 10 yıldır gramofon tamir,tadilat restorasyon işiyle uğraştığını, mekanik olan tüm eski cihazların tamirini yaptığını belirtti. Hobi olarak başladığı işini, mesleğe çevirdiğini söyleyen Şekerbay, “Antika merakım hep vardı. İlk başlarda kendime ait olan eski makinelerin bakımını yapmaya başladım. Çünkü eski makinelerin tamirini yapabilecek bir usta bulamamıştım. İhtiyaçtan ortaya çıktı. Hobi olarak başladık, bir meslek haline geldi.” 

İHTİYAÇTAN ORTAYA ÇIKTI
“İyi bir usta bulmak çok zordu. Özellikle gramofon tamir ve bakımında çok yüksek ücretler isteniyordu. 500 liraya aldığınız bir gramofonun tamirine bin 500 lira isteniyordu. Ben de bu yüzden inat ettim kendim bu işe girdim. Şu an sadece Ankara’dan değil, Türkiye’nin dört bir yanından mekanik cihazlar gelir ve tamirini yaparım” diye konuştu.

KORONA VİRÜS İŞLERİ ARTIRDI
Pandemi sürecinde ise insanların evde kapalı kaldığı sürece bu tarz hobilere yöneldiklerini hatırlatan Şekerbay, “Pandemi süreci bir çok meslek dalını sekteye uğrattı ama bizim işlerimiz arttı. Kimisi evin bakım işleriyle uğraştı, kimisi evinde bulunup da vakit ayıramadığı bu tarz antika ürünlere merak sardı. Dünya genelinde eskiye olan merak yükseliyor. Hiçbir zamanda bu merak bitecek gibi gözükmüyor.”

ESKİ MERAKI BİR HASTALIKTIR
“Eski merakı da bir hastalıktır. Virüs gibi insana bulaşır. Bir kere bulaştığında hiç gitmez derinlere iner. Benim eski el aletlerine ait  merakım var. Onların koleksiyonunu tutuyorum. Her şey birbirini tetikliyor. Eski güzeldir” dedi.

HEM ŞOFÖR HEM USTA
Daha önceleri dolmuş şoförü olduğuna da dikkat çeken Şekerbay, “O zamanlar yarım gün dolmuşta çalışıyordum, kalan yarım gün antika pazarlarını geziyordum. O zamanlar atölyem evimin balkonu idi. Daha sonra kargo ile dışarıdan cihazlar gelmeye başlayınca eve sığamadık. Böyle bir yer açtık. Minibüsü bıraktık.”

KOLAY BİR MESLEK DEĞİL
Bu mesleği icra edebilmek için ciddi anlamda teçhizatın olması gerekli diyen Şekerbay, “Bunun yanı sıra tecrübe gerekiyor. Evde yapılabilecek bir meslek değil.  Teçhizat gerekli oluyor. El alışkanlığının da olması lazım. Uzun süre çalışmalıyım, el alışkanlığım körelir. Kolay bir melek değil. Bu yüzden unutulmaya yüz tutmuş olan bu meslekler bitmesin. İnsanlarımız eskiye merak sarsın” diyerek sözlerini noktaladı.

Emrah Özcan/İLKSAYFA