Ünlü kalp doktorundan yasaklı çikolata ve çay uyarısı
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıdada taklit ve tağşiş yapılan ürünleri açıkladığı listede içinde ilaç etken malzemeleri yer alan bitki çayları ve çikolataların satışı birçok yerde sürüyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıdada taklit ve tağşiş yapılan ürünleri açıkladığı listede içinde ilaç etken malzemeleri yer alan bitki çayları ve çikolataların satışı birçok yerde sürüyor. Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Ritim bozukluğu nedeniyle ani ölümlere neden olabilirler" dedi. İstanbul polisi de bu tür ürünlere yönelik operasyonlarını sürdürüyor.
YASAK AMA SATIŞI DEVAM EDİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kamuoyu ile paylaştığı listede içinde ilaç etken maddesi “Sibutramin" içeren ve zayıflamaya yardımcı olduğu öne sürülen bitki çayları ve "Sildenafil " ilaç etken maddeli içecek ve çikolatalar da yer aldı. Bakanlığın açıklamasına rağmen bir çok yerde bu tür ürünlerin satışı sürüyor. İstanbul polisi en son Büyükçekmece Tepecik'teki bir depoda satışı yasak olan içekler ve çikolatalar ele geçirdi. Uzmanlar satışı yasak olmasına rağmen rahatlıkla ulaşılan bu tür ürünlerin ölümcül tehlike taşıdığını belirtiyor.
ANİ ÖLÜMLERE NEDEN OLUYOR
Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Sildenafil" içeren içecek ve çikolataların kontrolsüz kullanımda insan sağlığını büyük tehdit ettiğini söyledi . Prof. Dr. Bingür Sönmez, “ Biz yıllardır enerji içecekleri ile mücadele ediyoruz. İçinde bulunan kafein ve taorin gibi maddelerin çarpıntı yaptığını, tansiyonu yükselttiğini, davranış bozukluğu yaptığını, depresyon, uykusuzluk gibi problemler yaptığını defalarca anlatıyoruz. Özellikle sporcuların aşırı enerji vermesinden tama ederek içmelerinin zararlarını, ani ölümlerin olabileceğini anlatıyoruz. Bir sporcunun yapabileceği en doğru şey bol su içmekken 3 tane üst üste enerji içeceği içtiği zaman kaybettiği su, çok hayati sonuçlar doğurabiliyor. Bu enerji içecekleri bir başka sürprizle çıkmaya başladı. İçine kullanılan ek ilaçlar. Özellikle Sildenafil benzeri ilaçlar. Cinsel gücü artırıcı ilaçlar olarak sunulduğu zaman gerçekten çok büyük bir satış potansiyeli ediniyorlar. Biz sildenafil ve benzeri ilaçları kalp hastalarımıza kontrollü olarak kullanabiliyoruz. Bunlar çok faydalı ilaçlar. Kullandığı ilaçlar içerisinde nitrat olmayan, yüksek tansiyon ilacı aşırı dozda kullanmayan hastalarımıza tedavi amaçlı olarak sildenafil ve benzeri ilaçlar veriyoruz. Kontörlü olmak şartıyla" dedi.
"KESİNLİKLE KULLANMASINLAR
Sönmez, "Fakat piyasada bu içecekler içerisine karıştırılan kontrolsüz miktar, ve kontrolsüz içildiği takdirde, kafeinin yarattığı çarpıntıyla beraber ani ölümler olabilir. Özellikle şuna dikkat etsin dinleyenlerimiz, İçtikleri ya da yedikleri herhangi bir şey sonradan baş ağrısı yapıyorsa, içinde mutlaka bu tür ilaçlar vardır. Kesinlikle kullanmasınlar. Ünlülere biz bu çayı içiyoruz, siz de için dedirtilen reklamların kesinlikle yasaklanması lazım. Bu konuda Tarım Bakanlığı’nın gücü yetmeyebilir. Sağlık Bakanlığı’nın bu ürünleri toplatarak içindeki ilaçları tespit ettikten sonra çok büyük para cezaları vermesi gerekir. Son yapılan bir araştırmaya göre ülkemizde yılda 300 milyon kutu enerji içeceği tüketiliyor. Özellikle kalp hastalarımız cinsel problemleri nedeni ile bu tür içeceklere yönelebilirler. Kesinlikle yönelmesinler. kardiyologlar ile görüşsünler. Kontrollü olarak bu tür ilaçlar kullanabilirler. Bu tür ilaçlar özellikle alkol ile beraber kullanılırsa, sağlıklı insanlar için bile ciddi sorunlar yaratabilir. Bu enerji içecekleri alkol ile beraber kullanıldığı zaman, sarhoşluğu geciktirdiği için, içkinin de dozu kaçar. Ayrıca beraberinde sildenafil gibi ürünler var ise, o otel odalarındaki ani ölüm ile bulunan insanlar oluyor" şeklinde konuştu.
"HİNDİSTAN'DAN VE ÇİN'DEN KONTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE TEMİN EDİLİYOR"
Çaylara da dikkat çeken Prof. Dr. Bingür Sönmez, "Bu çaylara da konulan enerji artırıcı ilaçlar gerçekten zayıflatabilir. Fakat bunların hepsi ciddi eloktrolit bozukluğu yaptıkları için, çarpıntı yaptıkları için aritmi yani ritim bozukluğu nedeniyle ani ölümlere neden olabilirler. Bu bitkisel çaylarda aslında doğal olarak zararlı bir şey yok. Eklenen diğer kimyasallar sorun yaratmaktadır. Bu tip bitkisel çaylar aslında Çin tıbbından gelen Gingko biloba gibi enerji verici zararsız maddeler ama eklenen diğer kimyasallar sorun yaratıyor. Ülkemizdeki ilaç fabrikalarından birindeki arkadaşlarım ile konuştuğum zaman kendilerine piyasadan hiç anlamsız 'Sildenafil satar mısınız? Parasıyla değil mi?' şeklinde baskıların olduğunu söylüyorlar. Ülkemizde bu ilaçları üreten firmalara sonsuz güveniyorum. Piyasaya bu ilaçları satmıyorlar. Fakat Hindistan'dan ve Çin'den kontrolsüz bir şekilde, bazen de son kullanma tarihi geçmiş olanlar çok kolay bir şekilde temin edilebiliyor" şeklinde konuştu.
"ÖLMEZLERSE ZAYIFYALAYABİLİRLER"
Zayıflamaya yardımcı olması için aktarlarda, marketlerde satılan bitki çaylarının çok tehlikeli olabileceğini vurgulayan İstanbul Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ecz. Zozan Padel ise , "Maalesef bazı zayıflama çaylarının içinde 'sibutramin' dediğimiz ilaç etken maddelerinin olduğunu biliyoruz. Zayıflamak için, enerji vermek için aktarlarda, marketlerde bazen ne yazık ki akaryakıt istasyonlarında kontrolsüzce satılan bu ürünlerin içinde, uygun dozlarda kullanılmadığı takdirde ölümcül olabilecek ilaç etken maddelerinin karıştırıldığı ne yazık ki tespit edilmiş durumda. Bunların kontrolsüz kullanımı, karaciğer harabiyetinden tutun, ölüme varıncaya kadar çok ciddi sonuçları olabilir. O yüzden de özellikle bu tip kilo verdirmeye yardımcı, enerji veren, zayıflatıcı bitki çaylarının doktor kontrolünde, eczacı kontrolünde ve sadece eczanelerden alınması gerekmektedir" dedi.
Bu maddelerin zayıflamaya olan etkisi hakkında ise Padel, şöyle konuştu:
"Eğer ölmezlerse zayıflayabilirler. Buradaki sıkıntı şu; bu çayların içinde normalde ilaç olarak kullanılan, mutlaka bir dozu olan, çünkü ilaç ile zehir arasındaki fark dozudur. Ve eczanelerden aldığınız ürünlerde bu dozların tamamı kontrol altındadır. Halbuki kontrolsüzce alınan, eczacının kontrolü dışındaki yerlerde satılan ürünlerde, normalde etiketinde yazmamasına rağmen, içeriğinde asla bulunmaması gerekmesine rağmen, zayıflamak için kullanılan ilaç etken maddeleri var. Ve bunlar kontrolsüz olarak kullanıldığı için bir pakette normal kişinin alması gereken miktarın çok üstünde, başka bir pakette çok altında olabiliyor. Çok altındaysa bu kişi zaten kilo veremiyor ama çok üstündüyse demin de dediğim gibi karaciğer harabiyeti, böbrek harabiyeti, kas erimeleri gibi sonuçların ötesinde ne yazık ki ölüme varan durumlar söz konusu olabiliyor” ifadelerini kullandı.
"ZARARLI ETKİLERİNDEN DOLAYI ARTIK REÇETE EDİLMİYOR"
Bazı bitki çaylarının içinde bulunan "Sibutramin" maddesinin pek çok ülkede yasaklandığını dile getiren Padel, "FDA (Amerika Birleşik Devletleri'nin Sağlık Bakanlığı), gıda, diyet eklentileri, biyolojik medikal ürünler, kan ürünleri, medikal araçlar, radyasyon yayan aletler, veteriner aletleri ve kozmetikten sorumlu bürosudur. FDA tarafından zayıflamak için ruhsat almış ama olası yan etkilerinden dolayı pek çok ülkede kullanımdan kaldırılmış. Bizde de zamanında Türkiye'de ilaç olarak hastalara reçete edilen ama artık zararlı etkilerinden dolayı Türkiye'ye getirilmeyen bir etken madde. Ve bu etken maddeyi demin de söylediğim gibi aktarlardan, benzin istasyonlarından, marketlerden içinde olduğunu bilmeden, aslında kandırılarak kişiler bu zararlı maddeyi alıyorlar ve tüketiyorlar” dedi.
"HEKİM GÖZETİMİ ALTINDA KULLANILMALI"
İnsanların hareketsiz yaşam biçimini terk etmesi gerekiyorken bunları yapmayıp çaylardan medet ummasının yanlış olduğunu vurgulayan Padel, "Hele de bu çayları uygun olmayan yerlerden, eczane dışından aldığımız zaman, sağlığımız da tehlikeye giriyor. En temel yapılması gereken halkın bilinçlendirilmesidir. Bu tip ürünler, zayıflama, performans artırma amacı ile kullanılan her türlü ürün sağlığımıza direkt etki eden ürünler olduğu için, hekim ve eczacı gözetimi altında kullanılması gereken ürünlerdir. Sosyal medyada, internet sitelerinde, marketlerin afişlerinde zayıflattığı iddia edilen bitki çayları kontrolsüz bir şekilde alındığında ölümcül olabiliyor. Bu ürünler zayıflamak amacı güderek, enerji artırma amacı güderek hiçbir ürünü eczane dışından almamak gerekir" şeklinde konuştu.
"İÇERİKLERİ İLE İLGİLİ SORU SORMUYORLAR SADECE İNTERNETTEN GÖRDÜKLERİNİ İSTİYORLAR"
Bahçelievler'de aktar dükkanı olan Haydar Çetiner, "Bize soruyorlar ama bizim o konuda bir bilgimiz yok, genellikle internetten gördükleri, reklamı olan şeyleri istiyorlar. İçerikleri ile ilgili soru sormuyorlar sadece internetten gördüklerini istiyorlar" dedi.
Bitki çaylarının doktor kontrolünde kullanılması gerektiğini ifade eden Pınar Bayramoğlu, "Zayıflama çaylarını tüketmiyorum ama papatya çayı, ada çayı gibi şeyleri tüketiyorum. Tabii ki doktor kontrolünde tüketilmeli. Normal bitki çayını bile aslında doktor kontrolünde tüketmek lazım ama öyle her bulduğun çayı da içmemelisin yani” şeklinde konuştu.
Doktorların zararlı etkilerinden bahsetmesinden dolayı artık bitki çayları tüketmediğini dile getiren Tansel Ersel ise, “Daha önce tükettim. Pek faydasını görmedim. Doktora gittiğimde bunların yan etkileri olduğunu söyledi. Sonra da kullanmadım yani açıkçası” ifadelerini kullandı. Bağırsak sistemini bozduğu için bitki çaylarını tüketmediğini ifade eden Gül Aktaş da "Tercih etmiyorum. Çünkü kullandım, bağırsakları açıyor birden sonra durduruyor. Şişiriyor. Rahatsız ediyor. Sağlığıma zararlı olduğunu düşündüğüm için kullanmıyorum. Kullandım, gördüm zararlarını. Kullandım, önce işe yaradı sonra bağırsaklarım görev yapmamaya başladı. Ciddi olarak zayıflamak için içtim, sonra da rahatsız etti" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.