Unutmadık unutmayacağız: Srebrenitsa’da binden fazla müslüman hayatını kaybetmişti
2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük toplu kıyımın üzerinden tam 28 yıl geçti. Sırp General Ratko Mladiç komutasındaki ağır teçhizatlı Sırp ordusunun Srebrenitsa’da başlattığı katliamda 8 binden fazla müslüman hayatını kaybetmişti.
2. Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’da gerçekleşmiş en büyük toplu kıyımın üzerinden tam 28 yıl geçti. Sırp General Ratko Mladiç komutasındaki ağır teçhizatlı Sırp ordusunun Srebrenitsa’da başlattığı katliamda 8 binden fazla müslüman hayatını kaybetti. Yugoslavya’nın dağılmasının ardından balkanlarda başlayan çalkantılar büyük bir soykırım ile sonuçlandı. Dünya kamuoyunun gözü önünde yaşanan katliamlardan dolayı pek çok Bosnalı vatanını terk etmek zorunda kaldı. Bosna Savaşı sırasında Avrupa'da 2. Dünya Savaşı'ndan sonra görülen en büyük mülteci krizi yaşandı. Ülke nüfusunun neredeyse yarısı mülteci durumuna düştü. O acı günleri unutmadık, unutturmayacağız. Bosna’da ne olmuştu?
SSCB’NİN DAĞILMASININ ARDINDAN YUGOSLAVYA
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılma dönemine girmesiyle balkan ülkeleri çalkantılara gebe bir görüntü çiziyordu. Özellikle Yugoslavya’da olası bir iç savaşın olabileceği dillendiriliyordu. 1991 yılının Haziran ayında Hırvatistan ve Slovenya’nın resmi olarak bağımsızlıklarını ilan etmeleriyle birlikte Yugoslavya parçalanmaya başladı. Yaşanan iç savaşın ardından Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Slovenya ve Makedonya gibi ülkeler ortaya çıktı. Bosna-Hersek 29 Şubat 1992 tarihinde gerçekleştirilen referandumla eski Yugoslavya'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Hırvatistan’da çıkan çatışmaların Bosna-Hersek'e yayılması uzun sürmedi. Sırpların kontrolündeki Yugoslav ordusu o dönemde nüfusunun büyük çoğunluğunu Hırvatların oluşturduğu Boşnakların Ravno köyüne bir saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırıyla birlikte Bosna-Hersek'teki savaş resmen başlamış oldu.
SIRPLAR TACİZE VE İŞKENCEYE BAŞLIYOR
Bosnalı Hırvatlar ve Sırplar Yugoslavya'nın dağılmasını bir fırsat olarak değerlendirdi. Sırp güçleri Bosna sınırları içinde kalan Bosnalı Sırplara silah ve mühimmat yardımı yapmaya başladı. Para ve silahı gören Bosnalı Sırplar ülkede yapılan bağımsızlık referandumundaki yüksek oy oranına rağmen sonuca razı gelmeyip ayaklandılar. Bosna-Hersek topraklarını kendi aralarında bölüşmek amacıyla içerisinde Boşnakları da içeren bir cumhuriyet kurduklarını duyurdular. Hırvatlar 18 Kasım 1991 tarihinde Hersek-Bosna Hırvat Cumhuriyeti'ni ilan etti. Sırplar ise 9 Ocak 1992 tarihinde Sırp Cumhuriyeti'ni kurduklarını duyurdu. Sırpların kontrolündeki Yugoslav ordusu ve istihbarat birimlerinin silahlandırdığı Bosnalı Sırplar, Müslüman Boşnakları öldürmeye başladı. Boşnaklar ise liderleri Aliya İzzetbegoviç önderliğinde ülkenin bütünlüğünü korumak amacıyla kuzeyde ve doğuda Sırplara, güneyde ve batıda da Hırvatlara karşı mücadele vermeye başladı.
İŞKENCELER KATLİAMA DÖNÜŞÜYOR
Sivillerin katledildiğine yönelik ardı ardına gelen haberlerle beraber Birleşmiş Milletler Srebrenitsa'yı Boşnaklar için "güvenli bölge" ilan etti. Sırplar bu kararın ardından hızla şehri abluka altına aldı. Bin 425 gün sürecek modern savaş tarihindeki en uzun kuşatmanın sonunda Srebrenitsa Temmuz 1995'te Sırpların kontrolüne geçti. Şehrin Sırpların eline geçtiği istihbaratı üzerine Srebrenitsa'nın hemen dışındaki Potocari'deki BM barış gücü karargahı, sayıları on binleri bulan Boşnak erkek, kadın ve çocukla doldu. Karargahın kontrolü 400 Hollandalı askerin görev yaptığı küçük bir birlikteydi. Hollandalı askerler Boşnaklara sığındıkları barış gücü karargahında güvende olacakları sözünü verdiler. Ancak 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladiç'in liderliğindeki Sırp birlikler,
Hollandalı (BM) askerlerinin koruması altındaki güvenli bölgeye girerek binlerce Boşnak'ı katletmeye başladı. Sırp ordusu içinde kadınların ve çocukların da bulunduğu binlerce Boşnak sivili ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda hunharca öldürdü. Boşnaklar toplu mezarlara gömüldü. Srebrenitsa Katliamı’nda en az 8.372 müslüman hayatını kaybetti. Savaş esnasında Prijedor, Foça, Zvornik ve Vişegrad gibi şehirlerde gerçekleştirilen etnik temizliğin ardından bu yerlerde neredeyse hiç Boşnak kalmadı. Bazıları zorunlu olarak göç etmek zorunda kaldı, diğerleri ise hayatını kaybetti.
GEÇ GELEN NATO MÜDAHALESİ
BM tarafından güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa'da binlerce Boşnakın katledilmesi uluslararası kamuoyunda NATO'ya karşı tepkileri artırdı. 28 Ağustos 1995’te Markale pazar yerine yapılan havan topu saldırısında 43 kişinin hayatını kaybetmesi NATO'nun uzun süren sessizliğini bozmasına neden oldu. Böylece 30 Ağustos’ta ''Kararlı Güç Harekatı'' (Operation Deliberate Force) adı altında Bosna'daki Sırp hedeflere yönelik büyük bir operasyon başlatıldı. Operasyona 15 ülkeden yaklaşık 400 savaş uçağı ve 5 bin asker katıldı. NATO’nun Sırp karargahlarına gerçekleştirdiği saldırılar sonucunda savaşın dengesi değişti. Sonuç olarak Sırplar barış masasına oturmayı kabul etti. Birçok katliam, soykırım ve insanlık suçuna sahne olan Bosna Savaşı Dayton Barış Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona erdi.
SAVAŞ SUÇLULARINA NE OLDU?
Potocari’yi Sırp güçlerine teslim eden Hollandalı birliklerinin komutanı Thom Karremans hiçbir zaman yargılanmadı. Hollanda Srebrenitsa'daki katliamdan dolayı "kısmen" suçlu bulundu. Mahkeme Hollandalı askerlerin Sırplara teslim edilen 300 kişinin öldürüleceğini öngörmeleri gerektiğini belirtti ve bu nedenle 300 erkeğin yakınlarına tazminat ödemesi gerektiği hükmüne vardı. Uluslararası Adalet Divanı 2007 yılındaki kararında Srebrenitsa ve çevresinde yaşananları "soykırım" olarak tanımladı. Sırp komutan Ratko Mladiç Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi (ICTY) tarafından 2021 yılının kasım ayında sonuçlanan dava kapsamında Srebrenitsa Soykırımı dahil birçok suçtan müebbet hapse mahkum edildi. Aynı mahkeme 2016 yılında sonuçlanan bir başka davada 'Bosna Kasabı' olarak bilinen Bosnalı Sırp lider Radovan Karadzic'e 10 ayrı suçtan 40 yıl hapis cezası vermişti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.